Ailemde ya da etrafımda vejetaryen olmamasını anlayabiliyorum ama hareketin içinde söylem, eylem üreten insanların hayvanlardan yana değil de sömürüden, zulümden yana saf tutması beni oldukça rahatsız etmişti.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Sonra bilimsel bir hızar makinesının başına geçtim, hızar fabrikası da denebilir, öyle düşünüyordum, tutarsız, kaba olanları, kesip atıyordum. Önce durdurmak üzere hücuma geçtiler ve sonra sustular; ancak, hızarların kütükleri keserken iç yakan bir sesi vardır, hep duydum.
“Özgürlük” gösterişli bir kelimedir; fakat özgür ticaret adı altında en acımasız savaşlar gerçekleşmiştir. “Özgür iş” adı altında köpek gibi çalışanlar soyulmuştur. “Eleştiri özgürlüğü” terimi de aynı kalıtımsal yanlışlıkla yoğrulmuştur. İleri seviyedeki bilime sahip olduklarına gerçekten inananlar, yeni fikirlerin eskiyle yan yana varlığını sürdürmesi için özgürlük talep etmezlerdi, bunun yerine yenilerin eskilerin yerini almasını talep ederlerdi.
O gün 'Avrupa Birliği mi? Sizi gidi taklitçiler sizi diyenler; bugün Avrupa Birliği'nin kapısına oturmuşlar, bizi alsın diye dua etmektedirler.
Siz Amerikalılar; Üçüncü Dünya ülkelerine Iraklı bir köylünün yeni gelinine davrandığı gibi davranıyorsunuz. Üç gün balayı ve ardından tarlalara doğru yola çıkış.
Siz Amerikalılar; Üçüncü Dünya ülkelerine Iraklı bir köylünün yeni gelinine davrandığı gibi davranıyorsunuz. Üç gün balayı ve ardından tarlalara doğru yola çıkış.
Türkiye'de eksiklik siyasi, ekonomik ve askeri olarak bağımsız olmamasıdır. Biz camide namaz kılıp kilisede mum yakıyoruz. Bizim durumumuz o. Ben iki yıl önce Hakkari elden çıktı diyordum. Şimdi bakın Hakkari'yi konuşuyoruz.
Kapitalistleri seviniz; çünkü sizin kuvvetinizi yiyip yutuyorlar; kapitalistleri seviniz; çünkü dünyanızın bütün hazinelerini boşu boşuna mahvediyorlar; Kapitalisti seviniz; çünkü kapitalistin kilisesi, düşünceleri sizi kara cahilliğin karanlıkları içinde tutmaktadır...!
Okul ve üniversite diploması meselesiyle yoksul insanların ceplerini boşaltıyorlar. Bu insanların bir tuzağa düşürüldüğünü düşünüyorum.
İsrail'in Hamas lideri Şeyh Yasin'i öldürülmesinden sonra Erdoğan bugünkü fos laflarına benzer bir laf etmiş ve İsrail'i devlet terörü uygulamakla suçlamıştı. Ancak hemen arkasından Mayıs 2005'te Erdoğan İsrail'e gitmiş ve karşılıklı ticaret anlaşmalarını yeni bir boyuta taşımıştı. Erdoğan ve AKP hükümeti şimdi de benzer bir tavır içinde. Bir taraftan Türkiye'yi İsrail'i iktisaden ve askeri olarak destekleyen bir ülke konumuna sokarken, diğer taraftan artık inandırıcılığını yitiren bir İsrail eleştirisi yapıyor.
Hristiyanlık, tam bir tutarsızlık içinde olduğundan oybirliğiyle bir yana atılalı çok uzun bir zaman oluyor.
Anladığımız anlamda serbest girişim bir insanın istediği kadar zengin olmasına olanak vermektir. Bu serbest girişim değil, serbest girişim değil; serbest vampirizmdir.
Kilise, kapitalist sınıfın işçi sınıfını gaddarlıkla ve vahşice sömürüp ezmesine gözünü yummakta ve onaylamaktadır.
İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Yine de tüm hayvanların efendisidir.
Ahlaki bir konum olarak vejetaryenlik, benekli bir inekten et yemenin ahlaki açıdan yanlış olduğunu düşündüğünüzü söylemekten daha tutarlı değildir.
Tutarsız düzen toplumlarında hemen her çocuk öğretmenlerin ya da babanın kaprisine göre değişen bir eğitim görür.Bunun,saattan saata değişen her türlü çalışmaya çocuğu yönlendirmek isteyen doğanın öngördüğü eğitimle hiçbir ortak noktası yoktur.