Benzer Sözler

Laiklik, sadece devletin dinden, dinin de devletten elini çekmesini sağlamıyor, din sınıfının dini yaşamak isteyen kitlelere tasallutunu da önlüyor. Bu açıdan bakıldığında laiklik dine en büyük hizmetin kurumudur. Ve laiklik, dindarların âdeta huzur ve mutluluk gemisidir. Dinci sömürücüler laikliğe, esas bu ikinci anlamı yüzünden düşmandırlar. Çünkü onların kitleler üzerindeki şeytani hegemonyalarını kıran, laikliğin bu ikinci anlamıdır. Bu anlam, din bezigânlarının korkulu rüyalarının ve saltanatlarını yitirme kaygılarının esas sebebidir.

Sosyalistler, din konusundaki tavırlarını genellikle şu sözlerle belirtirler: “Din, kişinin özel meselesi olarak görülmelidir.” Ancak herhangi bir yanlış anlamaya yol açmamak için, bu sözlerin anlamı kesinlikle açıklanmalıdır. Devlet söz konusu olduğunda, dinin kişisel bir sorun olarak kalmasını isteriz. Ancak, Partimiz düşünüldüğünde dini kişisel bir sorun olarak görmemiz söz konusu olamaz.

Ne zaman din toplumu yönetmek için kullanıldıysa, din kralların ve diktatörlerin elinde halkı cezalandırmak için her zaman bir araç olarak kullanılmıştır… Diğer taraftan dinin devletten ayrılması ise dünyayı felaketlerden kurtarır ve dini onun takipçilerinin gönlünde korur.

Laiklik, kategorik olarak, dindarın kamusal alanda konuşamayacağını veya kamusal yaşamda söz sahibi olamayacağını söylemez. Bu, tek başına dinin kamusal yaşamda ayrıcalıklı bir söz hakkı vermemesi veya onun üzerinde daha büyük bir etki yaratmaması gerektiğini söylemekle ilgilidir. Gerçekten bu kadar basit.

Laiklik, dinin, devlet, siyaset, hukuk ve eğitim işlerine müdahale etmemesi, dinin bu alanları esir almaması, dinin bu alanlara hükmetmemesi, bu alanların dinden arındırılması ve bu koşulla dini inanç ve ibadet özgürlüğünün güvence altına alınmasıdır.

Laiklik, hayatı ruhani kürede yaşamak isteyenlerle, dünyevi kürede yaşamak isteyenler arasındaki alan paylaşımının adı olmaktadır. Bu açıdan tarafsız bir terim olan laisite (laiklik y.n.) yerine belirli bir tepeden inmecilik belirleyen laisizm (veya sekülerizm) tarafından ifade edilmesi hem yanlıştır, hem de ruhani dünyayı dünyevi dünyanın içinde kapsama ve tanımlama eğilimi belirtmesi açısından, kavramı hiç de açıklayıcı nitelikte olmamaktadır.

Liberalizm ilgisini tamamen ve yalnızca dünyevi hayat ve uğraşılar ile sınırlar. Öbür yandan, din âlemi, bu dünyadan değildir. Bu yüzden, liberalizm ve din yan yana birbirlerinin alanına değmeden var olabilirlerdi. Onların çarpışma noktasına gelmeleri liberalizmin hatası değildi. Liberalizm haddini aşmadı; dini inanç ya da metafiziksel doktrin alanına zorla girmedi. Ancak insanın yalnızca dünyaya gelişiyle ilişkisini değil, onun dünyevi işlerini de kendi hükümlerine göre düzenleme hakkını kendinde gören politik bir güç olarak kilise ile karşı karşıya geldi. O savaş hattının çizilmesi gereken noktaydı.

Liste
Yükleniyor…