16 tane radyomuz var. Yurt dışına 33 farklı yayın yapan radyo kanallarımız var. Şimdi Türkiye'nin muhatap olduğu ülkeler, Amerika, Rusya, Çin. Türkiye artık farklı bir ligde. Farklı ligde olan ülkenin uluslararası ve ulusal taşıyıcısı, bunun kültürünü aktarıcısı TRT'dir. TRT ne benimle ne de başkasıyla alakalıdır. TRT Belgesel ile ilgili o kadar güzel işler oldu ki. 2018 Eylül'ünden itibaren relansman yapacağımız TRT Belgesel kanalını, uluslararası isim hakkı vererek, diğer ülkelere de bunu yayınlayan bir kanal haline getirmeyi hedefliyoruz. Artık tek başına Türkiye'de yayın yapan, bir tane dizi çeken, bir tane film çeken TRT değil, dünyada Türk Hava Yolları Türkiye'yi nasıl temsil ediyorsa, ilk uluslararası milli markamız ise TRT'nin de böyle bir marka olabilmesi için sizlerin desteği şart.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Coğrafyayla kimlik edinilmez. Mesela Fransa memleketin adıdır. Hiç kimseye Fransa'dan türeme bir isim verilmez. Bizim adımızın da Türkiye'den mülhem olması şart değil. Türkiye bir memleketin adıdır. "Türklerin ülkesi" demektir. Eskiden Türkmen de denildiği için Anadolu'ya "Türkmenya", "Turkia" veya "Türkmeniya" diye 12. asrın İtalyanları ad koymuştur. Bu coğrafyadaki etnik grupların kendi kimliklerini, dillerini, kültürlerini yaşatmak haklarıdır. Tabii bunu yapmak için de bilhassa onların münevverlerinin çok gayretli ve çalışkan olmaları gerekir. Önemli olan bu değil. Mühim mesele herkes kendi kimliğine sahip olur, kendi adını söyler, kendi dilini öğrenir, kendi kültürüne sahip olmaya çalışır. Fakat siz kalkıp da bu yüzden öbürünün kimliğini kaldırmasını isteyemezsiniz. Bu gülünç olur, mantık dışıdır bir kere.
Türkiye devlet olarak bilgiden inhiraf ve sahici bilgiye biganelik bakımından dünyada yalnız değildir. Türkiye'nin dünyada biricik olduğu husus "millî kültür" konusunda millî müktesebatının ve millî mevcudiyetinin zıddı istikamette ilerleyişidir. Sahiciliğin dünyanın her yerinde devlet himayesinden yararlanmadığını gözlemleyebilirsiniz. Sahicilik her zaman avaredir. Ne var ki sahiciliğin devlet tarafından bir tehlike olarak algılandığı ve kifayetsiz muhterisler tarafından düşman ilan edilip devlete ihbar edildiği yegane ülke Türkiye'dir. Sahtecilikle gününü gün edenler bir gün sahiciliğin onlara öldürücü bir nihaî darbe indireceğinden korkuyorlar.
Türkiye ’de şöyle bir sorun var; bir kere eğlence müziği ile bizim yaptığımız gibi daha kültüre dayalı müziği ayıramıyor insanlar.
Yahudi cemaati ister Türkiye'de ister New York'ta yaşasın, ülkemizin, toplumumuzun ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye, farklı dinlere, kültürlere ev sahipliği yaptı ve hepsi ortak tarihimizin mihenk taşı oldu. Çeşitliliğimiz gücümüzü yansıtır.
Türkiye halkı kravat takar, lüks otomobillerde dolaşır, bikinili hatunları sosyetik plajları doldurur veya şehirlerini şekilsiz gökdelenlerle doldurup oraları “modernize” ederek yaşanmaz hale getirir ama tüm bu halk zenginiyle fakiriyle, şehirlisiyle köylüsüyle zır cahildir ve ortalama kültür düzeyi ya bir Afganistan ya da bir Orta Afrika kabilesi kadardır.
Türkiye'nin her bir köşesi görülmeye değerdir. Ama en önemlisi gezmenin yanında bir de okumaktır. Yoksa her yer gözünüzde bir yıkıntıdan ibaret kalır.
1991 yılında Sovyetler Birliği çözüldü. 1992 yılında Yugoslavya parçalandı. 1993 yılında sırada Türkiye var.
İslamizasyon, eninde-sonunda, Türkiye'de insanı bozmak operasyonu'dur. Bozuculukta şimdi magazin ve dizilerle yarışmaktadır.Sınıfidir, bozarak fabrikada sulh peşindedir. İslamizasyon kolay yönetim ve diktatoryal rejim için taban hazırlama işidir. Cahil ve tabi insan ya da yaratık imalatı demek mümkündür ve oradayız.
Türkiye'nin büyük zenginleri bugünkü Türkiye'yi fazla aydınlık buluyor. Daha karanlık bir Türkiye istiyorlar.(2007)
Peki ne görüyoruz; sonsuz tamahkar bir plütokrasi ile karşı karşıyayız. Şunu ileri sürebiliyorum, her sömürgeci Türkiye büyük zenginlerinden daha az sömürgecidir. Artık bunlar için 'halkım' demek çok yersiz, her sömürgeci sömürdüğü halka bunlardan daha yakın ve insaflıdır. Her sömürgeci bunlardan çok daha 'kalıcı' ruh halindedir ve bunları, kesinlikle 'kaçıcı' tarif etmek zorundayız.
Biraz tarih biliyorum, bana göre Deli İbrahim'den sonra Türkiye'de hükümet etmeye gelmiş en bilgisiz kimsedir. Sabri Ülker'in bisküvi kutularını saymayı bilebiliyor
Hangi ahmak benim sabetayizme olumsuz baktığımı söylüyor, bu tür ahmaklarımızın azaldığını sevinerek söylebiliyorum. Sabetayistler olmasaydı, biz bu cumhuriyeti kuramazdık, diyen ben oldum. Bugün Sabetayistler, Türkiye'ye sadık olsalar, bu kadar sarsılmazdık, bu da benim ifademdir, büyük çoğunluğu ülkenin çıkarlarını gözetmiyorlar ve geriye kalanlar ise bu ülkeye, Türkiye'ye, eskisinden daha fazla bağlıdırlar.
Bugünün Türkiyesi'ne bakarak, Orta Çağı çok daha iyi anlayabiliyorum; çünkü şu anda, büyük bir put imalathanesinde yaşadığımı düşünüyorum, ülkemizde sesi olmayandan şarkıcı, yüzü olmayandan oyuncu, pelteklerden spiker yapılmasını, en cahillerin en büyük profesör sayılmasını görüyor ve şaşıyorum.