Din

13 yaşındayken ebeveynlerime artık Tanrı'ya inanmadığımı söyledim. Ateist olmak istiyordum çünkü dinin toplumsal ibadetleri düzenleyen bir yapı olması gerektiğine inanmıştım; kadın haklarını belirleyecek bir oluşum değil.

Mason örgütlenmeleri konusunda Kilise’nin olumsuz yargısı değişmemiştir. Çünkü onların prensipleri kilise doktriniyle uyuşmamaktadır. Bu örgütlere üye olmak kilise tarafından yasaklanmıştır. Mason teşkilatlarına üye Hıristiyanlar günah işlemektedir ve komünyon yaptıramazlar.

(Bayezid) Noksanlıklardan arınmışım (Subhanım!) (dediğinde, müritleri) Neden böyle söyledin? (dediler. Bunun üzerine o, onlara) Niçin bana şeriatın gerektirdiği cezayı icra etmediniz? Benden böyle bir lafız geldiğinde derhal her biriniz elinize bir tür silah alıp şer'i ahkamı yerine getirin (dedi. Yine kendisine cezbe galip gelip) Subhan -noksanlıklardan arınmış- zatım ne büyüktür! (sözü hasıl olduğunda müritleri derhal kimisi hançerle kimisi kılıçla ona saldırdılar ancak onu kesemediler. Kendisi tekrar cezbeden uyanınca) Yine o sözü söylediniz (dediklerinde) Peki siz ne yaptınız? (dedi. Onlar) Türlü silahlarla vurduk, ama hiç tesir etmedi (dediler. Bunun üzerine Bayezid elbisesini açtı, baktılar ki vücuduna hiçbiri iz yapmamış. Bunun ardından Bayezid) Bana bir iğne verin (dedi. İğneyi vücuduna batırdı ve derhal kan saçıldı. Bunun üzerine müridlerine dedi ki) Bayezid budur ki bir iğnenin zahmetine tahammül edemez; o 'Noksan sıfatlardan arınmışım' diyen Bayezid değildi (dedi. Bundan sonra dedi) Allah-u Teala talibin gönlüne nazar eder, o gönlü kendi marifetine mahal kılar, dilini onun tercümesi kılar, talibe marifet hasıl olur, marifetullahtan tahsil ettiyse dili söyler. Şöyle ki, Musa -aleyhisselam- "Nihayet oraya varınca, bereketli yerdeki vadinin sağ kıyısından, ağaç tarafından şöyle bir ses geldi: Ey Musa, yüzünü dön ve korkma, çünkü sen emniyette olanlardansın!" (Kasas, 30) Hitabı ağaçtan geldi; bir yaban ağacından bunun olması caizdir, vakidir, şecere-i insaniden neden vaki olmasın?! (dedi)

Muhammet tarafından, dişi putlar kırılarak ortadan kaldırıldı; erkek figürüyle temsil edilen Allah adlı put (çok çeşitli kaynaklardan Kâbe’deki putlarla ilgili bilgi alabilirsiniz), yani erkek figürü, Tanrı yerine kondu. Anadolu’nun bereket tanrısı olarak bilinen kadın Tanrı Kibela’nın (bugünkü sibel adı da oradan kaynaklanır) 7.000 yıllık egemenliği ve saygınlığı da böylece bitmiştir. Çok sayıdaki memeleri bereket ve saygınlığın ifadesi olarak yalnız taşlarda kaldı. Tanrı Artemis vd. kadın tanrıların sonu bu gelişim ile belirlendi.

Savaşta ölen insanların yarısından fazlası din kavgalarından ölmüştür. Dinin akılla açıklanabilir tarafı da olmadığı için, bir defa bir topluluk dini parçalanmaya saplanmış ise, onun bu bataklıktan çıkması hemen hemen olanaksızdır.

Liste
Yükleniyor…