21. yüzyıl zor bir yüzyıl. Üstümüze geliyorlar dört bir taraftan belli. Geç bile kaldılar gelmekte bana sorarsanız. Daha doğrusu biz geç öğrendik geldiklerini.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
20. yüzyılın ilk yarısını Türkiye belirledi; 21. yüzyılın da ilk yarısını Türkiye'nin gidişatı belirleyecek.
Afganistanlılar Türkiye'ye gelen en fakir, eğitimsiz grup. Birçoğunda Hepatit-B, tüberküloz çok yaygın. Sivas'ta bir Afgan'da cüzam bile tespit edildi. Afganlar çok büyük bir sağlık tehdidi oluşturuyorlar. Uluslararası kuruluşlar iki sene sonra Türkiye'de büyük sağlık sorunları ortaya çıkacağını söylüyorlar.
Bir şey açık. Türkiye'nin bu bölgede oynadığı rol birçok yönden yıkıcı ve Avrupa'nın, komşularının güvenliğini de etkiliyor. En nihayetinde ise kendi halkını etkiler.
İpekyolu, önümüzdeki 10 sene içinde çok önemli hale gelecek. Türkiye'nin de Uzakdoğu'ya daha kolay açılmasından dolayı önemli. İpekyolu, dünya nüfusunun yaklaşık üçte birini ilgilendiriyor ve dünya ekonomisinin üçte birini kapsayacak. Bu geliştiği takdirde Çin'den başlayacak Avrupa ve Afrika'ya kadar uzanacak. Bence bu konuda çok ciddi duruyorlar. Çin'in batısı ile bizim aramızdaki bölgeyi başka kalkındıracak bir şey yok. İpekyolu, Türkiye'nin hem ihracatını hem de hizmet alanlarını büyütecek.
Ukrayna’daki savaş, Türkiye’yle ilişkilere stratejik bir bakış açısıyla yaklaşmak gerektiğini ortaya koymuştur.
Türkiye’nin Libya’da artan etkinliği üç alanda taşları yerinden oynattı. Birincisi, Wagner aracılığıyla Libya’da köprübaşı kuran Rusya, niyetlerini açık etmek zorunda kaldı. İkincisi, düne kadar bölgeyle ilgisi zayıf aktörler, daha karmaşık bir tabloda pozisyonlarını netleştirmek zorunda kaldılar. Son olarak, Suudi Arabistan, BAE gibi dünün etkili aktörlerinin rolü tali hale dönüşmeye başladı.
Türkiye’nin Batı ittifakının dışına çıkması felaket olur. Bu hükümet, ülkeyi Batı ittifakının dışına çıkarıyor. Asıl büyük tehlike budur.
Bakın lütfen! Ateş çemberi içerisinde olduğumuz bir coğrafyada iki önemli komşumuz ile tarihsel bir problem yaratılmıştır. Diyelim ki Suriye'nin muhalifleri kazandı. Onlar da bizi bir müddet sonra tanımazlar. Diğerleri zaten hiç unutmayacaklardır. ABD, Ortadoğu'yu şimdilik kendi düşünceleri ve çıkarları doğrultusunda şekillendirirken, askeri gücü kısıtlı olduğu ve ekonomik gücünü de harcamak istemediği için, uzun yıllardır sürdürdüğü bir planlama sonucu Ortadoğu ülkelerinde hedef seçtiklerini "demokrasi" sloganı ile kardeşi kardeşe kırdırarak, kendi halklarını kullanarak iktidarları düşürüyor. Araplar demokrasiyi benimser mi? Bence hayır. Bu ülkeler eskisinden beter olabilirler! Devamında Suriye, İran ve Türkiye var. Bu üçlüde bir müddet Türkiye'yi kullanacaklar. Ancak İran'dan önce mi sonra mı Türkiye'ye bakacaklar orası bilinmez! Şu anda Türkiye'nin damarlarını sülük gibi emiyorlar. Kafkaslar'a ve Asya'ya geçmeden önce mi ya da eşzamanlı mı Türkiye'ye gerçek yüzünü göstereceği bilinmez. Ancak göstereceği kesindir ABD'nin. Ermenistan'a nazaran Türkiye'yi seçecek hali yok ya!
Dünyada iki büyük süper güç kalacaktır. Bunlardan biri Yahudi Enternasyonal Gücü, diğeri ise İslam Enternasyonal Gücü. Yahudi Enternasyonal Gücü'nün en mühim kalesi Çin olacaktır. İslam Enternasyonal Gücü'nün kalesi ise Türkiye olacaktır.
Bu Patriot’ların her biri dünya haritasında bir kara lekedir ve dünya savaşına neden olmak anlamına gelir.
