Adolf Hitler

Tarih, ibret ve ders almak için okunur ve araştırılır. Bu tür bir araştırmayı yapamayan kimsenin, kendisini siyasi lider olarak görmesi mümkün değildir. Tarihini bilmeyen bir kimse, kendisinin lider olduğunu bırakın söylemeyi, aklından bile geçirmesin.

Tarih asla kurumayan bir kaynaktır. Şartlara göre bazen unutulmuş görünse de o, yavaş bir sesle yeni bir gelecekten söz ederek kutsaliyetinin varlığını ispat eder.

Şüphe yok ki, bu savaş, ya Alman halkının harap olması ile ya da Avrupa'da bulunan tüm Yahudiler'in yok olmasıyla bitebilir. Ben zaten 1 Eylül'de Reichstag'ta arz ettiğim üzere, bu tür sorunlarda aceleci davranmamak konusunda dikkatliyim. Bu savaş, Yahudilerin istediği gibi olamazdı, yani Avrupa'da bulunan aryan ırkının sona ermesi şeklinde. Düşündüklerinin tam tersine, bu savaş Yahudilerin ortadan kalkmasıyla son bulacaktır. Tarihte ilk defa... ilk defa yalnızca diğerleri kan ağlamayacak. İlk defa bu mücadelede Yahudilerin deyişi tatbik edilecek. Göze göz, dişe diş! Ve bu savaş büyüdükçe, antisemitizm de büyütecek. Bu sözüm, diğer kıtalardaki Yahudiler için de geçerli olacaktır. Yahudi karşıtlığı her kıtaya yayılacak! Yahudilere kin, her ailede ve her mahkûmda gözükecek. Ve sonunda Yahudilerin oynayabilecek bir rolü kalmayacak, en az bin yıldan beri.

Şunu diyebilirim; ufak birkaç sıyrık, çürük ve yanık dışında hiçbir zarar görmedim. Bu ilahi takdiri, görevimin bir teyidi olarak görüyorum. Şimdiye dek yaptığım gibi, hayatımın amacına ulaşmak için, kaldığım yerden çalışmaya devam edeceğim. Milletimin önünde yemin ederim ki; savaşın engellenemez ve daha fazla geciktiremez olduğunu anladığım andan itibaren, sayısız gün ve uykusuz gece halkım için endişelenmekten ve çalışmaktan başka bir şey bilmedim. Merhamet edilmeden öldürülmesi gereken bir suç çetesi. Bunların üzerlerine gidip yakalamak ve direnirlerse acımadan öldürmek her Alman vatandaşının asli görevidir.

… Şunu açıkça itiraf edeceğim: O devirde ben Alpler'in güneyinde milletine karşı beslediği ateşli sevgiden cesaret alarak İtalya'daki iç hainler ile anlaşmaktan kaçıp, her araca başvurarak düşmanları ortadan kaldırmaya uğraşan büyük adama derin bir hayranlık duydum. Mussolini'yi bu dünyada büyük insanlar seviyesine çıkaracak şey İtalya'yı Marksistlerle paylaşmak yerine, Marksizmi imhaya uğraşarak vatanı beynelmilel duruma düşürmekten koruma yolundaki azmidir.

Şu husus özellikle bilinmelidir ki; bir yandan değerli kafalar, aciz, basit yapılı gevezelerin haysiyetsiz sekreterleri olmaktan kendilerini alıkoyarlar ve öte yandan da çoğunluğun, yani ahmaklığın temsilcileri değerli bir şahsa kin beslerler.

Şayet bu harpte mağlûp olursak, bu mağlûbiyet topyekûn bir hezimet olacaktır. Düşmanlarımız hedeflerini o kadar aşikâr şekilde belirtmişlerdir ki, hakkımızda besledikleri niyetler bahsinde hiçbir zaman ümide kapılamayacağımızı biliyoruz. İster Yahudiler, ister Rus Bolşevikleri veya onların ardı sıra gelen düşman sürüsü olsun, Nasyonal Sosyalist Almanya'yı yıkmadan, mahvetmeden, toz etmeden silâhları elden bırakmayacaklarını biliyoruz. Birbirlerine bu kadar zıt iki ideolojinin çarpıştığı böylesi bir harpte, fena biten bir savaşın mutlak bir hezimetle sonuçlanması zaten normaldi. Her iki taraftan da bu mücadelenin tam takatsiz kalınıncaya kadar yürütülmesi gerekmektedir. Bize gelince, biz ya zafere veya kanımızın son damlasına kadar mahvolmaya kararlıyız.

Siyasi kuruluşlar birbirleri ile karşılıklı çıkarlarından dolayı göstermelik anlaşırlar. Benim felsefi doktrinim dünyayı tekrar mutlu bir şekilde yaşatacak güce sahiptir. Böyle bir idealde elbette ki geçici anlaşmalara yer yoktur.

Silahınız ne kadar tesirli olursa olsun, eğer onu harekete geçirecek veya kullanacak olan kimsede onu kullanacak ruh yoksa o silahınız bir metalden başka bir şey değildir.

Sınırlarımızın dört bir tarafında harp kudurmuşçasına devam ediyor. Başkentimizin etrafındaki harp çemberi gittikçe daralıyor. Düşman nihai hücumu yapmak niyetiyle bütün kuvvetlerini topladı. Onlar için bizi yenmek değil, ancak bizi ezmek arzusu söz konusudur. Devletimizi yıkmak, dünya görüşümüzü (Weltansehaung) silmek, nasyonal sosyalizme olan inancı yüzünden Alman milletini köle haline getirerek cezalandırmak istiyorlar. Mücadelenin son çeyrek saatini yaşıyoruz.

Sevgili Alman işçileri, ben sizlerin arasında büyüdüm, sizlerle birlikte direndim. [...] ve özellikle son 4 buçuk yıldır sık sık sizleri ziyaret ettim, aranızda bulundum. Bu büyük işe girişirken bize gereken cesareti entelektüeller vermedi. Aksine, dürüstçe söylemeliyim ki ben bu cesareti Alman çiftçisi ve işçisinden aldım, onlara teşekkür ediyorum.

Sanat sahasında, yalnızca öğrenmek söz konusu değildir. Her şey, daha çocuk dünyaya geldiği zaman, ondan gizli ve saklı olarak zaten vardır. Bu Tanrı vergisi, doğal yeteneklerin geliştirilmesi nispetinde daha da çok artabilir. Anne ile babanın yerleri ile servetlerinin bu konuda hiçbir rolü yoktur. Yani deha sosyal durumdan, hatta servetten ayrıdır. En büyük ve en meşhur sanatkârların, fakir ailelerde yetişmiş olmaları ender görülen bir şey değildir. Küçük köylü çocuklarının çoğu, meşhur birer dahi olmuştur.

Sadece kültürel ya da entelektüel olarak değil, siyasi ve ekonomik alanda da bütün önemli mevkileri ele geçirmişlerdi. Bu caniler (Yahudiler), Almanların bütün barış taleplerini reddettiler. Çünkü bu barış, onların kapitalist düzeniyle uyuşmuyordu.

Liste
Yükleniyor…