24 Haziran’dan itibaren Türkiye’nin siyasi tarihinde yepyeni bir sayfa açıldı. Bundan sonra vesayet ve vekâlet kalkıyor. Milletin kendisine verdiği yetki dışında hiç kimse oturduğu yerden millet adına ahkâm kesmek yetkisine sahip değildir. Daha önce siyaset yapması gerekenlerin ağzına fermuar çekip ellerine kelepçe vuruluyordu. Siyaset yapmaması gereken, hatta anayasanın yasak koyduğu mevki, makamlar siyasetin göbeğinde at oynatıyordu. Mesela Gen. Kur. Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Danıştay, Sayıştay başkanları…
- Henüz kategori yok.
-
Erbaaspor - İnegölspor Maçı: Tarih, Saat ve Canlı Yayı…08.11.2025
-
Süper Lig: Trabzonspor - Alanyaspor Maçı Öncesi Son Du…08.11.2025
-
Yasemin Ergene'nin Boşanma Sonrası Yeni Yaşamı: Sosyal…08.11.2025
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Millet dolayısıyla bir mesele karşısında olduğumuzu biliyoruz; ama karşımızdaki meselenin ne olduğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, yerkürenin hangi siyasi şekle bürüneceği bahsini tertip edenlerin, aynı zamanda Türkiye'de yaşayanların ne şekilde davranacaklarına da etkili olduklarıdır. (...) Sistemin işleyişinden yara sağlayan toplumlar "millet" olma başarısına ermiş toplumlardır.
Gayri meşru baskı rejimine girmiş olan idarelerin hepsi böyle söylemişlerdir. Siz de öyle diyorsunuz fakat muvaffak olamayacaksınız. Syngman Rhee (Kore eski Cumhurreisi) kurtuldu mu? Üstelik onun ordusu, memuru, polisi elindeydi. Halbuki sizin elinizde ne ordu var, ne memur, ne üniversite, hatta ne de polis... 'Meclis Tahkikatı' önergenizin gerekçesi diyor ki: Memura itimat etmiyoruz, tahkik edeceğiz. Orduya itimat etmiyoruz, tahkik edeceğiz. Bizim görüşümüz ise farklıdır. Baskı tertipçileri bilsinler ki Türk milleti, Kore milletinden daha az haysiyetli değildir.
Başbakan Menderes'in, Balıkesir nutkunu sakin sinirle okudum. 1958 Türkiyesinde iftira ve tehditten yılacak siyaset adamı yoktur. Orta Doğu'nun İhtilal hareketleri memleketimize ancak felaket getirir. Tarih daima göstermiştir ki, ihtilal iki türlü olur: Ya doğru yoldan sapmış olan sokak serserileri, meşru hükümetler aleyhine teşebbüs ederler. Yahut insan hakları dışında hükümet sürmek sevdasına düşen siyaset serserileri, ihtilali zorla meydana getirirler. Siyaset adamlarının bu gerçeği, hiç unutmamalarını tavsiye ederim.
Türkiye, toprak bütünlüğünü ve masuniyetini, şu veya bu devletler grubu arasındaki siyasi ve askeri kombinasyonların şekline göre mütalaa edemez ve tecavüzden masun olma hususundaki mukaddes hakkı üzerinde, herhangi bir yabancı devletin kazanacağı zafer açısından hüküm yürütülmesine müsaade edemez. Türkiye, bu sebepten, milli egemenlik alanı içine vaki olacak her müdahaleye karşı koymaya azimlidir. Biz inanıyorduk ve bugün de hala inanıyoruz ki, ortada Türk ordularıyla Alman ordularını karşı karşıya getirecek bir sebep yoktur. Ve Almanya, Türkiye'nin emniyetinin ve istiklalinin gereklerine karşı anlayışlı davrandığı müddetçe böyle bir felaket meydana gelmez.Ben de size açıklarım ki, mazide olduğu gibi istikbalde de uyanık bir bekçilik görevi ifa edecek olan Türk ordusu, Reich hükümeti, Cumhuriyet hükümetini tutumunu değiştirmeye mecbur edecek tedbirlere tevessül etmediği müddetçe, Alman birliklerine karşı aynı şekilde davranacaktır.
