Barcelona'da oynarken şatoda yaşıyordum, ama Galatasaray'da daha mutluyum
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Hayat basamaklarını çıkarken her adımınızı iyi düşünerek atın ki inerken mutlu olun. Her insan sevdiği ve mutlu olduğu işi yapmalı yoksa hayatını kiralamaktan ve mutsuz olmaktan kaçamazsınız.
Türkiye'ye geldiğimden bu yana herkes derbiyi kazanmanın ne kadar önemli olduğunu ve çok önemli maç olacağını söylüyordu. Sosyal medyadan da taraftarlar sürekli benimle iletişime geçiyordu. Herkes bana bu maçın ne kadar önemli olduğunu hissettirdi. Öncesinde bir sakatlık yaşamıştım maalesef. Dolayısıyla ilk 11'de yer alamadım. Fakat son bölümde de olsa o maça girebilmek, katkı sağlamak benim için çok önemliydi. Oynayabildiğim için çok mutlu oldum. Gerçekten çok keyifliydi. Kazandığımız için çok mutluyum. Ben oynamaya hazırdım. Tabii gün sonunda bu hocamızın vereceği bir karar. Taktiksel seçimleri o yapıyor. Ben de girdikten sonra 1 asist yapıp, 1 gol atarak takımıma yardımcı oldum. Her oyuncu ilk 11'de yer almak ister fakat hocamızın taktiksel seçimleri etkili olur. Farklı konuların göz önüne alınması gerekebilir. Oynayabildiğim ve takımıma yardımcı olabildiğim için ben mutlu oldum.
Farklı kocam ve ailem oldu. Hepsine düşkünüm ve hepsini ziyaret ediyorum. Ama içimde derin, şov dünyasına ait olduğum hissi var.
Ne diyeyim abi, emeklerimiz boşa gitmedi. Çok dua ettim çok... Çok... Bize dua eden herkese çok teşekkür ederim... İnanın... Ne diyeyim, çok, çok mutluyum!
Kendini Galatasaray'a adamış ve bu ailenin ferdi olmaktan her zaman gurur duymuş birinin Galatasaray'dan vazgeçeceğine inanmak gerçek dışıdır.
Kariyerim boyunca bir oyun koleksiyonu oluşturmak istiyorum, böylece ölüm döşeğindeyken geriye dönüp baktığımda insanlara neşe getiren tüm bu harika şeyleri yarattığımı görebilirim.
Tekelli düzenin millet bilincinden kaynaklanan aidiyet duygularını erozyona uğrattığı kesindir. Tekelli düzenin, hem agnostik yapısı, hem bireyi edilgen hale getirmesi ve hem de yeni parçalı iktidarlar yaratması açısından feodal düzenle, kapitalizm açısından çok daha fazla, benzerlik kurduğunu düşünüyorum.
Hem komedi ve hem ütopya, insan aklının egemenliği altında toplumsal yapıda bozuklukların olmayacağı ve ikincisi, eğer olacak olursa, bunun kesinlikle düzeltilebileceğidir. Düzeltmek için ise, anlatmak, göstermek ve ikna etmek yeterlidir. Bu yapılınca var olan yapıdaki bozukluklar ister gülünç bir konuma indirilecek ve isterse, insan onuruna yakışmaz nitelikte bulunarak mahkum edildikten sonra, komediler, mutlaka mutlu son ile biter; ütopyacılar, binlerce yıl sürecek mutluluğun reçetelerini verirler.
Üç ihaneti yaşıyoruz. Bir, kemalistlerin kemalizme ihanetidir. İki, müslümanların islama ihanet tarihindeyiz. Üç, meslek ve/veya kariyer sahiplerinin mesleklerine ihanetini görüyoruz.
Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! Göklerin Egemenliği onlarındır. Ne mutlu yaslı olanlara! Onlar teselli edilecekler. Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Onlar yeryüzünü miras alacaklar. Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Onlar doyurulacaklar. Ne mutlu merhametli olanlara! Onlar merhamet bulacaklar. Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Onlar Tanrı'yı görecekler. Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere! Göklerin Egemenliği onlarındır.
Türkiye'de yaşayıp 'ben Türk değil, Kürt'üm' diyebilir, ne var bunda. Şimdi o Kürt oldu diye ben mi Türklük'ten çıkacağım? Öyle bir şey olabilir mi? Ne kadar anlamsız bir çıkış bu ve bunu çıkartan da maalesef birkaç tane orijinal olmak isteyen münevverler. Coğrafya bilmiyorlar, hiçbir şey bilmiyorlar ve aslında kimliğini saklamak isteyen belki de rahatsız olan adamlar bunlar. Önce kendi kimliğine kendisi sahip çıksın o zaman zaten mesele kalmaz.
Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar. Kısacık molalarda tanıdılar mutluluk denen kelimeyi.
Birden Sagopa Kajmer olmadım. İlk başta tanımadıkları bir insandım. Şarkılarım sayesinde yavaş yavaş her şey meydana geldi.
Yaşamımızdaki ışığın, aydınlığın dinamosu akıl, mutluluğun kaynağı ise sevgidir, aşktır ve hoşgörüdür. İnsanın yaşamında oluşan gölgeler, karanlıklar akla sırt çevirmekle, mutsuzluk ise sevgi ve hoşgörünün nefrete dönüşmesiyle oluşur. Aynı zaman dilimi içerisinde yaşayan insanların bir bölümünün yaşamlarına akıl ve sevgi şekillendirirken, çağın gerisinde kalmışların yaşamlarına sorgulanmamış itikatlar, alışkanlıklar, masallar ve de kendi çemberlerinin dışındakilere karşı duydukları kin ve nefret yön verir.
Annemle doktora giderken yolda Osman Yağmurdereli bizi görmüş, beni çok sevmiş. Anneme kartını vermiş, setimize gel demiş. Annem de beni sete götürmüş. Sonra Elveda Derken dizisine başladım.