- Henüz kategori yok.
-
Mikel Oyarzabal'ın Golüyle İspanya, Dünya Kupası Eleme…15.11.2025
-
Lihtenştayn-Galler Maçı: Kritik Grup Mücadelesi ve Yay…15.11.2025
-
Güller ve Günahlar Dizisinin Canlı İzleme Detayları Du…15.11.2025
-
Uğurcan Çakır ve Zeki Yavru Yılın Yıldızları Arasında:…15.11.2025
-
A Milli Takım'ın Parlayan Yıldızı Arda Güler: Dünya Ku…15.11.2025
-
Galatasaray-Fenerbahçe Derbisi Sonrası Olaylara İlişki…15.11.2025
-
Belçika, Dünya Kupası Elemelerinde Kazakistan Karşısın…15.11.2025
-
Samsung TV Plus, Yaratıcı İçerik Yelpazesini Mark Robe…15.11.2025
-
NOW TV Canlı Yayınını Kesintisiz İzlemenin Yolları15.11.2025
-
Bruno Lage'den Kerem Aktürkoğlu Hakkında Yeni Açıklama…15.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#toplum
Maymun insana ne kadar çok benzemek isterse o kadar gülünç olur. Budalalar da akıllı gibi hareket ettikleri ölçüde o kadar tuhaf duruma düşerler.
Birçok kişi bana fahişe der. Ben bunu bir kompliman olarak kabul ederim. Birçok kadının sadece rüyasında göreceği erkeklerle birlikte oldum.
Gözlerimi siyaha boyadım diye dinsiz muamelesi gördüm. İnsanlar kalplerini siyaha boyamış kimin umrunda?
Sosyalizm, aynı zamanda, ihmal edersek, en güzel toplumsal inşamızı parçalara ayıracak olan öjenik gerçeğin sert kayasıyla da karşı karşıya getirir.
Her an kendisinden kurtarılmaya ihtiyaç duymayacak kadar erdemli ve bilge bir ülke hiç olmadı.
Doğum kontrolü, sosyal hayatımızdaki birçok işlevi etkiliyor ve gerçekleştirmeyi vaat ediyor.
Tüm uygarlık zaman zaman bir devrim volkanı üzerinde ince bir kabuk haline gelmiştir.
İnsanlığın devrim yapmayacak devrimcilere; baş almayan başkaldırılara; şefkati hor görmeyen heyecanlara ihtiyacı var.
İnsanlar kolay kolay değişmiyor, değişmediği için de toplum onlarla birlikte değişemiyor.
Sanatın gerçek tarifi, parolamız haline gelen "Sanat Allah'ı aramaktır". Bu tarifin mana duvarları arasında kaç sanatçı görürseniz mahzun ve yalnızlığa mahkum bırakılmıştır. Şuurlu Müslümanların çok değer verdiği, kozmopolitlerin kıskançlıkla diş etlerini yediği, inançsızların ateş püskürüp bir kaşık suda boğmak için fırsat kolladıkları dünyaca meşhur Necip Fazıl Kısakürek bile bu terk edilişin içinde değil midir?
Beni sanatımla başbaşa bırakın. Benim görevim doğru bildiğim mesajları insanlara iletmek. Eğer insanlar o mesajları doğru alırsa elbette ki doğru insanlar doğru siyasetçileri seçecekler. Kısacası, sanatçı siyasetin ve ticaretin üstündedir. ('Hasan Ağabey, sizi siyasetin içinde de görmek isteriz' dedikleri zaman)
Sanatın katılmadığı her hadise çirkindir. Bıktırıcı ve uzaklaştırıcıdır. Sanatsız tertip edilen geceler hatta mitingler, dostların yüreğine sızı, düşmanın ağzına gülücüktür.
Milli Piyango denilen kumar mekanizması ne kadar milli ise, sahnelerimizde sergilenen oyunlar da o kadar millidir. Ramazan geceleri ibadet mi millidir, yoksa bu mübarek gecelerde Kanto seyretmek mi?
Sanatçı milli olmadan evrenseli aramaya başlarsa, bu uğraşın eserini ortaya koyarsa, bu bütün milleti ilgilendirir. O sanat eseri ile muhatap olan herkesin uğradığı yıkımın sorumlusudur. "Biz böyle bir sorumluluk kabul etmiyoruz" diyebilirsiniz. Zaten sorumluluk duyacak kadar sorumlu olsaydınız, ülkemizde "armut" tüketimi "şiir" tüketimini geçmezdi.
Kitap okuma ve anlama kabiliyetimiz çok zayıf. Bir türlü anlayamıyorum; İnsanın yazdığını insanlar neden okumaz?
Ben Tolstoy'u okurken hiç yabancılık çekmedim. Tolstoy bize çok yakın. Türkiye'de keşke Tolstoy gibi insan olsaydı. Ama öyle düşünce çamurunun içinde yaşıyoruz ki bırakın Tolstoy'u, Yunus Emre bile çeker giderdi herhalde.