Siyaset ve Toplum

Ben, Ahmet Taner Kışlalı'yı Kültür Bakanı olduktan sonra tanıdım. Bir kültür adamının siyasete getirdiği kaliteyi gördüm. Zihnime çöreklenmiş politikacı tipinin ibresini olumsuzdan olumluya doğru çekti. Mensup olduğu partinin bile, düşüncelerini bir doktrin katılığında sunmadı, onu; hep kültürün, bilimin, çağdaş dünya görüşlerinin terazisinde tarttı.

Kürtler, ulus devlet denen kötülük sembolünün yarattığı mazlumlarken, kutup ayıları uygarlık denen kötülük kaynağının oluşturduğu mazlumlar. Her ikisi de insanların akıllarını başlarına almalarına bağlı olarak bu mazlumluk halinden kurtulabilecek iken, ne yazık her iki durum için de inkar mekanizmaları hareket halinde. Ve ne yazık ki her ikisinin de ardında çıkarlar, kirli hesaplar ve narsistik bir duygusal bela mevcut.

Bizim milletimiz, demokrasiyi de yanlış anlıyor. Geçen gün gazetede okudum; Adana'da bir vatandaş bir gazimizin ayağına basıyor ve gazi ayağıma bastın diye uyarıyor. Adam, "Ne var yani demokrasi geldi!" diyor. İşte bizim milletimizin demokrasi anlayışı budur. Yani demokrasiyi, hödüklüğe serbestlik vermek olarak anlıyorlar. Aslında tabii demokrasi bu değildir, bunun adı ohlokrasidir.

Liste
Yükleniyor…