Azerbaycan Türkçesini neden severiz? Çünkü bizim dilimizin gençliğidir. Herkes gençliğini sever. Azerbaycan Türkçesindeki Farsça kelime kullanımı bizdekinden çok daha yaygın ve oturaklıdır. Kök aynıdır ve "Azeri" lafı o yüzden yanlıştır; "Azerbaycanlı" demek gerekir.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Türkiye'de Türkoloji'nin ve Türkizmin gelişmesine katkıda bulunanların Azeri, daha doğrusu Kafkas ve daha da doğrusu İç Asya bağlantıları açıktır.
Cumhuriyet Türkçedir, niye Türkçedir; çünkü cumhuriyetin kökü "cumhur", cemaat anlamında "people" anlamında "congregation" anlamında bir Arapça kelimedir; ama o kelimeden cumhuriyet ve cumhuriyet rejimini türeten Türklerdir. Binâenaleyh mefhumun içerisi tamamen Türkler tarafından doldurulduğu için bu çok Türkçe bir kelimedir.
Bizim Milli Eğitim camiamızı yönlendiren adamlar köylüdür. Bunların yüksek bir kültürü yoktur.
Siz hiç Ruslarla didişen bir Azerbaycanlı ya da Kazanlı bir Tatar gördünüz mü o coğrafyada? Kendi milliyetini inşa etmek içini başkasına saldıran var mı? Varsa da bu sağlıklı bir davranış değildir. Sloganımız başka kültürleri sevin ya da sevmeyin ama saygı duymak zorundasınız. Bu saygıyı da Türkler de bekliyor. Bütün mesele bu.
Varlığın kökeni harekettedir. İşte bu yüzden, bu dünyada da, ahirette de yolculuk hiç durmaz.
Evrenin kökeni ve işleyişi, fizik yasalarının herhangi bir şekilde ihlal edilmesini gerektirmez.
Babamın babası Koçzade Hacı Mehmet Efendi Vilayet Meclisi Umumi azalığı yapmış, Ankara'da iyi tanınmış, zaman zaman taahhüt işlerine girmiş, buğday ticaretiyle uğraşmış, hareketli bir insandı. Babam Koçzade Hacı Mustafa Efendi'yse medreseye devam etmiş, hoca olmuş, fakat hiçbir iş yapmamıştı. Babasından kalan binalardan gelen paralarla ailesini geçindirirdi. Hayatı sadeydi; erken yatıp erken kalkar, zamanının büyük bir kısmını evde geçirirdi. Boş kaldığı zamanlarda dini kitaplar okurdu.
Ben kullanılacak birisi değilim. Ben Çorum Kargı’da, tarlada çalışan insanların yaşadığı fakir bir köyde, tarlada doğmuşum. Bir ebe vasıtasıyla. 1 yaşındayken İstanbul’a gelmişiz. Gecekondu mahallesinde büyüdüm. Varoş mahalleleri diyorlar ya? Eğer birisi birini kullandıysa, devleti ben kullanmışımdır.
Felsefe, kendinden temel meselelerin doğduğu, ama onları hep ilk ve aslî kökte birleştiren ilk bilim, ‘bilim-doğuran-bilim’dir.
Empati dilsizlikten çıkmıştır. Dil geliştikçe empati azalır. Çünkü dil olunca anlamaya çalışmaz sorarsın.
Büyük yaratıcılar sıklıkla önceki kuşaklarında kalpazan, sahtekar, düzenbaz ve gözbağcı olan ailelerden çıkar.
Arapça cahil’in çoğulu cuhala. Af'al vezninde achal ise ism-i tafdil adı verilen kıyas ve abartı formu: pek cahil demek. Echel-i cühela deyimi “bilmezlerin en bilmezi” anlamına geliyor.
3000 küsur yıl önce Fenikelilerin kendi alfabelerinin ilk harfine verdikleri elif adı ise 21. yüzyıl Türkiye'sinde popüler bir kadın adı olarak yaşamaya devam ediyor.
Aferin deyimi Zerdüşt dininin 3000 yıllık kutsal metinlerinde "seni kutsuyorum" anlamıyla karşımıza çıkıyor.