Bir Prusyalı general olarak size şeref sözü veririm ki bu bohem onbaşıyı [Hitler] asla Alman Şansölyesi yapmayacağım. (Orijinali: Ich gebe Ihnen mein Ehrenwort als preußischer General, daß ich diesen böhmischen Gefreiten niemals zum deutschen Reichskanzler mache.)
- Henüz kategori yok.
-
İspanya Milli Takımı'nda Türkiye Maçı Öncesi Lamine Ya…11.11.2025
-
EPDK'dan Kış Dönemi Elektrik Üretimine Esneklik Kararı11.11.2025
-
11 Kasım 2025 TV Yayın Akışı: Show TV ve Diğer Kanalla…11.11.2025
-
Pakistan-Sri Lanka ODI Serisi Başlıyor: Kaptan Shaheen…11.11.2025
-
Muğla İçin Güncel Hava Durumu Raporu ve Beklentiler11.11.2025
-
Lamine Yamal, Tartışmalı Sakatlık Süreci Sonrası Türki…11.11.2025
-
11 Kasım 2025 Salı Show TV Yayın Akışı: Bahar Dizisi v…11.11.2025
-
Zohran Mamdani Hızlı Atamalarla New York Yönetimini Şe…11.11.2025
-
Ünlü Oyuncu Serhan Onat, Survivor 2026 Kadrosunun Beşi…11.11.2025
-
Kastamonu'daki Gizemli Kayıp Olayında Acı Gelişme: 5 Y…11.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
siyaset
Savaş, birbirlerini tanıyan ama birbirlerini katletmeyenler adına, birbirlerini tanımayanların birbirlerini katletmesidir.
Dört yıldır oradan oraya dolanan Amerika’nın artık geriye dönmesi gerekir. Bunu yapacak kişi Mitt Romney’dir.
Kürtler'in, modern Türkiye gibi, nispeten istikrarlı bir ülkede yaşama avantajı yerine, başka yerde olsalardı ne durumda olurlardı sorusunu düşünmeleri gerekir. Çünkü dil ve müzik gibi alanlardaki gereksiz sınırlamalara rağmen Kürtler, Türkiye içinde serbestçe hareket etme özgürlüğüne sahipler.
Doğa insana şöyle der: Sen özgürsün, yeryüzünde kimse seni senin haklarından kanunen yoksun bırakamaz. Din ona şöyle seslenir: O bir köledir ve Tanrısı tarafından ömrü boyunca temsilcilerinin demir çubukları altında inlemeye mahkûm bırakılmıştır. Doğa insana doğduğu yurdu sevmesini öğütler, o yurda inançla hizmet etmesini, ona zarar vermeye çalışanlara karşı kendi menfaatlerini yurdununkilerle harmanlamasını söyler; din ona şikâyet etmeden yurt üzerinde baskı kuran zorbalara itaat etmesini emreder, yurduna karşı onlara hizmet etmesini, onların boyun eğmez kaprisleri altında diğer yurttaşlarını köleleştirerek lütuflarını hak etmesini emreder.
Din, bana, sadece hükümdarları halklarının üstüne çıkarmak ve bunları hükümdarların gücüne teslim etmek için icat edilmiş gibi geliyor.
Zorunlu devlet hayır kurumlarında bir erdem yoktur, bunların savunulması da hayırlı değildir. Hükûmetin yardım programları bütçesini genişletmek istediği için kendisini duyarlı ve yardımsever olarak tanımlayan bir politikacı aslında sadece başkalarının parasıyla iyilik yapmayı denemeye istekli olduğunu söylemektedir. Parası başkasından olan yardımları yapmayı kim istemez? Ama bir seçmen eğer bu tür programları desteklemekten gurur duyduğunu söylerse –belki başına silah tutulduğunda- o zaman kendi parasıyla iyilik yapmak durumunda olacaktır.
Özgür bir toplumda iyi bir yönetimin sadece iki kuralı bulunur: İşinize bakın. Ellerinizi kendinize saklayın. Ellerini kendine sakla, Bill. Hillary, kendi işine bak.
Hükûmete güç ve para vermek, ergenliğe yeni girmiş bir oğlan çocuğun eline viski ve araba anahtarları vermeye benzer.
Türk milliyetçiliği ile birlikte Türk Ocağının, fikir ve kültür temeli üzerinde mücadele edeceği başlıca mevzulardan biri hiç şüphesiz solcu ve materyalist cereyanlardır. Maddi olmaktan daha fazla manevi sefalet içinde filizlenen, cemiyetin ahlak ve mefkûre nizamının dayandığı kıymetlerin sarsılması ile kuvvetlenen komünizmle mücadele Türk Ocağına eski kudretini fazlası ile iade edecek bir husustur.
Nerede ve hangi koşullarda yaşıyor olurlarsa olsunlar Kürtlere tek bir lider ve tek bir yönetim modeli önermek, gerçeği fazlaca zorlamaktan ve Kürtler arasındaki güvensizliği arttırmaktan başka bir işe yaramıyor.
1980 yılında biliyorsunuz askeri darbe oldu. Ben Ecevit’in dış politika danışmanıydım. Darbeciler bana: “Biliyorsun, darbe yaptık. Vaziyeti Avrupa’ya izah edecek birine ihtiyaç var. Bunu da sen yapacaksın” dediler. Onlara verdiğim karşılık “Askeri bir darbe Avrupa’ya anlatılamaz” oldu. Bunu der demez canıma okudular. Aylığımı beş misli küçülttüler. Bildiğiniz parasız kaldım.
Erbakan hocamızdan sonra, Saadet Partisinde görev yapan kardeşlerimiz, sâdece iktidarı tenkit etmekle yetindiler. Böyle olunca, ahlâki ve mânevî değerleri savunduğu için, Saadet Partisini destekleyenlerin desteği azaldı. Bu destek azaldığından dolayı, bir önceki seçimde Millet Vekili çıkaracak kadar oy aldığımız illerde, seçim işbirliği dolayısıyla baraj uygulanmadığı halde, aynı oyu alamadığımız için Millet Vekili çıkaramadık.
Seksen sekiz yıl önce devletin yönetim biçimini cumhuriyet yaptık ama seksen sekiz yıldır bu ülkede hiç sivil ve demokratik bir anayasa yapamadık.
Benim sayemde o öğrenciler bilgilenerek başlarını açarak, üniversite okudular. Gerçekleri araştırmanızı tavsiye ederim. Ama tek yanlı gazetecilik yapmak, gerçeklerin bazısına gözlerinizi kapayıp belli bir tarafta yer almak size siyasi bir yarar sağlar diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Bugün de Osmanlı'nın devamı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin diz çökmesi için her türlü saldırıyı, tertibi ortaya koyuyorlar. Sultan Abdülhamid Han'ın karşısına bir şekilde çıkıp yolunu kesmeye çalışanlar, bugün de Türkiye'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın yolunu kesmeye çalışıyorlar. Oyun aynı oyun. Dün bazı terör örgütleriyle yaptıkları oyunları, bugün de DEAŞ'ın, PYD'nin, PKK'nın eliyle yapmaya devam ediyorlar. Bu oyunu bozacağız. Bu oyunu oynayanlar, oyun oynadıkları terör örgütlerinin yakında diz çökmüş olduklarını görecekler, mahcup olacaklar ve Türkiye'ye karşı oyun oynanmayacağını çok açık bir şekilde görecekler.
Bu ayrılık, yeni siyasetin ilk adımıdır hayırlı olsun. Bu ayrılık veda konuşması değil yeni bir başlangıcın ilk adımıdır, güzel günler olacak