Cumhuriyet Türkçedir, niye Türkçedir; çünkü cumhuriyetin kökü "cumhur", cemaat anlamında "people" anlamında "congregation" anlamında bir Arapça kelimedir; ama o kelimeden cumhuriyet ve cumhuriyet rejimini türeten Türklerdir. Binâenaleyh mefhumun içerisi tamamen Türkler tarafından doldurulduğu için bu çok Türkçe bir kelimedir.
- Henüz kategori yok.
-
Sivasspor, Ligde Zorlanan Manisa FK'yı Ağırlıyor: Maç …08.11.2025
-
Ünlü Oyuncu Kıvanç Kasabalı'nın Babası Niyazi Kasabalı…08.11.2025
-
6 Kasım 2025 İzmir Su Kesintileri: İZSU'dan Detaylı Aç…08.11.2025
-
Galatasaray, Liderlik Koltuğunu Sağlamlaştırmak İçin K…08.11.2025
-
Fatih Terim, Çekya Milli Takımı İle İlk Görüşmeleri Ge…08.11.2025
-
Adana Semt Pazarında Dehşet: Silahlı Çatışmada İki Mas…08.11.2025
-
Boluspor Teknik Direktörü Arslan'dan Bandırmaspor Maçı…08.11.2025
-
Everton, Gol Sıkıntısını Franculino Dju ile Çözmek İçi…08.11.2025
-
Galatasaray'da Yunus Akgün Fıtık Ameliyatı Oldu: Saha …08.11.2025
-
Bengü'den Çağatay Ulusoy ile Romantik Film Hayali08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#türkler
Türkler teşkilâtlanma yeteneği yüksek, askeri bir toplumdur. Yani "Her Türk askerdir" sözüne gülerler ama beğenin beğenmeyin bu doğrudur.
Siz hiç Ruslarla didişen bir Azerbaycanlı ya da Kazanlı bir Tatar gördünüz mü o coğrafyada? Kendi milliyetini inşa etmek içini başkasına saldıran var mı? Varsa da bu sağlıklı bir davranış değildir. Sloganımız başka kültürleri sevin ya da sevmeyin ama saygı duymak zorundasınız. Bu saygıyı da Türkler de bekliyor. Bütün mesele bu.
Şu muhakkak ki, biz Türkler, şeriat bataklığına saplandıktan bu yana özellikle iki güzel niteliğimizi yitirmişizdir ki, bunlardan biri "akılcılık" ve diğeri de "kadına saygı"dır.
Türklerden bahsediyorum... Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek, tabiatı da inciten bir gaflet olur.
Ey Firdevsi! Sen Şehname'nde milletinin, Türkler üzerine kazandığı galebelerle övündün. Kalk gör, bugün İran topraklarıyla beraber, mezarın Türk kahramanlarının ayağı altındadır.
Türkler, devletin cebinden geçinen, çocukların eğitimi ile ilgilenmeyen ve sürekli başörtülü kız çocukları üreten bir topluluk.
Türk asillerin asilidir. Yapma olmayan, gösterişi bulunmayan bu pek yüksek soyluluk ona, tabiatın hediyesidir. Sadelik içinde balagatı, zarif bir durgunluk içinde duygulu bir hayatiyeti ve parıltılı bir hayat içinde kibar bir hakikat hissettiren tek varlık Türklerdir. Şark hülya ve efsaneler alemidir. Türk, o rengarenk alemin gözüdür, dilidir, ışığıdır ve yaşayan gerçeğidir.
Türkler, Avrupa'nın birçok ülkesi ile mukayese edilebilecek bir konumdadır ve çoğu Üçüncü Dünya ülkesinin fersah fersah ilerisindedir.
Türkler'in çoğu modernleşmenin sürmesini, hayat kalitesinin yükselmesini, eğitim almak ve çalışmak suretiyle kendi kendilerini geliştirme fırsatına sahip olmayı istemektedir.
Türkler sokakta rastladıkları yazılı kağıda ve güle basmazlar; yerden alıp bir duvarın üstüne veya dibine koyarlar.
İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği, hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler.
Türkler kendilerinden çok daha medeni olan bir hayatın içine girdiler ama asimile olmadılar, tersine 300 senede asimile ettiler, Anadolu’daki herkesi Müslüman ya da Türkçe konuşur hâle getirdiler.
Türk hükümdarlığının ele geçirilmesinin çok güç, fakat bir kez ele geçirilirse onu elde tutmanın ise çok kolay olduğu görülür.
Kılıcı eşsiz bir maharetle kullanan Türk eli, mağlûp ettiği insanların yarasını sarmakta da bir o kadar ustadır.
Türkler, Arap dünyasına, Anadolu'dan çok fazla emek ve para sarf ettiler. O topraklarda Türk kanı döktüler. Fakat Araplar, memleketlerini müdafaa eden Türkleri istemiyordu.