Artık telefonla, 'filancayı filanca yere atıyalım mı' deme süreci bitiyor. Bunları okuyorsunuz değil mi gazetelerde? Dedelerden talimat alarak atamalar yapma dönemi bitiyor.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Politikanın gazetelerin birinci sayfasından düşmeyişinin, hayatımızın tam ortasında olmasının nedenini Ankara'nın hantallığına bağlıyorum. Bir ülkede gelişen hayata uygun yasalar çıkmazsa, başkentin kanunları manasızlaşıp hayatın karşısına dikiliyor.
Diyorlar ki, devlette 5.5 milyon kişi çalışıyor. Buna askerler dahil değil. Dolayısıyla 2 milyon kişiyle bu devlet rahatlıkla döner. 600 milletvekili var, 200’üyle rahatlıkla hallolur.
Bürokrasinin azaltılması konusunda da arzu ettiğimiz oranda bir başarı sağladığımızı iddia edemem. Bürokrasi hastalığı, bütün devlet dairelerini bugüne kadar büyük ölçüde sarmış. Uzun senelerin birikimi olan bu hastalığı üç beş senede tedavi etmenin, söküp atmanın mümkün olmayacağını insaf sahibi bütün vatandaşlarım kabul ederler. Üç sene içerisinde azaltılmış fakat tamamen yok edilememiştir. Üzerinde hassasiyetle durulduğu takdirde önümüzdeki dönemlerde üstesinden gelinebilir inancındayım.
Tolstoy'un dindar olduğunu biliyoruz; ama Arına Karenina'da Kont Karenin, çekim güçlerinin hiç dışına çıkamayan bir robottur, Rusya bürokrasisi sanki Kont'un içine girmiş ve tutsak etmişti. Sanki Karenin değil bürokrasi hareket ediyor ve davranıyordu; ilk robot-insan Kont Karenin'dir diyebiliriz ve Tolstoy'un dehası sayesinde, insan olduğundan hiç kuşku duyamıyoruz.
Artık Türkiye'nin ekonomik ve sınıfsal gelişimi içinde, laisizm de emekçi sınıfların güvence alanına katılmıştır ve bunu anlamak durumundayız. Ne sermaye ne de bürokrasinin belli kesimleri, artık laisizme sahip çıkmıyorlar.(1976)
Liyakata dayanan terfi sistemi tıpkı eski cemiyetteki gibi devam etmektedir ve dolayısıyla da bu toplumda tıpkı eski Osmanlı sistemi gibi sınıflaşma meydana gelmemektedir. Yani o anlamda bir sınıflaşma, sâdece belirli sınıfların hâkim olduğu ordular ortaya çıkmamaktadır. Belirli zümreden insanların hâkim olduğu bürokrasiler ortaya çıkmamaktadır. Bu, osmanlı ve Cumhuriyet Türkiyesi için ortak ve mümtaz bir özelliktir.
24 Haziran’dan itibaren Türkiye’nin siyasi tarihinde yepyeni bir sayfa açıldı. Bundan sonra vesayet ve vekâlet kalkıyor. Milletin kendisine verdiği yetki dışında hiç kimse oturduğu yerden millet adına ahkâm kesmek yetkisine sahip değildir. Daha önce siyaset yapması gerekenlerin ağzına fermuar çekip ellerine kelepçe vuruluyordu. Siyaset yapmaması gereken, hatta anayasanın yasak koyduğu mevki, makamlar siyasetin göbeğinde at oynatıyordu. Mesela Gen. Kur. Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Danıştay, Sayıştay başkanları…
Sultanım, günümüzde artık devletler dinden ve geleneklerden gelen kurallara göre değil, akıl ve bilim ilkelerine göre yönetilmektedir.
İnsanlık henüz gelişmedi ve biz henüz işçilerin, tarım emekçilerinin, köylülerin, asker temsilcilerinin sovyetlerinden daha üstün ve daha iyi bir hükümet şekli bilmiyoruz.
Yönetim bu konularda gerçekten duyarlı davranıyor. Geçmiş dönemlerde Bakanlarla ilgili yolsuzluk dosyalarını hemen komisyonlara gönderdiği gibi, kendi yönetimindeki bir eski Bakan hakkında kovuşturmaya geçmekte hiç duraksamıyor. Bu anlayışın gelecek yönetimler tarafından da benimsenmesi en içten dileğimizdir. Demek oluyor ki, haklarında yolsuzluk, rüşvet ya da Kocatopçu gibi «görevi kötüye kullanma» iddiaları bulunanlar, Devlet Başkanı Kenan Evren'in Bursa konuşmasında değindiği gibi «kim olurlarsa olsunlar» kovuşturulacaklardır.
Ancak ölüme kendi üyeleri kadar kayıtsız kalan bir insanlık, kendisi de ölmüş olan bir insanlık, ünümü sayısız insana idari yöntemlerle uygulayabilir.
Türkiye’yi yöneten bürokrasidir, bürokrasi ise en cahil, en korkak ve en yeteneksizin egemen olduğu sistemin adıdır. Korkudan ve beceriksizlikten dolayı her türlü insani duyguyu kaybetmiş olan ve sadece küçük çıkarlarıyla hareket eden insanlardan oluşan bir ağdır. Türkiye’yi yöneten bunlardır. Türkiye’yi yöneten dehşetli cahil, korkak, yaşamdan hiçbir beklentisi olmayan, sizden benden daha fazla korkan; bir takım çapsız ve cahil 3 milyon kişilik ordunun kontrolündedir. Bununla başa çıkmak kolay değildir. Bürokrasiyle mücadeleyi kazanmanın imkanını göremiyorum.
Bana getirdiğin şu usûlsüzlük teklîfi dolayısıyla yemîn ederim ki seni de teklîf sahibini de katlettirirdim. Fakat «Sultan Selîm, parasına tama’ ettiği için bezirgânı ve defterdarı öldürttü.» demelerinden çekinirim. Tez bezirgânın parasını iâde edin ve bir daha huzûruma böyle kanuna uygun olmayan şeyler getirmeyin!
İki şeyle devlet reisi hakimiyetini mahvedebilir: Bir zulüm, ikincisi vazifelerini ihmal.
Çağdaş demokrasilerde, siyaset adamlarının hele başbakanların, bakanların ticari ortaklık kurmaları veya bu tür ortaklıklara katılmaları, ortaklık ürünlerinin reklamını yaparak pazarlanmasına yardımcı olmaları düşünülemez. Varsayım olarak böyle bir düşünceyi eyleme dönüştürenler için siyaset yolu sonsuza kadar kapanır. Ülkemizde ise bu tür siyasetçiler, işini bilen adam sıfatıyla toplumun gözbebeğidir.(Alaturka Demokrasi)
İngilizce dilindeki en korkunç kelimeler şunlardır: Ben hükümettenim ve yardım etmek için buradayım.
Devlet bebek gibidir. Bir ucunda büyük bir iştah, diğer ucunda sorumluluk duygusu olmayan bir sindirim kanalı.