Bakın, ben Pavlus size diyorum ki, sünnet olursanız Mesih’in size hiç yararı olmaz. Sünnet edilen her adamı bir daha uyarıyorum: Kutsal Yasa’nın tümünü yerine getirmek zorundadır. Yasa aracılığıyla aklanmaya çalışan sizler Mesih’ten ayrıldınız, Tanrı’nın lütfundan uzak düştünüz.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Tekeliyet'in, kapitalizm'den ayrı olarak, en temel yasası, sadece yeteneksizlerin yükselmesi üzerinedir.
‘Göze göz, dişe diş’ dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. Size karşı davacı olup mintanınızı almak isteyene abanızı da verin. Sizi bin adım yol yürümeye zorlayanla iki bin adım yürüyün. Sizden bir şey dileyene verin, sizden ödünç isteyeni geri çevirmeyin.
”Kurban kesmek” diye bir dini vecibe yok. Hiçbir mezhep, herhangi bir Allah'ın kulu farz diyemez. En fazla vacip, müstehap, sünnet vs. derler, bunlardan da ”dini vecibe” olmaz.
Destgirim, dâmen-i lütfundurur hanım benim, Hasm-ı bî-insaf elinden al garibanın benim, Ger Süleyman-ı zamandan Cem'i himmet olmaya, Enver oldu defterim, dağıldı divanım benim.
Düşmanlarım bana ne yapabilir ki? Ben cennetimi yüreğimde taşıyorum, nereye gitsem o benimle gelir. Hapsedilmem halvet, sürgün edilmem hicret, öldürülmem şehadettir. Değil mi ki göğsümde Allah'ın Kitabı ve Rasulü'nün sünneti vardır!
1924 Anayasası'na göre de bugünkü Anayasa'ya göre de tasarı, teklif ya da kararnamelerin, yasa/kanun ya da kanun hükmünde kararname olabilmeleri için Cumhurbaşkanının onayından sonra Resmi Gazete'de yayımlanmaları gerekmektedir. Ama Ayasofya için böyle bir durum söz konusu değildir, burada açıkça bir hukuksuzluk mevzu bahistir.
Arzu! İnsanın ta can evine işlersin sen; olmaz sanılan şeyleri oldurursun, düşlerle haberleşirsin; nasıl olur? Gerçek olmayanla düşüp kalkarsın, yoklukla arkadaşlık edersin sen; öyleyse gerçek olanlarla birleşebileceğin inanılır bir şey pekala; ve sen Arzu, yasayı çiğneyerek yaptığın bu işi, anlıyorum.
Bir hırsız yaratmak için, bir sahip yaratın; suç yaratmak istiyorsanız, yasalar koyun.
Önemli bir sözcük: 'Namus.' Kökü Yunancadır: 'Nomos.' 'Yasa' ya da 'din yasası' demek. Yani 'yasa'ya ya da 'din kuralları'na uyanlar 'namuslu' sayılmışlar! Gerçekte 'namussuz' olsalar da... Kimi doğubilimcilere göre 'namus', Arapça sözcük olarak da çok eski. Ve çok çeşitli anlamları içermekte. Bunların içinde 'para' ('dinar') da var. Demek ki, dünyamızın 'paralı' egemenleri de, eskiden beri 'namuslu' sayılmışlar. Bizim bildiğimiz anlamıyla ne denli 'namussuz' olurlarsa olsunlar.
Sadece birkaç tane yasaları vardır, çünkü fazla yasaya ihtiyaç duymazlar. Ciltler dolusu yorumlu ve açıklamalı yasası olan diğer ülkeleri ayıplarlar; onlara göre insanları kimsenin okuyamayacağı kadar karmaşık yasalara uymaya zorlamak mantıksızdır.
Zenginler her gün yoksulların gündeliklerini kıstıkça kısarlar. Bunun için yalnız hilelere başvurmakla kalmaz,yasalar da çıkarırlar. Devletin en yaralı insanlarına karşı böyle davranmak apaçık bir adaletsizliktir diyeceksiniz ama zenginler bu canavarlığı yasalar yoluyla bir adalet kılığına bürümüşlerdir.
Öyle yasalar çıkarın ki köyleri, çiftlikleri yıkan beyler ya hepsini yeniden yapmak, ya da toprağı yeniden çiftlik kuracak insanlara bırakmak zorunda kalsınlar. Zenginlerin cimri bencilliğini frenleyin. Sömürme, tekel kurma hakkını alın ellerinden. Aylak insan bırakmayın memleketinizde. Tarımı büyük ölçüde geliştirin. Yün işlikleri ve daha başka üretim kolları yaratın. Yoksulluk yüzünden bugüne dek hırsızlık, serserilik, ya da uşaklık eden, aşağı yukarı aynı kaderi paylaşan bir sürü insan oralara gidip yararlı bir çalışma yoluna girsin.