Felsefe

İnsan duygularla algılar ancak bilinçle yorumlar. Bilince bilgiyi getiren de duyulardır. Fakat bakan gözdür, görense bilincin kendisidir. Baktığı şeyi anlayabilmesi için beynin kendisinde onunla ilgili bir bilgi mevcut olmalıdır. Aksi halde baktığına anlam yükleyemez. İnsan maalesef bu yüzden baktığı her şeyi göremez.

İnsanoğlunun yaşamı iyi ve kötü arasındaki ebedi mücadeleden oluşmuştur. İyilik potansiyeli ne kadar artarsa kötülük kuvvetleri de o kadar güçlenir. Kötü denilen mevhum aslında bir yanılsamadır. İnsanoğlu kötüyü gördükçe ve ona inandıkça kötüyü gerçek kılar. İnsanoğlu karşısındaki kişide kötü bir şey görürse onun bilinci de bu gerçeği onun dünyası için yaratır. Bu yüzden herkes bir diğerinde olan sadece iyi yönleri görebilmeli, kötüleri göremeyecek hale gelmelidir. Bu tabii ki görmezden gelmeli anlamına alınmamalıdır. İyiliğin gerçeği ile kendi kendine teyit edebildiği kötülük arasındaki farkı görmeye çalışmalıdır.

Bir çocuk taşa takılıp düşerse neyi kaldırırsın? Çocuğu mu? Taşı mı? Düşün. Bil ki şayet taşı kaldırırsan bir başkası da sonradan düşmez, çocuk zaten kendisi öyle böyle düştüğü gibi kalkacaktır ve kalkar. Önünde duran taş bir engel midir yoksa senin yükselebilmen için bir basamak mıdır? Bunu da sorgulamayı ihmal etme.

Bir şeyin içindeysen dışını göremezsin, kalp seni göremez ancak hisseder. Bir bütünün, büyük bir oluşun parçası olduğunu bilir.Bir hücre hem tümün hem de birimin bilgisini taşır. Kendisi olma ve bütüne ait olma hissi vardır. İnsanoğlu neden bunu anlamamakta ısrar eder?

Ateist felsefeyi savunuyoruz çünkü bizim için mümkün olan tek açık, tutarlı pozisyon. Ateistler olarak, biz sadece teizmin varsayımlarını inkar ediyoruz; Tanrı fikrinin tüm özelliklerinde mantıksız ve kanıtlanamaz olduğunu beyan ediyoruz; daha hayati olarak, Tanrı fikrinin insan mutluluğunun ve ilerlemenin çıkarlarına müdahale olduğunu ekliyoruz. Dine sadece bir dizi teolojik fikir olarak değil, aynı zamanda dine de insanlığın refahına zarar veren politik, sosyal ve ahlaki bir etki olarak karşı çıkmalıyız.

Ateizm, en makul yöntemlerle varılan ve dogmatik olarak iddia edilmeyen, ancak her özelliğinde akıl ışığı ile açıklanan bir sonuçtur. Ateist boşuna bilmekten övünmüyorzahmetli, boş anlamda. Bilginin, eldeki tüm kanıtlara dayanarak alabileceği en makul ve net ve sağlam konumu anlar. Bu kanıt, teizmin doğru olmadığını ve mantıksal konumunun ateizm olduğuna ikna eder.

Ateistin teizmin varsayımlarını reddeden kişi olduğunu tekrar ediyoruz. başka bir deyişle, bir tanrıya inanmadığını iddia eder, çünkü bir tanrıya inanmak için iyi bir nedeni yoktur. Bu ateizm - ve bu iyi mantıklı.

Liste
Yükleniyor…