Hitler, Stalin ve Pol Pot din karşıtıydılar, ama bu sebep oldukları vahşeti engelleyemedi.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#totalitarizm
Halkın yarısının Polis, Yarısının da hapishanede olduğu bir ülkede, nasıl bir refah düzeyi olurdu.
Totalitarizmin aksine, demokrasi kendisi hakkındaki gerçekle yüzleşebilir ve onunla yaşayabilir.
Totaliter eğilimli toplumlar sevaplarını, özgürlük yanlısı toplumlar günahlarını abartırlar.
Ben Kürtlerden, Türklerden, kimden gelirse gelsin anti-demokratik ve totaliter anlayışlara, girişimlere, ilişkilere karşıyım. Şiddet yanlısı değilim, sevmiyorum ve şiddetin Kürtlere hiçbir yararı olmayacağını düşünüyorum.
Dil, sadece bugün değil, totaliter ideolojilerin hiç sevmediği o farklı dündür de; yani hafızadır, özellikle bugün bizim için çok ama çok gerekli olan hafıza. Dil, kendisine yüklenen misyonlarla aynı zamanda yarındır da; yani gelecektir, bizi ve çocuklarımızı çok ama çok yakından ilgilendiren gelecek.
Biz iki düşmanız, devlet ve ben. Her devlet bir tiranlıktır; ister tek bir adamın, isterse bir grubun tiranlığı olsun. Her devlet mecburen şimdi totaliter dediğimiz şeydir: Devletin her zaman tek bir amacı vardır: Bireyi sınırlamak, kontrol etmek, ona hakim olmak ve onu genel amaca tabi kılmak. Sansürü, denetimi ve polisiyle; devlet tüm serbest faaliyetlere engel olmaya çalışır ve bu baskıyı da kendi görevi olarak algılar, çünkü bu kendini koruma içgüdüsünün bir gereğidir. Devlet, kendisininki ile aynı olmadıkça. Benim kendi düşüncelerimi tam anlamı ile kullanmama ve onları başka insanlara iletmeme izin vermez. aksi her durumda da beni susturur.
Bunu yüksek sesle söylemek istemiyorum ama bunu yaptım; elime geçen herkesi öldürdüm ve elimden çok azı kaçabildi!
Eleştiriyi yasaklayan veya kısıtlayan herhangi bir rejim, totalitarizme veya başka bir tür fanatizme doğru yol alıyor demektir.
Totaliterlerin yok ettiği veya susturduğu ilk insanlar fikir adamları ve özgür zihinlerdir.
Hayvanları öldürmekle Hitler tarzında gaz odaları yaratma ve Stalin tarzı toplama kampları kurmak arasında sadece küçük bir adım vardır.
Modern toplumda sorumluluğun bürokratizasyonu içinde oluşturulan devasa kolektif güçler, 'kötülüğün bayağılığı'nı üretmiştir.
Şiddetin aşırı biçimiyse, Herkes'e karşı Bir'dir; ve böylesi, şiddet araçları olmaksızın mümkün değildir.
"İnsan devrimi korumak için diktatörlük kurmaz. İnsan diktatörlük kurmak için devrim yapar."
Özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir. Eğer buna izin verilirse gerisi kendiliğinden gelir.
1936 yılından beri yazdığım tüm ciddi çalışmaların her satırı doğrudan ya da dolaylı olarak totalitarizme karşı ve benim anladığım anlamda demokratik sosyalizmden yana olmuştur.
Artık saf aşk ya da tutku söz konusu değildi. Hiçbir duygu saf olamıyordu, çünkü her şeye korku ve nefret sinmişti. Kucaklaşmaları bir savaş, orgazmlarıysa bir zafer olmuştu. Bu, partiye indirilmiş bir darbeydi. Sevişmek siyasal bir eylemdi.