#yönetmenlik

Hiçbir zaman tek bir film ile olağanüstü bir başarı kazanmadım. Benim şöhretim yavaş yavaş oluştu. Şimdi bana, başarılı bir yönetmen olduğumu ve birçok kişinin benim hakkımda iyi şeyler söylediğini söyleyebilirsiniz. Ama aslına bakarsanız hiçbir filmim tamamen pozitif eleştiriler almadı ve gişede çok büyük hasılatlar elde etmedi.

Sinema bana ortaya bir mesele koyma, hayat hakkında anlatılması da biraz zor, belki genel anlamda çok kabul edilmeyen, ideolojik ve kabul görmüş egemen algıların dışında, bir şeyler yapma fırsat ve özgürlüğü veriyor. Bunun için sinema yapıyorum. Ve sinemanın benim için en değerli, mucizevi yanı da bu. Ortaya bir mesele koyup, bir şeyler anlatabilmek için bir anlamda, yol olarak karakter ve öykü yazıyorum. Belirli bir şeyi anlatmak çok da bana göre bir şey değil. Ki yeterince anlatılıyor. Zulümler, sınıfsal konular vs sinemada yeterince anlatılıyor. Ben de belki bunların arkasında olabilecek, daha muğlâk, daha benim de anlayamadığım şeyleri anlatmaya çalışıyorum. Bir tür anlama çabası gibi...

Küçük bir yerde doğdum. Televizyonda film izlemeyi seviyorum. Sanıyorum bu işe de bana sürekli hikayeler anlatan büyük annem sayesinde başladım. Çocukluğumda hikayelerini dinlemek için hep çok istekliydim. Yapımcı olacağımı ya da filmler çekeceğimi o günlerde bilmiyordum. Yıllar içinde gelişti. Aslında kısa filmlerle başladım işe. Öğrenmenin en iyi yolu da bence bu.

Bir film, sade kişileri eğlendirirken aynı zamanda engin düşünceli kimseler için de sofistike olmalı. Gerçekten iyi bir film keyif de verir. Bu konuda karmaşık olan bir şey yok. İyi bir film ilgi çekicidir ve anlaşılması kolaydır.

Liste
Yükleniyor…