İletişim

Karşımızdakilerin yayınlarını okumak utanç veriyor bize. Oysa bu duygunun tam tersini duymalıyız. Faşistler tarafından kandırılmış yoksul halkla karşı karşıya geldiğimizde sırf devrimci düşüncenin gerçekliğinden dem vuruyoruz ama onlara söylenen yalanlardan haberimiz yok.

Eğer isterse bir insan size sesiyle de sarılabilir...

Bize yazdığımızı değil, yüreğimizi okuyacak insanlar lazım.

Seslerinin tonu yumuşak değildir.

Gerçekten dilin, tatlı olmak şartıyla, açamayacağı kapı, çözemeyeceği düğüm yoktur.

Kızmak veya gücenebilmek için mutlaka biraz anlamak lazımdır.

Konuşmadan önce dinle.

İnsanların zihinleri tartışma yoluyla değil gözlem yoluyla değiştirilir.

Keskin dil, sık kullanma ile daha keskinleşen tek keskin alettir.

Tüm insanlar aynı sözleri kullanır ama birbirlerini anlamazlar.

Sıkıcı olmanın sırrı her şeyi anlatmaktır.

Kulak, yüreğe giden bir caddedir.

Can sıkıcı olmanın sırrı, her şeyi söylemektir.

Birincide suçlamış, ikincide ise yol göstermiş olursunuz.

Yanlış insanlara doğruyu anlatmaya çalışmanın bir anlamı yok.

Konuşmak da tehlikelidir. İçte biriken sözcükleri boşaltmak. Hele konuşmayı bir kere unutmuşsan.

Dil, vücut dediğimiz geminin dümenidir.

Söz insana düşüncesini gizlesin diye verilmiştir.

Konuşmanın konusu sınırlıdır, fakat susmanın konuları tükenmez..

Tüm sözcükler tükendiğinde, insan insanı anlamaya başlar.

Bazen sesini duyurmak için, susman gerekir.

Ne görüyorsanız, dikkatle konuşun.

Konuşma, eylemlerin hayalidir.

Konuşma, eylemin aynasıdır.