1970'li yıllara baktığımız zaman bilgisayarın hayatımıza girmeye başladığını görüyoruz. Daha da ötesi bilimsel gelişmelerin hızı, mistiklerin çoktan ulaşmış oldukları noktaya doğru bizi götürüyor olması. Bu durum düşünen insanı daha önce mucize olarak nitelendirdiği pek çok olgunun gerçekliğine doğru yaklaştırmaya başlıyor. Bilgisayarın gelişmesiyle birlikte günlük hayatımızın içine giren mucizeler artık öylesine sıradan ki, kendi kendine açılan kapılar, sese veya ısıya duyarlı cihazlar hiçbirimizin üzerinde şaşkınlık yaratmıyor.

Benzer Sözler

Milyonlarca yıl insan türü hayvanlar gibi yaşadı. Ancak sonra bir şey oldu tüm hayal gücümüzü ortaya çıkaran. Konuşmayı ve dinlemeyi öğrendik. Konuşma fikirlerin iletişimini sağladı, insanlığın birlikte çalışıp imkansız şeyler başarmasını da. İnsan türünün en büyük kazanımları konuşma ile geldi, ve en büyük hataları konuşmamaktan. Böyle olmamalı. En büyük umutlarımız gelecekle birlikte gerçek oluyor. Teknoloji kullanımı ile, imkanlar sınırsız. Sadece konuşuyor olduğumuzdan emin olmamız gerek.

Çocuklarımızı bilim adamı olmaya, bilim ve teknolojiyle onları geliştirmekle ilgilenmeye sevk etmeliyiz. Şimdi teşvikler var. Türkiye'de aileler, çocuklar ya popçu olsun ya topçu olsun diye uğraşıyorlar. Niye? Para orada. Ya popçu olacaksın ya topçu. Memlekete popçu da lazım topçu da lazım. Ama bilim adamı, teknoloji lazım değil mi? Ne olacak? Bu bilim işlerini kim yapacak? Teknolojiyi kim geliştirecek? Hep başkasının buluşlarını, hep başkasının icatlarını yüksek paralar verip kullanmakla mı meşgul olacağız? Bilim adamı olmaya, teknoloji geliştirmeye de teşvik etmemiz, destek vermemiz, cesaretlendirmemiz lazım.

Teknoloji olağanüstü bir ivme ile ilerleyişini devam ettiriyor. Sinemaya ilk başladığımda takvimler 1 Kasım 1963'ü gösteriyordu. Sinemaya 'Madam Tamara'nın Köşkü' filmiyle başlamıştım. O zamanlar eski tip kurmalı kameralarla çekim yapılıyordu. Ama şimdiye baktığınızda teknolojinin gelişmesi ile birlikte kameralar adeta evrim geçirdi. Şimdi bir fotoğraf makinesi ile bile film çekilebiliyor. Diğer yandan o dönem ki filmler 25-30 günde çekilebiliyordu. Şimdi ise bu süreler çok kısaldı. Aslında bu durum senaristleri çok zorlayan bir gelişme. Dizilere baktığınızda 4-5 günde bir bölüm çekilebiliyor. Bu durum da senaristin daha hızlı olmasını gerektiriyor. Senaristler teknoloji ile yarış halinde adeta.

Aydın biraz da uyumsuz olabilendir. Yaşadığı ortam ile çelişkisi olan kimsedir. Aydın, biraz da kendisiyle çelişkisi olan kimsedir. Çünkü aydın, tanımı gereği, gelişen kimsedir. Ama çelişki olmadan gelişme olmaz. Aydın gelişen, gelişirken, biraz da, geliştiren kimsedir. Geliştirmeyen, aydın olmaz.

Liste
Yükleniyor…