Devlet adamı olarak, hiçbir zaman hatırımızdan çıkaramayız ki, hilâfet orduları bu memleketi baştan başa harabeye çevirmişlerdir. Bir gün yeniden hilâfet orduları kurulabileceğini aslâ gözden uzak tutmayacağız. Türk milleti en büyük acıları halife ordusundan çekmiştir. Bir daha çekmeyecektir. Bir hilâfet fetvasının bizi I. Dünya Savaşı felâketine sürüklediğini hiçbir vakit unutmayacağız. Bir hilâfet fetvasının, millet ayağa kalkmak istediği zaman, ona düşmanlardan daha alçakçasına hücum ettiğini unutmayacağız. Tarihin herhangi bir devrinde, bir halife, eğer zihninden bu memleket mukadderatına karışmak arzusu geçirirse, o kafayı behemehal koparacağız!
Aklıselimi ve kalbiselimi çoktandır terk eden, Türkiye'nin tökezlemesi için çalışan şer ittifakı, halkı umutsuzluğa, paniğe sevk etmek için karanlık mahfillerin felaket senaryolarını dillendirmekten, terör unsurlarıyla birliktelik yapmaktan utanmayacak kadar alçalmıştır. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığının Türkiye'nin bütünlüğüne kasteden terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı bazı kişilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe alındığına yönelik tespit ve şikayetler üzerine kapsamlı bir teftiş başlatması yerinde ve değerli bir karardır. Daha önce PKK’nın kayyımı sözde belediye başkanlarının İçişleri Bakanlığınca görevden el çektirilmesinde görüldüğü üzere zillet ittifakının temsilcileri, gizli ortakları ve yancıları; mezkur teftişin önüne geçmek için kendilerini ve partilerini siper etmiş durumdadır.
Türkiye, Soğuk Savaş sonrasında Ortadoğu'ya yönelik siyaset geliştirmek ve bölgenin yeniden şekillenmesini çıkarları ile uyumlu hale getirme çabası içine girmiştir. Bunu "Ortadoğu ile ilgilenmek bataklığa giriştir" yaklaşımıyla eleştirmek, coğrafyamıza sırtımızı dönmemizi talep etmekle eşanlamlıdır. Söz konusu talebi "Cumhuriyet kurucularının" mirâsı olarak meşrulaştırmaya çalışmak ise tarihî gerçekliği çarpıtma ötesinde hedefler gözeten bir girişimdir.
Siyasetten ilgisiz kalanlar, meydanı din düşmanlarına terk ederler. Ama muvaffak olamadık, önümüze kanun çıktı; bu pezevenklerin oluşturduğu Türk parlamentosundan!
Türkiye, bir tane terörist kalmayacak şekilde mücadelesini sürdürmektedir. Yıllar önce Türk büyükelçiliklerine de saldırılar oldu ama Türkiye bu saldırıların hepsine gereken cevabı verdi. Terör, bir insanlık suçudur.
Türkiye; Edirne’nin batısında, Ağrı’nın doğusunda esamesi okunmayan adamların en milli benim diye palavra sıktığı bir ülke oldu.. Bunu değiştirmek zorundayız.
Türkiye ’de solun rotasını işçi sınıfı mücadelesi çizmemiş, Kurtuluş Savaşı ’ndan gelen kadrolar, “Bir de sol renk koyalım buraya” diyerek belirlemiştir.
Bir araya geldikleri günden bu yana sürekli hezeyan üreten, eski sistemin krizlerini, kaoslarını vadeden, kendi ikballerini her şeyin üzerinde gören, güdümlerinde olacak sembolik bir aday arayan altılı masanın milletimizde bir karşılığı yoktur. Biz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Cumhur İttifakı olarak milletimizin taleplerine yanıt vermeye, 20 yıldan bu yana Cumhurbaşkanı'mıza ve ülkemize kurulan her tuzağı bozan aziz milletimizin sesi olmaya, ülkemizi Türkiye Yüzyılı'na hazırlamaya devam edeceğiz. Bundan kimse endişe etmesin.
27 Nisan bildirisi(27 Nisan Genelkurmay Başkanlığı Basın Açıklaması), muhtıra değil. Bunu ben, kendim yazdım. Cuma akşamıydı. Oturup bizzat kendim yazdım.
Vatan, millet derken bir bakarsınız eski hırsızlar yine yerlerini almışlar. Bir tür oyun. Tefeci bezirgan, finans kapital ortaklığının indi bindi oyunu.