Avrupa değerlerine yürekten inanıyorum.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Avrupa'nın tek yapması gereken kendi görkemi, sadakati ve değerleri içerisinde yerinden kalkmak ve ayakta durmaktır ve eski ya da yeni, Nazi veya komünist olsun, zulmün tüm biçimlerine zapt edilemez ve eğer zamanı gelince ileri sürülürse bir daha hiçbir zaman meydan okunamayacak güçlerle göğüs germektir.
Biz Avrupa’yla onların kapı bekçisi olarak değil, temel demokratik ve insan hakları değerlerinde anlaştığımız için ilişki içinde olmalıyız.
Eylülist Rejim, 12 Eylül öncesinin tüm değerlerini yasaklamayı temel ilke saydı. Bunların bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü, yasalarla, bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü tekelci ekonomik zorlamalarla gerçekleştirmeye çalıştı. Edebiyat ve sanatta ise, 12 Eylül öncesinin yaratıları tümden unutturan ve reddeden bir eğilim ortaya çıktı.
19. ve 20. yüzyıllarda Japon dediğiniz, Avrupalıya benzemek için önce gözünü ameliyat ettirerek işe başlamıştır. Bu ameliyatlar halen devam ediyor. İranlı hanımlar arasında da burun ameliyatı yaygın, bizde de sarışınlık...
Köylülüğü yok edersen çok şey kaybedersin. İktisadi sistemin çöker. Doğu Avrupa'da olduğu gibi, bu kurum çökmeye başladıkça milletin asıl değerlerini ve ahlakını muhafaza eden Türkiye taşrası sarsılır.
Lütfen sabah kahvaltı veremeyeceğiniz, akşam masal anlatıp öpemeyeceğiniz çocuğu dünyaya getirmeyin. Çünkü sevgi başka bir şey. Uğraşmak istiyor. Sevgi için ‘vakit’ vereceksin, parayla olmuyor.
İkinci Cihan Harbi (2. Dünya Savaşı) nasıl Avrupa'nın bilmem neresinden çıktı da 6 sene bizim memlekete de türlü ıztıraplar verdiyse, şayet çıkacaksa Üçüncü Cihan Harbi de öyle çıkabilir. Görüyorsunuz, size her ihtimali açık söylüyorum. Fakat bu ihtimal kuvvetli midir? Kuvvetli olmaması lâzımdır.
Orta-Doğu ve Balkanları Avrupa ve Amerika’nın tasallutundan kurtarma yükü Osmanlı Devleti’nin omuzlarındaydı. Önceleri bölgede bir Pax-Ottomana ihdas etmiş bulunan Osmanlıların omuzları zamanla bu yükü kaldıracak güçten mahrum kaldı. Daha doğrusu Avrupa ve Amerika’nın güçlü oldukları alanla Osmanlıların güçlü olduğu alan birbirinden farklıydı. Güçler arasında mahiyet farkı vardı. Kapitalizmin dünyaya sunduğu ölçüler bakımından Osmanlı Devleti dünyanın en güçsüz devletiydi. Bu güçsüzlüğün kaçınılmaz sonucudur ki Osmanlılar tarihten silindi, gitti. Fakat Osmanlı devletinin hayat kaynağı sarih bir biçimde anti-kapitalist olan tarih yükü Türkiye’ye kaldı. Türkiye’nin etrafındaki ülkeler bu yükten muaf oldukları için her aşamada Avrupa ve Amerika oralara musallat oluyor. Karışıklıkların sebebi bu. Türkiye başından tarih yükünü atmaya kalkışamıyor. Sakin kalışının sebebi bu.
Ülke değerlerini özellikle bizim deyimimizle emperyalist güçlere peşkeş çeken insanlara sonuna kadar karşıyım.
İrticai örgütler, Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa'yla belirlenmiş temel değerlerini hiçe sayan örgütlü, sistemli ve yaygın faaliyetlerini yoğunlaştırarak sürdürmektedir.
Leman Gazetesi'nin üzerinde tepinerek hakikati ezemezsiniz. Hz. Muhammed'e saygısızlığa izin vermem, ama yapılmamış bir saygısızlık üzerinden o toplumsal linçe de sessiz kalmam. Herkes doğru yerde durmayı öğrenecek!
Geçmişte Yahudilere dönük olarak ortaya koydukları zalimane yaklaşımları, bugün Müslümanlara dönük olarak ortaya koymak için pusuda bekliyorlar. Dolayısıyla Avrupa'da Müslümanların, Yahudilerin, göçmenler üzerine çalışan kuruluşların hepsinin topyekun güç birliği içerisinde, bu aşırı sağcılığa bu Nazi anlayışına karşı mücadele etmesi gerekir. Şimdi ise Müslüman düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı ile öne çıkmış bir şahsın böyle bir kuruluşun başına gelmesi doğrusunu söylemek gerekirse Avrupa'da aşırı sağcılara karşı verilecek bu mücadelenin inandırıcılığını azaltacaktır. Bu, herkesin beraberce topyekun bir şekilde ortaya koyması gereken bir mücadele.