Devrimlerin en büyük nedeni, milletler ilerlerken anayasaların hareketsiz kalmasıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Siyaset ve Tarih
Bizdeki Osmanlı özlemi daha çok İslamcı bir devlet yapısı özlemi olarak ortaya çıktı, fakat gelinen noktada bizi bölgede daha da yalnızlaştırmaktan öte bir işlev görmedi.
Bu hemen hemen bütün devrimlerin sırrı ve liderlerinin trajik yazgısıdır: Hiçbiri kan sevmez ancak kan dökmek zorunda kalırlar.
Ben hiçbir zaman "Biz darbenin, 12 Eylül'ün mağduruyuz" söylemine ısınamadım. Biz 12 Eylül'ün hasmıyız. Biz onunla mücadele ettik, ona itiraz ettik, savaştık ama yenildik.
Atçalı Kel Mahmut 1826'da hademe olarak çalıştığı valiliği basar ve kendini vali ilan eder. Buna ilk demokrasi girişimi deniliyor. İşte ilk demokrasi girişimi böyle olursa, bugünün demokrasisi de böyle olur.
Türk hükümdarlığının ele geçirilmesinin çok güç, fakat bir kez ele geçirilirse onu elde tutmanın ise çok kolay olduğu görülür.
Dinleyin ve kaydedin, efendiler ve bu kanlı kayıt bundan sonraki despotlara uyarı olsun !
Türkiye sahiden çiğnenmeyecek kadar büyük lokmadır. İngiltere, lokmanın kenarlarını Yunanistan'a çiğnetmek istiyor.
Babamın son yıllarında Marko Paşa’yı çıkardığı sırada ve Yeni Dünya gazetesinde yazmayı düşünerek üzerinde en fazla durduğu şey, Türkiye’nin bağımsızlığı ve demokrasiydi.
Asma binti Mervan ve Ebu Afek isimli iki büyük şair, Mekke’nin mütedeyyin ve muhafazakar lideri Ebu Leheb tarafından finanse ediliyordu. (...) O gün düşünce özgürlüğü adı altında yandaş odakların teraneleri pazarlanıyordu. Peygamberimiz, en ciddi hamleyi, bu şairleri öldürterek yapmıştır. Akabinde Mekke fethedilmiştir. Halkın zihnindeki prangalar paramparça edilmiş, özgürce düşünen halk gerçekleri görmüştür... Bugün de, gerçek demokrasi için; mevcut medya düzeninin tamamen değiştirilmesi gereklidir.
Şiddetli savaş içinde bulunan başka halklarda görüldüğü gibi, şu anda Müslüman halkları da yaşam ve ölüm arasında kalıyor. Bu durumda nasıl bir yol tutmak lazım? Bu soruya cevap verirken, Müslümanların daima şu hususlar üzerinde durması gerekir: Birincisi, Şark ile Müslümanlar arasında bulunan tarihi ve manevi münasebettir. Tarihe bakıldığında İslam dünyası, başta Bizanslılar ve Haçlı Seferleri olmak üzere, son asırlarda da İngiliz ve Fransızların emperyalist istilaları gibi ara verilmeksizin Batının düşmanlık ve zulümüne uğrarken, Şark ile münasebetlerimiz ise tam tersi tamamen dostane bir şekilde sürdürülmektedir. Hem Hindistan ve Endonezya’da, hem de Çin’de İslamiyet, barış içinde yayılmıştır. Bilhassa Japonya’nın, ezilmiş halklara gösterdiği sempati ve Asya halklarının bağımsızlık hareketlerine vermiş olduğu yardımlar fevkalade büyük olup, Şark ve Japonya’nın Müslümanların her zaman dostu olduğunu gösteriyor. İkincisi, Müslümanların birliğini güçlendirerek bağımsızlığa kavuşmaya gayret etmektir. Bu yönde hareketler, Batı Asya’da kuvvetli bir biçimde baş göstermiştir. ABD nin ilerlemesinden korkan İngiltere, Müslümanların desteğini kazanmaya çalışırken bu fırsattan faydalanan Araplar, Arap birliğini meydana getirip, gelecekte İngiltere ve ABD’ye karşı koymak için birleşik bir güç hazırlamaktadırlar. İngiltere ve ABD ye karşı koyan Doğu Asya ile birleşmiş Müslümanlar işbirliği yaparsa elbette İslam’ı yeniden canlandırmak da mümkün olacaktır. Bu yolda muvaffakiyetler görmek için elimden geldiği kadar çalışmak niyetindeyim.