Benzer Sözler

Biz ne zaman devlet kurma, taht sevdasına-savaşına düşmüşüz? Bunu ne İmamlarımız, ne de müçtehitlerimiz yapmıştır. Elimizdeki tahtı da Muaviye'ye şartlı vermiştik ki, kan dökülmesin, fitne çıkmasın, Allah'ın kitabı ve Resul’ün sünneti üzerine hükmetsin, O da hem Kuran'ı, hem Sünneti ayaklar altına aldı. O gün bugündür de siz devletsiniz.

Yüz yıldır, 1915 yılından bu yana yaşanan İttihat Terakki siyasetinin, o dönemki anlayışın bu topraklara mal ettiği bu onursuzluğu omzumuza yıkmaya çalışıyorlar. Ben merak ediyorum. Özellikle de hükümet ve diğer muhalefet partilerine, siz İttihat ve Terakki'nin başka hangi faaliyetlerini üstleniyorsunuz ki şu Ermeni meselesindeki durumunu omuzlarımıza ve toplumun omzuna yük olarak katıyorsunuz. İttihat Terakki'ye yeri geldiğinde söylemediğiniz laf kalmıyor, yeri geldiğinde "İttihat Terakki anlayışı bu topraklara zulüm getirmiştir" diyorsunuz. Ama, her ne hikmetse mesele Ermeni meselesine geldiğinde Enver'den daha çok Enverci, Talat'tan daha çok Talatçı olabiliyorsunuz. Hayretle karşılıyorum

Roma ve Antik Yunan yalnızca birer semboldür. Bütün tarihleri şu büyük gerçeğin teyididir: Bir halkta siyasi iktidar arzusu ne kadar az ise kültürel yaşam biçimleri o kadar zengindir; siyasi iktidar ve bu iktidar için yapılan mücadeleler ne kadar güçlü ise, kişisel ve toplumsal kültürün düzeyi ve doğal yaratıcı, her türlü derin duyarlılık kısaca insana has olan her şey o kadar zayıftır.

Büyük Millet Meclisi âzâsı, vatan necati tuğu etrafına toplanmış, tefrika nedir bilmiyordu. Vatan tehlikesi hepsini birleştirmişti. Büyük bir cesâret ve celâdet gösteriyordu. Vâkıa Birinci Meclis umumiyet itibâriyle ilmen aşağı idi; fakat meb'uslarda Türklük ve vatan duygusu pek yüksek ve ekseriyeti azîme itibariyle nâmuskâr insanlardı. Bir de Anadolu'nun yerli ahâlisinden olduklarından Anadolu'nun her tarafını ve hakikî ihtiyaçlarını biliyorlardı. Vatana daha ziyâde merbuttular. Bu Meclis, birleşmeden ne hârikalar doğduğuna misâldir, derstir. Bu memleketi idâre edenlerin pek münevver olup da kozmopolit olacağına, az münevver fakat nasyonalist olmasının ne kadar fâideli ve lâzım olduğunu isbat etmiştir.

İşte bu zattır ki (Timur'dan bahsetmektedir.) hoca ve şeyh takımlarını siyâsî âlet yaparak onlarla birleşmeye mecbur olmuş ve Türk Töre ve Yasasını, hâsılı Türk Milliyetini yıkarak Arap örfünü Türkler'e iyice ve kat'î surette yerleştirmiştir. Hayatı meraklı bir roman halinde olan ve Din için Milliyetini yıkan bu zat garibi şu ki harplerini en ziyade Türk ve müslümanlar üzerine tevcih edip en kuvvetli Türk Devletlerini mahv ve perişan etmiştir. Osmanlılar da bu meyandadır. Sel gibi Türk ve müslüman kanı akıtmıştır.

Liste
Yükleniyor…