Rus politikasının bugünkü temeli, Avrasyacılık'tır. Bunu 'Neo-Avrasyacılık' diye daha yumuşak hale getirmiştir. Rusya, 'Polonya'dan, Orta Asya'ya kadar olan milletlerin bulunduğu bölge, kültür bakımından Ruslara bağlı idi asırlarca, bunu ihya etmek lazımdır' düşüncesindedir. Avrasyacılık anlayışı, biz kardeşiz, sizi Rusya olarak Avrupa'da ve Asya'da sizi koruyoruz, kültürümüzü yayıyoruz anlayışı Gorbaçov döneminde bitti. Kırgızistan, Türkmenistan, Ukrayna gibi milletler bağımsızlıklarına kavuştu. Putin'in bütün gayreti Avrasyacılık teorisiyle, Rusya hakimiyetini yine bu bölgelerde ihya etmektir. Rus boyunduruğu altında bu milletleri toplamaktır. Neo-Avrasyacılığın neticesi Türkiye için tehlikedir. Putin'in bugün Kırım'a ordularını gönderme sebebi Çarlık Rusya'sını ihya etmektir.
Bence uzun zamandır Türk dış politikasının ileri gelenleri için de bazı çevreler, yalnızca ABD'nin ve NATO'nun bölgedeki uzantısı olma konusunda kuşku duymaya, bunun Türkiye'nin çıkarlarına tamamen hizmet etmediğine inanmaya başlamıştı. Bunu sadece İslamcılar düşünmüyordu; asla böyle olmadı. Kemalistler de, ordu da, sol da, başka çevreler de Türkiye'nin çıkarlarının ABD ile sıkı fıkı dost olmaktan öteye geçtiği görüşündeydi.
Konferanstan bir neticeye varacağız. Ama biz memnun ayrılmayacağız. Hiçbir işte bizi memnun etmiyorsunuz. Hiçbir dediğimizi, makul olduğuna, haklı olduğuna bakmaksızın kabul etmiyorsunuz. Hepsini reddediyorsunuz. En nihayet şu kanaate vardık ki, ne reddederseniz hepsini cebimize atıyoruz. Memleketiniz haraptır. İmar etmeyecek misiniz? Bunun için paraya ihtiyacınız olacaktır. Parayı nereden bulacaksınız? Para bugün dünyada bir bende var bir de bu yanımdakinde. (ABD gözlemcisi Richard Washburn Child) Unutmayın, ne reddederseniz hepsi cebimdedir. Nereden para bulacaksınız, Fransızlardan mı? Para kimsede yok. Ancak biz verebiliriz. Memnun olmazsak kimden alacaksınız? Harap bir memleketi nasıl kurtaracaksınız? İhtiyaç sebebiyle yarın para istemek için karşımıza gelip diz çöktüğünüz zaman, bugün reddettiklerinizi cebimizden birer birer çıkartıp size göstereceğiz!
Konferanstan bir neticeye varacağız. Ama biz memnun ayrılmayacağız. Hiçbir işte bizi memnun etmiyorsunuz. Hiçbir dediğimizi, makul olduğuna, haklı olduğuna bakmaksızın kabul etmiyorsunuz. Hepsini reddediyorsunuz. En nihayet şu kanaate vardık ki, ne reddederseniz hepsini cebimize atıyoruz. Memleketiniz haraptır. İmar etmeyecek misiniz? Bunun için paraya ihtiyacınız olacaktır. Parayı nereden bulacaksınız? Para bugün dünyada bir bende var bir de bu yanımdakinde. (ABD gözlemcisi Richard Washburn Child) Unutmayın, ne reddederseniz hepsi cebimdedir. Nereden para bulacaksınız, Fransızlardan mı? Para kimsede yok. Ancak biz verebiliriz. Memnun olmazsak kimden alacaksınız? Harap bir memleketi nasıl kurtaracaksınız? İhtiyaç sebebiyle yarın para istemek için karşımıza gelip diz çöktüğünüz zaman, bugün reddettiklerinizi cebimizden birer birer çıkartıp size göstereceğiz!
Türkiye bu kritik süreçte nerede durması gerektiğini çok iyi bilmeli. Bu yıl Suriye ’de yönetim değişikliği olacak. Bu fırsatı kaçırmamalıyız. Suriye, bizim için iyi bir pazar olacak.
Sosyal, ekonomik, jeopolitik olarak Türkiye'nin yeri neresidir? Bu sorular cevaplandırılmadıkça sürekli bir yanlışlığın içine çırpınıp duracağız. Çünkü bir sorunun doğru sorulması cevabının yarı yarıya çözümlenmesi demektir. Yanlış bir sorunun cevabı her zaman yanlış olacaktır.
Türkiye'nin tamamen ABD'nin rotasına girdiğini gösteren gelişmeler var. Bunlardan biri, Ergenekon ve Balyoz davaları. Burada tutuklanan ve sindirilen askerler, siyasetçiler ve aydınların hemen hepsi, ABD'ye mesafeli olan ve Türkiye'nin Rusya ve diğer Avrasya ülkeleriyle yakınlaşmasını savunan kişiler. Türkiye'deki Ergenekon ve Balyoz davaları aracılığıyla yürütülen süreç, Moskova'da, ABD tarafından planlanan ve Rusya'yı da hedef alan bir süreç olarak görülüyor ve Kremlin'de tedirginlik yaratıyor.