Artık üç büyük hipotezle karşı karşıyayız. Bir, 1550-1600 yılları arasında, Türkiye bir Yahudi Partisi tarafından yönetiliyordu. Bir 'Turco-Judaik' devletten söz etmek mümkündür, iki, modern cumhuriyet, bir rezerv devlet olarak kuruluyordu. Ön-örneğine işaret etmiş bulunuyorum. Üç, XIX. Yüzyılın başından beri bu topraklarda, kanlı iç çatışmaların bir Yahudi-Hıristiyan boyutu olmalıdır. Bedirhan'ın Süryani katliamına, Ermeni Tehciri'ne ve 6-7 Eylül'e bir de bu açıdan bakmak zorundayız.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
XIX. Yüzyılın başından beri bu topraklarda, kanlı iç çatışmaların bir Yahudi-Hıristiyan boyutu olmalıdır. Bedirhan'ın Süryani katliamına, Ermeni Tehciri'ne ve 6-7 Eylül'e bir de bu açıdan bakmak zorundayız.
İleri sürdüğüm 'rezerv devlet' kavramı tartışılmalı ve geliştirilmelidir. Polonya ile Irak'ta kurulmakta olan Kürdo-Judaic devletler ele alınmalı ve incelenmelidir.
Diplomatik belgeler, Şeyh Übeydullah ile bedirhan ahfadının, birbirini, ingiliz ve fransız makamlarına 'fransızcı' ve 'ingilizci' olarak ihbar ettiğini göstermektedir; bu ihbarlar belgelidir. ancak artık tümü açılmış ingiliz belgelerinde, Sait ile ingilizler arasında herhangi bir temasın ve 'adamı olmanın' kaydına rastlamıyoruz.
Bir hipoteze yaratıcısı dışında kimse inanmaz ama deneyi yapan dışında herkes bir deneye inanır.
Tanrı bir hipotezdir, bu nedenle de kanıtlanması gerekir. Kanıtlama yükümlülüğü, inananın omzundadır.
Klinikte yalnızca duygudurum bozukluklarında değil, neredeyse bütün bozukluklarda düşük dozda da olsa bir anti epileptik eklemek tedaviye ek katkı yapıyor, acaba psikiyatrik bozuklukların hemen tamamı elektriksel bir dezorganizasyonla beraber mi ilerliyor.
Obsesif narsisistlerde hem geniş burun kanatları hem de çok sık burun kaşıma davranışlarına rastladım, spekülatif konuşursak bu onların burun mukozasını irrite eden sert kıllara sahip olmalarıyla mı ilgilidir acaba? Araştırmaya değer bir konu.
Yirmi yıldır kendiliğinden oluşumu arıyorum ama bulamadım. Hayır, imkansız olduğunu düşünmüyorum. Ama neden kendiliğinden oluşumun yaşamın kökeni olmasını isteyesiniz ki? Yaşamın önüne maddeyi koyarsınız ve maddenin sonsuzdan beri var olmasını sağlarsınız. Bilimin durmak bilmeyen ilerleyişinin bundan bir yüzyıl, bin yıl, on bin yıl sonra yaşayacak olan bilim insanlarını maddenin değil yaşamın ezelden beri var olduğunu onaylamaya zorlamayacağını kim söyleyebilir? Maddeden yaşama geçiyorsunuz çünkü gelecekteki doğa bilimcilerinin zekasıyla kıyaslandığında çok sınırlı olan şu anki zekanız size olayları başka türlü anlayamayacağınızı söylüyor. On bin yıl sonra yaşamdan maddeye geçmemenin imkansız olduğuna inanmayacağımızı kim garanti edebilir? Eğer bilimsel zihinler arasında yer almak istiyorsanız, a priori fikirlerden ve akıl yürütmelerden kurtulmalı ve yerleşik olgulardan gerekli çıkarımlara bağlı kalmalı ve saf hipotezlerin çıkarımlarına gereğinden fazla güvenmemelisiniz.
Evrenin sonlu mu yoksa sonsuz mu olduğu tartışmasını fizikçilere bırakalım ve Dünya’nın iki kutup arasında, küre şeklinde olduğunu kesinkes kabul edelim.
Bunca cehalet ve karanlık içinde insan anlayışına tek kalan kuşkucu veya en azından temkinli davranmak ve olabilir görünmeyen hiçbir hipoteze az veya çok teslim olmamaktır.
Yanlış hipotezler ve teoriler bile keşiflere yol açmada işe yarar. Bu söz tüm bilimlerde geçerlidir.
Fikirlerimizi doğrulamak için asla deneyler yapmamalıyız, sadece onları kontrol etmeliyiz.
Karmaşık bir hipotezi denemeden önce, basitleştirmenin gerçekleri eşit derecede iyi açıklayamayacağından emin olmalısınız.