AK Parti sizi mezara dikine sokacak.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bu konsoloslukları ya da büyükelçilikleri kapatırken bizimle detayları paylaşmadan önce bu adımları atmaları, tüm ülkeler için söylüyorum, maksatlı. Burada 'Türkiye istikrarsız, Türkiye'de terör tehdidi var' imajı vermek istiyorlarsa bu dostluğa da sığmaz, müttefikliğe de sığmaz. Hele hele seçim öncesi Türkiye'yi, AK Parti iktidarını, bizleri zor durumda düşürmeye çalışıyorlarsa bizim halkımız da bunun arkasında ne olduğunu çok iyi biliyor. Bunun da onlara bir faydası yok, amaçlarına hizmet etmez. O yüzden biraz dürüstlük ve samimiyet bekliyoruz.
Türkiye'nin demokrasiden ekonomiye her alanda en üst lige çıkmasının ifadesi olan 2023 hedeflerimizin en kritik dönemeci de aynı yıl yapılacak seçimlerdir. Kongrelerimizde, partimizi 2023 seçimlerine taşıyacak ve inşallah sandıkta bir kez daha elde edeceğimiz zaferin altına imza atacak kadroları belirliyoruz. Teşkilatlarımızda görev alan her bir arkadaşımın böylesine bir tarihi sorumluluğun altına girdiğinin bilincinde olduğunu biliyorum. Gözlerinizdeki parıltı, yüreklerinizdeki kıpırtı, kalplerinizdeki heyecan, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına katkıda bulunma azminizin yansımasıdır. Rabbime bana sizler gibi yol ve dava arkadaşları nasip ettiği için hamdediyorum.
Diyarbekir'de güzel giysilerle, hoş maskelerle, 'özel kuvvetler' gördük, artık şaşırmamız yerindedir. Güzel gösteri, kabul ediyorum, ama yaptıklarını, gayrı-özel kuvvetlere bırakmaları isabetli olurdu ve benim bildiğim, 'çuval operasyonu' öncesinde Musul'da idiler. Özel kuvvetler, güzel giysilerini ve kar maskelerini çıkararak, kürt giysilerine bürünerek, Türkiye'nin büyümesini samimiyetle isteyen Kürtler ile samimi işbirliği yaparak Musul'a dönmek zorundalar. Artık asıl tehdit, Barzani'dir. Bunu hep öneriyorum.
Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür. Siz hem Tanrı’ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz.
Dar kapıdan girin. Çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu kapıdan girenler çoktur.
Bir: Ordunun birliğini muhafaza ediniz... İki: Milli Birlik Komitesi olarak siz, kendi içinizde birliğinizi muhafaza ediniz... Üç: Derhal seçime gidiniz. Bir an evvel seçime gidiniz. Bir an evvel seçime gitmekte sayılamayacak kadar çok milli menfaat vardır!
Kıbrıs Türkü artık sırf müzakere etmek için masaya oturmayacaktır. Son seçimlerde de bu mesajı açıkça verdiler
Biliyor musun, politikacıların çoğunun bizim çocuklardan ödleri kopuyor, biliyorlar ki bu çocuklar ileride onlar gibileri seçmeyecekler!
Bir kez kelle verme yolunu yeğlerseniz, günün birinde sıra sizin kellenize de gelecekti…
Halk cahil, cumhurbaşkanını halkın seçmesi kadar tehlikeli bir şey yok. Geçen çok üst düzey bir komutanla konuştum. O da diyor ki; 'Yani hedefleri belli' diyor. Yani efendim demokrasi, insan hakları, özgürlük bunların hepsi bahane. Fevkalade tehlikeli, cumhurbaşkanını halkın seçmesi. Türk halkının seçmesi kadar tehlikeli bir şey yok. Çünkü Türkiye Fransa, İsviçre değil, halk cahil.
Toplumda bir şey var; herkes aldatılmaktan korkuyor. Bu nedenle bu konunun çok güncel olduğunu ve bunun üzerinde yazabileceğimi düşündüm. (...) Bu romanı yazma sürecinde sadakatın bir seçim olduğuna karar verdim. Sadık olmaya insan karar veriyor. Karşısındaki insanı, birlikte yaşadığı insanı değerli buluyorsa ve onu üzmekten korkuyorsa, o zaman bilinçli bir şekilde ona sadık kalmaya çalışıyor. 10 kadar romanım var. Hayat içinde her şey bana ilham verebilir, bütün insan halleri beni ilgilendiriyor. Hepsi yazılabilir.
Ben yerimi seçmek zorundayım. Seçme zorunluluğum olmamasına rağmen. Ya Türk olacaktım ya da Kürt. Halbuki ben dünyaya gelmeden önce anneme babama mektup yazmadım. Faks çekmedim. Telefon etmedim. Telgrafla bildirmedim. Alevi, Sünni, Türk, Kürt olarak dünyaya geleyim diye.