Amcası ya da dayısı diye Ebu Leheb'ten ayrılamayanlar, Hz. Muhammed'le(sav) birlikte olamazlar.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bakın Tayyip Bey hakkımda dava açtı, mahkemeye bir klasör verdim. Bu,bir yeni kitabımın içinde bir kitaptır. Ben 'türkiye bir diktatöryadır' diyorum. Ama tayyip bey diktatör değildir,o yüzden Şarlo'dan bahsediyorum. Tayyip Bey'in hiçbir işle ilgisi yok,pazarlamadan gayrı. Diktatör değildir,pazarlamacıdır. Ülke pazarlamacısıdır;memaliki satıyorlar.
Biz bu aleme film oynamaya değil, oynanan filmi bozmaya, yerine yeni bir dünya kurmaya geldik.
Bir dava, uğrunda ölünecek kadar değerli değil ise, uğrunda yaşanacak kadar da değerli değildir!
Hasımsız, fikir ve dâvâ adamı olmaz. Esasında, benim hiçbir düşmanım yoktur: Türklüğün ve İslâmiyetin düşmanları hariç. Doğrusu Türklüğün ve İslamın dostları dışında benim hiçbir dostum da yoktur. Bu bakımdan bilerek ve isteyerek, Türklüğün ve İslâmiyetin aleyhinde tek satır bile yazmadım...
Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise, bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.
Savunduğumuz davanın erekleri, ne kadar yüce olursa olsun, ona varmak için kullandığımız yollardan ayrı tutulamaz. Partimizin yaptığı canavarlıkları kamuoyu önünde lanetlemek zordur, çok zordur ama aydının ilk görevidir.
48 yaşıma girdim, 48. mahkemeyi aştım. 48 mahkemede çekmediğimiz kalmadı, anamızı ağlattılar.
Bilimsel düşüncelerle dalga geçerek tartışmaktan kaçınan bir insan yerine, bir maymunla akraba olmayı tercih ederim.
Benim akrabalarım yok derdim durmadan ona,benim yalnızca zihinsel akrabalıklarım var, ölmüş filozoflar benim akrabalarım.
Hayatımın en büyük gururu, en büyük şerefi bu asil ve soylu ailenin ve destansı davanın genel başkanı olmak olmuştur. Bu şerefi son nefesime kadar gönlümün en derin köşesinde taşıyacağım.
Neden bunca iftira Çiller'e... Söyleyeyim. Çünkü Çiller partisini satmadı. Çünkü Çiller davasını satmadı. Çünkü Çiller demokrasi şehitlerinin kemiklerini sızlatmadı...
Kendini Allah ve Resulü'nün davasına adamış, sırf Allah rızası için canını, malını ve mevkiini, din ve devleti, müllk ve milleti için fedaya hazır, şanlı, mukaddes, ay yıldızlı bayrağın gölgesinde döğüşen, nefsini düşünmeyen ve ülküsüne fani olmuş yiğitlerdir. Onlar büyük ve şanlı tarihimizin doğurduğu, Allah ve Resulü'nün hizmetine sunulmuş ve küfrün bütün oyunlarını bozan, cesaretini kıran, yolunu kesen kadrolardır. Bunlar Mümin'lere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı onurlu ve zorlu, Allah yolunda savaşanları kınayanların kınamasına aldırmayan yiğitlerdir. Bu nesil Allah’ın İslam alemine ihsanıdır.
Ümmetlerin cevahir madenlerinden çıkardıkları bütün lâ'l ve inciler Mustafa'nın (gazada kırılan) tek inci dişinin diyetidir.
O'nun aşkı ile gönlü mahzun olan her sîne ne bahtiyardır! Mustafa'nın yoluna kurban edilen can,ne aziz bir candır!