Avrupa Birliği, NATO, IMF, Dünya Ticaret Örgütü HAS Parti'ye emir veremez. Dışarıdan esen rüzgârlar rotamızı değiştiremez. Çok açık söylüyorum bu ülkenin topraklarına ayakları basmayan hiçbir çözüm Halkın Sesi Partisinin çözümü olmayacak ve ciddiye alınmayacaktır. Partimiz anti emperyalist bir partidir. Anti emperyalizm demek, sömürüye vesayete karşı olmak demektir. Bizim lügatimizde 'gavur' diye bir söz var. Gavur demek gayrimüslim demek değildir. Gavur, zulmeden, insanların ensesinde boza pişiren emperyalistlerdir. Gavur kimdir? Irak'ı işgal edip 1 buçuk milyon insanı katledendir. Anti emperyalist olmak gavura karşı olmaktır, gayrimüslime karşı olmak değildir. (Yıl: 2011)

Benzer Sözler

Temelinde bağımsızlık harcı yatan cumhuriyetimiz, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra emperyalistlerin ahtapot kollarına teslim edilmiştir. Öyle bir teslimiyettir ki yer altı zenginliklerimiz çok uluslu şirketlerin emrindedir; öyle bir teslimiyettir ki petrol, maden ve yabancı sermaye yasaları yabancı uzmanlarca hazırlanmıştır; öyle bir teslimiyettir ki ülke topraklarının bir bölümü üs adı altında başka devletin genelkurmayına armağan edilmiştir; öyle bir teslimiyettir ki ordumuzun silahları, araç ve gereçleri okyanus ötesi ülkelerin buyruklarına bağlanmıştır.

CHP'nin Atatürk maskesi düşmüş, altındaki HDP yüzü apaçık görünmüştür. Bunlar zaten Atatürk konusunda samimi olsalardı bugün emperyalizme karşı verilen Mavi Vatan ve Misakımilli konularında devletimizin yanında yer alırlardı. Bunlar Libya'da Hafterci, Suriye'de Esadcı, Pensilvanya'da FETÖ'cü, Kandil'de PKK'lı olmuş ama bir kere bile Türk milletinin yanında durmayı başaramamışlardır.

Kendi hesabıma son sözüm şudur: Bir ihtilâl hangi milletin hesabına yapılırsa, mutlaka o milletin öz evlâdının eliyle yapılmalı ve onun elinde kalmalıdır. Meselâ: Türk ihtilâli, öz Türklerin elinde kalmalıdır. Hem de kayıtsız ve şartsız. Yabancıların yardımı ile başarılan ihtilâller yabancılara borçlu kalırlar. Bu borç ödenmez.

“Ermeni tasarısı”nı oylayıp, Türkiye’yi “soykırımcı” gibi göstermek isteyen “ABD Temsilciler Meclisi üyeleri”ne bağıra bağıra şunu söylemek gerekir: “Soykırımcı senin babandır!” Evet, “soykırımın kralı”nı, onların babaları yapmıştır! Amerika’da Kristof Kolomb yapmıştır, Cezayir’de de Gaulle yapmıştır, Irak ve Afganistan’da Bush oğlu Bush, Filistin’de ise Kasap Şaron yapmıştır! “Kıçları meydanda” olan bu “keçi”lerin, bugün kalkıp da “koyun”lara gülmesi, son derece komiktir... Öyle ya; sen önce kendi kıçına, kıçından sarkan “çakıldak”lara bak! Uzun lâfın kısası, önceki günkü oylama; bir anlamda “orospu”ların “namus dersi” vermesine benzemiştir ki; Türkiye’nin “orospu”lardan alacağı “namus dersi”ne ihtiyacı yoktur! Gerekirse, bir “One Minute” de onlara çekeriz!

Selçuklular'dan başlamak üzere Anadolu toprakları, sömürülen, zulmedilen halkın isyanlarına beşiklik etmiş, yiğit önder ve savaşçıların, halkın kanlarıyla sulanan bereketli Anadolu toprağı isyanlarla yorulmuştur. İşte bu nedenle bu topraklar isyankar topraklardır ve köklerimiz buradadır. Bir değil, on değil, belki de sayılamayacak çoklukta bu isyanlar, ayaklanmalar, Anadolu ihtilalini büyütmüş, ona güç katmıştır. Hakça ve kardeşçe bir yaşam için, kimi beş, kimi on yıl süren bu ayaklanmalar, sömürü ve zulmün hüküm sürdüğü vatanımızda, başta bu gerçeği değiştirme kavgasını sürdüren Cepheliler'den başlamak üzere bir isyan, bir başkaldırı geleneği miras bırakmışlardır. Tarihsel akış ve gelişim kesintisizdir. Her evresi, her dönemeci, her yenilgi ve zaferi yeni bir süreci doğurur. Kavga tohumları, on yıllardır Anadolu topraklarının dört bir yanına serpilmekte, Anadolu ihtilali yoluna devam etmektedir. Cepheliler, Anadolu topraklarına anti-emperyalist, anti-oligarşik demokratik halk istikrarı için yani emperyalizme ve işbirlikçi faşist iktidara karşı Anadolu ihtilali için savaşmaktadır. Anadolu ihtilali için can vermeye devam ediyoruz. Gencimiz, yaşlımız, işçimiz, öğretmenimiz, erkeğimiz, kadınımız, er geç kazanacağımız bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün bedelini ödüyoruz.

Tekel düzeninin kurulduğu her coğrafyada, iktisatta yıllar önce İngiliz iktisatçı Gresham'ın formüle ettiği 'kötü para iyi parayı kovar' yasasına benzer bir biçimde, 'birikimsizler, birikimlileri kovar' yasası geçerlidir. Çünkü tekelistan'da en büyük düşman birikimdir ve çünkü, birikim bağımsızlığa kapı açarken, birikimsizlik, oligarklara bağımlılığa yatkın formasyonları hazırlamaktadır.

Liste
Yükleniyor…