- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#yönetmenlik
İngiltere'de en az Amerika'daki kadar film çektim, İngiltere'ye tekrar tekrar geleceğim.
Bir filmi çekmeden önce oturup 4 film seyrederim. Bunlar; Yedi Samuray, Arabistanlı Lawrence, Şahane Hayat, ve Çöl Aslanı.
Hiçbir zaman tek bir film ile olağanüstü bir başarı kazanmadım. Benim şöhretim yavaş yavaş oluştu. Şimdi bana, başarılı bir yönetmen olduğumu ve birçok kişinin benim hakkımda iyi şeyler söylediğini söyleyebilirsiniz. Ama aslına bakarsanız hiçbir filmim tamamen pozitif eleştiriler almadı ve gişede çok büyük hasılatlar elde etmedi.
James'in Oscar alamamasının tek sebebi göğüslerinin olmamasıdır. En iyi yönetmen Oscar’ını evine götüren kesinlikle o olmalıydı...
İnsanlar bana film okuluna gidip gitmediğimi sorduklarında onlara: "Hayır, filmlere gittim" diyorum.
Sinemada şiddet? Bir otomobili patlarken izlemek park ederken izlemekten daha ilgi çekicidir.
İlerde sinemacı olacağım. Gün gelecek ben bir şekilde yapacağım bu işi, çünkü kafaya koydum.
Müziksiz bir film elbette kurulabilir, neden olmasın. Ama o zaman da yönetmenin bu sessizliğe uygun anlatacak makul bir konusu olmalı elinde. Yoksa olmaz.
Bir filmde fantezi ve gerçekliğe yaklaşım bakımından bir farklılık olmadığını düşünürüm. Elbette ki bunu gerçek yaşamda yaparsanız klinik bir deli olursunuz.
Sinema bana ortaya bir mesele koyma, hayat hakkında anlatılması da biraz zor, belki genel anlamda çok kabul edilmeyen, ideolojik ve kabul görmüş egemen algıların dışında, bir şeyler yapma fırsat ve özgürlüğü veriyor. Bunun için sinema yapıyorum. Ve sinemanın benim için en değerli, mucizevi yanı da bu. Ortaya bir mesele koyup, bir şeyler anlatabilmek için bir anlamda, yol olarak karakter ve öykü yazıyorum. Belirli bir şeyi anlatmak çok da bana göre bir şey değil. Ki yeterince anlatılıyor. Zulümler, sınıfsal konular vs sinemada yeterince anlatılıyor. Ben de belki bunların arkasında olabilecek, daha muğlâk, daha benim de anlayamadığım şeyleri anlatmaya çalışıyorum. Bir tür anlama çabası gibi...
Küçük bir yerde doğdum. Televizyonda film izlemeyi seviyorum. Sanıyorum bu işe de bana sürekli hikayeler anlatan büyük annem sayesinde başladım. Çocukluğumda hikayelerini dinlemek için hep çok istekliydim. Yapımcı olacağımı ya da filmler çekeceğimi o günlerde bilmiyordum. Yıllar içinde gelişti. Aslında kısa filmlerle başladım işe. Öğrenmenin en iyi yolu da bence bu.
Bir film, sade kişileri eğlendirirken aynı zamanda engin düşünceli kimseler için de sofistike olmalı. Gerçekten iyi bir film keyif de verir. Bu konuda karmaşık olan bir şey yok. İyi bir film ilgi çekicidir ve anlaşılması kolaydır.