Tarih; insanlar tarafından işlenen cinayetlerin, çılgınlıkların ve talihsizliklerin yazıldığı defterdir.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Tarih
-Osmanlı’ya atıfta bulunarak- sıkacaksın boğazını. Bir sıkımlık canı var. Göreceksiniz, donanmamızın Çanakkaleyi geçip Marmaray’a girdiği haberi bile yeterli... Padişah, sarayında ne yapacağını şaşırır, iki mermi ile çatısını başına yıkarım. İstanbul’un bir ucundan bir ucuna bir çıra gibi yanacağı korkusu, onların akıllarının başlarından uçup gitmesi için kafi.
Tarihten öğrendiğimiz en önemli ders, insanların tarihten hiçbir şey öğrenmediği gerçeğidir.
Geçmişi tarihsel olarak dile getirmek, o geçmişi "gerçekte nasıl olduysa, öyle" bilmek değildir. Buna karşılık, bir tehlike anında parlayıverdiği konumuyla, bir anıyı ele geçirmek demektir.
Suriye ve Sovyetler Birliği, İsrail'e karşı Araplar'ı destekliyorlardı. Benim de Dürziler'i korumak için o tarafta yer almak dışında seçeneğim yoktu.
Osmanlı devrinde işler daha iyiydi. Şimdi daha karışık. Bu ulus devletler bir felaket...
Bu 'cahiliye döneminde', ilk ve ortaöğrenimini gören, benim gibi bir genç; Türkiye'nin, Ermeni sorunu diye bir sorunu olduğundan, kesin olarak 'bihaberdi'. Tüm arkadaşlarım da, aynı durumdaydı. Ne 'tehcirden', haberimiz vardı; ne 1915'te, yaşanan acılardan. Oysa, şimdi başımızı geriye çevirdiğimiz zaman, görüyoruz ki; başta Fransa ve ABD olmak üzere, pek çok 'Batılı ülkede'; Türkiye'nin aleyhine, 'cadı kazanları', kaynatılıyormuş. Konudan öylesine 'bihaberdik' ki; tarihçilerimiz de, bu konudaki 'suçsuzluğumuzu', ya da, en azından, bir 'soykırım' olmadığını, gösterecek kanıtları, gün ışığına çıkartma konusunda gayret etmiyorlardı.1971 yılında; bir 'değişim programı' çerçevesinde; ABD'ye, bir üniversiteye gidince, Ermeni 'diasporasının' çalışmalarından haberdar olmuş ve çok şaşırmıştım. Benim bildiğim yakın tarih, böyle değildi...
Kemalist Devrim'in özü, felsefe olarak Tanrı egemenliğine dayanan bir monarşiden, halk egemenliğine dayanan bir cumhuriyete geçilmesi; iç siyaset amacı olarak monarşik iktidarın 'kaderci kulları' yerine çağdaş bir cumhuriyetin 'onurlu vatandaşlarını' oluşturmak; dış siyaset amacı olarak da 'tam bağımsızlıktan kesinlikle ödün vermeden', karşılıklı çıkar temeline dayanan eşitlikçi ilişkiler kurmaktı. Tüm Kemalist devrimler aslında bu amaçlara yöneliktir.
Ey Firdevsi! Sen Şehname'nde milletinin, Türkler üzerine kazandığı galebelerle övündün. Kalk gör, bugün İran topraklarıyla beraber, mezarın Türk kahramanlarının ayağı altındadır.
Şu Allah'ın işine bak! Koca dünya senin gibi bir körle benim gibi bir topala kaldı, ona gülüyorum!
Tarihin, eskimiş yeninde daima birkaç tane numarası bulunur. Ne de olsa uzun süredir buralardadır.
Tarihin, kendisini değiştirdiklerini sanan insanları değiştirmek gibi bir alışkanlığı vardır.