Sufizm bir din mi, felsefe mi, yoksa mistisizm midir? Her üçü de. Eğer ondan dini öğrenmek istiyorsanız, bir dindir; bilgelik öğrenmek isterseniz, felsefedir; ruhun gelişiminde rehberlik etmesini istediğinizde mistisizm olur. Gerçekte ise üçünün de ötesindedir.
- Henüz kategori yok.
-
Erbaaspor - İnegölspor Maçı: Tarih, Saat ve Canlı Yayı…08.11.2025
-
Süper Lig: Trabzonspor - Alanyaspor Maçı Öncesi Son Du…08.11.2025
-
Yasemin Ergene'nin Boşanma Sonrası Yeni Yaşamı: Sosyal…08.11.2025
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Tasavvuf
Yol, boşluktur. Kişi kendisini ortadan kaldırdığı zaman bir boşluk oluşur. Bir insan ‘Ben’ dediği sürece kendi yolundaki bir taştır. Kendini ortadan kaldırdığı zaman ise ‘yol’dur, ‘boşluk’tur. Herkesin aradığı ‘gerçek-kendi’dir, yani tanrı. Sahte benlik (ego) ortadan kalktığında insanın olabileceklerinin sonu yoktur.
Sufi, kendisini dinleyenlerin anlayışını, kısıtlılıklarını, baskın gizli önyargılarını göz önünde bulundurarak konuşmalı ve hareket etmelidir.
Düşmanlarım bana ne yapabilir ki? Ben cennetimi yüreğimde taşıyorum, nereye gitsem o benimle gelir. Hapsedilmem halvet, sürgün edilmem hicret, öldürülmem şehadettir. Değil mi ki göğsümde Allah'ın Kitabı ve Rasulü'nün sünneti vardır!
Kalb için hiçbir şey, kendisiyle tefekkür meydanlarına girdiği uzlet kadar faydalı değildir.
Yüksekliği aradım, tevâzuda buldum. Başkanlık aradım, halka nasihatta buldum. Neseb aradım, takvâda buldum. Şeref aradım, kanâatte buldum. Rahatlık aradım, zühdde buldum. Zenginlik aradım, tevekkülde buldum.
Uzlete çekilen kimse, eğer Hak Teâlâ’yı Peygamber s.a.v.’i ve ashâbını kendisine dost ve yoldaş edinmiş değilse, uzleti tamamen boşa gider.
Hayret, bazı kimseler bizden kerâmet isterler. Cihan pâdişahı elimize su döküyor, vâlideleri havlu tutuyor bundan daha büyük keramet mi olur?
Se’âdetlerin başı bir büyük tanımaktır. Allahü teâlânın sevdiği kullarını sevince onlardan feyz alınır, istifade edilir. Onlardan feyz alındığının âlâmeti, dünyayı sevmemektir.
Kâlbden kalbe yol vardır. İş, o yolu ele geçirmektir. O yolu ele geçiren beraberdir. Gece de beraberdir, gündüz de beraberdir. Neş’eli zamanda da, sıkıntılı zamanda da, dünyada da, kabirde de, ahiretde de beraberdir. Sevince beraberlik böyle olur.
Kalbleri temizlemenin ilacı, Allah'ın dostlarının kelâmıdır. Onların yazılarını okuyunca kalpler temizlenir.
Evliyanın sevgisi kalbe girerse, dünya muhabbeti o kalbden çıkar. Îmân nimetinin şükrünü îfâ etmek için, hubb-u fillah ile şereflenmek lazım. Birbirimizin kalbini kırmaktan titreyelim.
Evliyanın ruhlarından, hayatta iken feyz alındığı gibi, vefatlarından sonra da feyz alınır... Hatta daha çok feyz verirler. Yeter ki sevgi-muhabbet olsun, Ehl-i Sünnet itikâdı olsun, haram işlememek olsun, bir de namazları kılmak oldu mu, feyz kesilmez, artar.
Hararet nardadır, sacda değildir. Keramet baştadır, tacda değildir. Her ne ararsan kendinde ara. Kudüs'de Mekke'de Hac'da değildir.