#türkçe

Türkçedeki en uzun tekerleme belki bu. Bu tarlaya bir şinik kekere mekere ekmişler. Bu tarlaya da bir şinik kekere mekere ekmişler. Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye boz alaboz başlı pis porsuk dadanmış. Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye de boz alaboz başlı pis porsuk dadanmış. O tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz alaboz başlı pis porsuk diger tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz alaboz başlı pis porsuğa demiş ki: Sen ne zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz alaboz başlı pis porsuksun? O da ona cevaben: Sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz alaboz başlı pis porsuksan, ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz alaboz başlı pis porsukum, demiş!

Belirli bir Avrupa kültürüne yapışmışlığım yoktur. Doğu'ya duyduğum ilgi nereden geliyor? Birincisi mensubu olduğum bu millet Doğu'dan geliyor. Bugün biz bunu ne kadar inkar edersek edelim Asyalıyız, Avrupalı değiliz. Bunu görmemek, göz ardı etmek istiyoruz ama secde ettiğimiz, girmek için takla attığımız Avrupa bunu biliyor. Ve bizi kovuyor, bu çok aşağılayıcı bir şey. Sevsem de sevmesem de bu milletin ürünüyüm, buradan çıkmayım ve tüm ömrümü burada geçirdim. Limanım hep burası olmuştur. Millet olarak da hep ben buraya bağlı oldum. Kırık dökük öğrendiğim üç, beş dil varsa da benim dilim Türkçe olmuştur. Almanca anne dilimdir.

Anadili bilincinden yoksun olan Osmanlı okumuşu kendi diline değil, Arapçaya, Farsçaya hayrandı. O, altı yüzyıl boyunca Türkçe köklerden, Türkçe eklere hiçbir sözcük türetmemiş, bunun yerine Arapça ve Farsçadan toptan alıntılamış ve dilini üç dilin karması melez bir duruma getirmiştir.

Türkiye’nin savunması Türkçenin savunması ile başlar. Bir millet tarihten nasıl silinir? Türkiye’nin bugün ne sanayisi, tarımı, teknolojisi kalmıştır ne de araştırma bilimi kalmıştır. Son çıkarılan kanunlarla topraklar yabancılara çok ucuza satılmaktadır. İşte 50 yıldır olan eğitim sistemi ile adı vatan olan şehit kanıyla sulanmış toprakları kolayca yabancılara satacaklar yetiştirilmiştir. Topraklar da gittikten sonra sıra sepet havasına gelir. Havai, Haiti, Filistin’e bakın neler olmuştur.

“Benim dilim sadece kitaplardan öğrenilmiş değildir. Evimizde, köyümüzde, Türkçenin olduğu her yerde çocuklardan, kadınlardan, okumuş okumamış halkımızdan emdiğim Türkçedir benim dilim. Halkımın göğüsleri bereketle dolu olduğu için, ben de onu eme eme büyüdüğüm için, gürbüz bir yazar olabilmişimdir.”

Türkçe'nin diğer bütün lehçelerinde mektep kelimesi kullanılıyor. Biz mektep kelimesini bıraktık, Fransızca'dan gelen ekol kelimesini kullanmaya başladık. Böyle çok sayıda kelime var. Türkçeleştirme adı altında müşterek kelimelerin birçoğunu ortadan kaldırıldı. Türkiye'de dil devrimi çok sert bir şekilde cereyan etti. Arap dünyasında, mesela Mısır'da da, İran'da da yine bizim dil devrimine benzeyen ama daha düşük yoğunluklu faaliyetler yapılmıştır. Mesela Mısır'da Türkçe kelimelerden Arapça'yı arındırmak için çalışmalar yapılmıştır. Bu sanki dışarıdan bir ortak aklın telkini gibi görünüyor. Müşterek kelimeleri mümkün olduğu kadar azaltmak isteniyor. Dolayısıyla bu Müslüman toplulukların ortak kelimelerini, ortak hafızasını mümkün olduğu kadar zayıflatmak isteniyor.

Osmanlıca diye bir dil yoktur. Osmanlıca, Türkmenlerin Anadolu’ya gelirken yanlarında getirdikleri Türkçe gramer ve kelimeler ile yolda edindikleri Farsça ve daha sonra dini eğilimleri nedeniyle edindikleri Arapça kelimelerin, Arapça alfabesi ile yazılmasıdır. Osmanlıda bir kelime ararken, o kelimenin kökünü ya Türkçe ya Farsça ya da Arapça bir sözlükte aramaya başlarız. En geri zekâlıların bile anlayacağı bir biçimde Osmanlıcayı tariflersek, Osmanlıca topluma bir dildir ve dünya dillerinin bir ögesi değildir.

Ben,  olarak 30 ülkeye 600 yıl egemen olmuş Osmanlıda biyoloji alanında belki daha geniş anlamda doğa bilimlerinde yazılmış olan tüm bilimsel kitaplardan daha fazlasını yazmış birisiyim. Hem de çok daha bilimsel, ayrıntılı ve Öztürk’çe bir dille.

Liste
Yükleniyor…