Bakın Tayyip Bey hakkımda dava açtı, mahkemeye bir klasör verdim. Bu,bir yeni kitabımın içinde bir kitaptır. Ben 'türkiye bir diktatöryadır' diyorum. Ama tayyip bey diktatör değildir,o yüzden Şarlo'dan bahsediyorum. Tayyip Bey'in hiçbir işle ilgisi yok,pazarlamadan gayrı. Diktatör değildir,pazarlamacıdır. Ülke pazarlamacısıdır;memaliki satıyorlar.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Tayyip Erdoğan, ülkede tartışma düzeyini, hızla Kasımpaşa Kahvehaneleri'ndeki münakaşa seviyesine indirmektedir.
Peki burada iyimser olmak için bir neden var mı; Tağmaç’tan Özkök’e otuz yıl var. Demek ki en az otuz yılda ördüler. Uzun bir yolda çalıştılar. Şimdi daha iyi görüyoruz hep Tayyip Erdoğan’ı yapmayı hedef aldılar. Her birimizi ve özellikle doğanları Tayyip Erdoğan imal etmeye yemin ettiler; artık Tayyip Erdoğan’a oy verenlerin her birisi bir Tayyip Erdoğan’dır. “Cumhuriyet insanı” yerine ektikleri işte budur. Kovduklarının, hapsettiklerinin, sokak ortasında öldürdüklerinin, beslemeyip idam ettiklerinin yerine diktikleri işte budur. Demek ki, yaratmadılar ve imal ettiler. Seri imalat var, mamulleri, birbirinin aynı oldular.
Artık Tayyip Erdoğan'ın pek çok davranış ve konuşmasının yalnızca nörologları ilgilendirdiği konusunda bir ittifaka yaklaşıyoruz.
Keşke Tayyip Erdoğan’lar da antiemperyalist çizgiye gelseler de biz onların defterleri üzerinde pek kafa yormasak.
Tayyip Erdoğan hangi ligde biliyor musunuz? Hacivat liginde. Niye Hacivat liginde? Çünkü 3 Kasım'da Tayyip Erdoğan'a oy verenler bir bakacaklar, 4 Kasım'da yok. Neden Hacivat liginde? Çünkü 4 Kasım'da yok. Başbakanı var mı? Kimi seçtiğini millet biliyor mu? Seçtiğini Cumhurbaşkanı atıyor mu? Tecrübesi var mı? Benim karşıma çıkmaya cesareti var mı? O zaman Tayyip Erdoğan, Hacivat liginde.
"Ahlaksız" olarak nitelendirilen kitaplar, dünyanın utancını bizlere gösteren kitaplardır.
Bir kitabın ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız, o kitap için söylenenleri değil, o kitabı okuyun.
Kütüphane, kitaplara ibadet edilen bir türbe değildir. Edebi tütsünün yakılması gereken veya kişinin ciltli kitaba olan bağlılığının ritüel olarak ifade edildiği bir tapınak değildir.
Sizden adalet bekliyorum da demeyeceğim çünkü bu mahkeme adil değilse, o zaman büsbütün manasızdır.
Evet, kitap okurum ama tek bir amaç için: insandan nasıl nefret edileceğini öğrenmek ve onu hor görmek.
Televizyon bence çok eğitici bir buluş. Ne zaman biri televizyonu açsa, derhal yan odaya geçip kitap okuyorum.
Bu benim bir fantezim. İçinde (tabii ki yayınlanmasını takiben) gazete ve dergilerde kendisi hakkında çıkmış olan eleştirilerden başka hiçbir şey yer almayan bir kitap görmek ne hoş olurdu. Bu çelişkili gibi görünüyor olabilir ama sıkı çalışma ve iyi planlama sayesinde yapılamayacak iş değil. Önce, önde gelen dergileri kitaba katkıda bulunanlar tarafından hazırlanan eleştirileri yayınlamaya ikna etmek gerekiyor. Böyle olunca eleştirmenler de bu konuda yazmaya başlayacaklardır. Ama bu arada hazırladıkları çeşitli taslakları diğer eleştirmenlere düzenli olarak göndereceklerdir, öyle ki tüm eleştiriler birlikte evrilecek ve nihayetinde fizikte "Hartree–Fock kendi ile tutarlı çözeltisi" olarak bilinen bir durağan duruma ulaşacaktır. Böylece kitap sonunda basılabilir, bunu da önceden anlaşıldığı gibi dergilerdeki eleştirileri takip eder.
Bombalar imha edilmiş, Ortada yığınla sanık, tez, kitap var. Elde subay var ama emekli. Ortada tank yok, top yok, silah yok. Dava ciddi şekilde yıpranmıştır.
Ben "AKP, NATO'dan çıkmayı konuşuyor" diye bir yazı yazdım. Başbakan bana hiç açıp sormadan ertesi gün Milliyet’ten birkaç gazeteci ile yaptığı bir toplantıda "Cüneyt haindir" diyor. Bu çok ağrıma gitti.