Kişiler

Başkasına acımayan insan, her şeyden önce, kendisine acınacak biçaredir. Acımayan insan, sevemez. Acımayan insan, fedakar olamaz. Acımayan insan, yararlı olamaz. Acımayan insan, duygulanamaz, içlenemez. Duygulanamayan, içlenemeyen insan, güzelliği bilmez, sanattan anlamaz.

Asıl ruh kudreti, başkalarının acıları karşısında etkilenip üzülmemek, başkalarının aleyhinde seyreden olaylara karşı koyma zahmetinden kurtulmak için kılını kıpırdatmamak değil, başkalarının kurtuluşu uğruna kendi aleyhinde seyreden olaylar karşısında zerre kadar kıpırdamamak ve onlara zevkle göğüs germek, dayanabilmektir.

Istırap çeken bir insanın ıstırabına katılıyorsanız, o ıstırap çeken insan kadar siz de o ıstıraba neden olan deneyimleri geçirmişçesine, kısa yollardan deneyim sahibi olursunuz. Hatta, yine tebliğlerden anladığımıza göre, yalnız çevremizde yaşayanların değil, tarihte büyük idealler uğrunda, büyük fedakarlıklar göstermiş ve bu yüzden de büyük ıstıraplardan geçmiş insanların yaşamlarını incelerken, onların bu ıstıraplarına katılmak ve onların büyük gayeleri uğrunda güçlükleri nasıl yenmiş olduklarını takdir etmek de, bu hususta gösterilen samimi duyguların derinliği oranında, insanı yükseltir ve deneyim sahibi kılar.

Bilgi devrinin, gerçeğin ve doğru olanın önünde hiçbir dünya gücü duramaz. bütün sahte, yalancı, karanlık olan söz ve fiillerin aldatıcılığı devre sonunda ortadan kalkacaktır. Vicdan uyanıklığının silahı ise bilgidir. Bugün, artık korku ve his devri değil, bilgi, mantık ve idrak devri hâkimdir.

Avrupalılar 16. yüzyılda Afrika’yı adım adım işgal edip her tarafını sömürgeleştirme niyetiyle giriş yaptıklarında karşılarında yerel güçlerin dayanamayacaklarını biliyorlardı. O yerel güçler de gelen Avrupalılar karşısında, Avrupa darbesi karşısında o gün, o asır, en büyük ve de yegane desteğin Osmanlı’dan olacağını bildiklerinden dolayı Osmanlılar 16. yüzyılda bugünkü Mısır’dan Cebelitarık Boğazı’na kadar olan Kuzey Afrika hattında ve Kızıl Deniz havzasında hem Arap Yarımadası sahilleri hem de Afrika’nın doğu sahillerini güven altına aldılar o 16. yüzyıl boyunca. Bu yüzyıl aslında Afrika’nın büyük bir kurtuluş asrıdır.

Liste
Yükleniyor…