İnsan-Hayvan İlişkisi

Hayvanlar ile etkileşimlerimiz, kendimizi nasıl algıladığımız, hayvan olarak kim olduğumuz hakkında iyi bir fikir veriyor. Hayvanlarla olan etkileşimlerimiz derin ve çok pragmatik yollarla ilerler, bu etkileşimler hem kendimizi hem de ilgili hayvanları etkiler. Diğer hayvanlara zarar verdiğimizde, kendimizi incittiğimizde ve diğer hayvanları koruyarak beslediğimizde kendimizi iyileştiririz.

Eskiden hayvan kurban eden insanlar, onları birer hayvan olarak görmezlerdi. Hatta bizim tiksintiyle karşıladığımız hayvanları biçimsel olarak mahkûm eden ve cezalandıran şu Ortaçağ bile onlara bizden daha yakındır. Ortaçağ’da hayvanları suçlamak onları onurlandırmak anlamına geliyordu. Günümüzdeyse onları adam yerine koymayarak, hiç muamelesi yapıyor ve bu düşünceden yola çıkarak kendileriyle “insanca” ilişkiler kurmaya kalkışıyoruz! Artık onları kurban etmiyor ve cezalandırmadığımız gibi, bununla gurur duyuyoruz. Oysa bunun nedeni onları evcilleştirmiş olmamızdır. Daha da kötüsü onları insana özgü bir adalet anlayışından çok, toplumsal iyilikseverlik ve şefkat hatta cezalandırma ve ölümden çok, kasaplık et olarak yok etmeye ve deney hayvanı olarak öldürmeye lâyık gördüğümüz bir dünyaya ait varlıklar hâline getiriyoruz.

Liste
Yükleniyor…