Yiğitlik eskiden bir çetinse, şimdilerde on çetindir. Çünkü çöküntü çağındayız. At izi, it izine karışmıştır. Ülke devletsiz, devlet sahipsizdir.
- Henüz kategori yok.
-
İslam Makhachev, UFC 322'de Welterweight Şampiyonluğu …14.11.2025
-
UFC 322: Islam Makhachev'in Tarihi İki Sıklet Mücadele…14.11.2025
-
Cristiano Ronaldo Kırmızı Kart Gördü: Portekiz'in Düny…14.11.2025
-
Portekiz Futbolunun İrlandalı Efsanesi Mickey Walsh'ta…14.11.2025
-
Afrika Kupası, Süper Kupa ve Lig Maçları Öncesi Türk T…14.11.2025
-
EuroLeague Heyecanı: Paris Basket Valencia Basket'e Ka…14.11.2025
-
Portekiz'in Dünya Kupası Eleme Yolculuğu İrlanda Mağlu…14.11.2025
-
Dünya Kupası Elemeleri: Fransa, Ukrayna Karşısında Lid…14.11.2025
-
Türk Sanat Müziği'nin Efsane İsmi Muazzez Abacı Hayatı…14.11.2025
-
Dua Lipa ve Diğer Yıldızlar, Fahiş Bilet Fiyatlarına K…14.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#toplum
Maskaralık yaptığın sürece seni alkışlarlar, ciddi bir şey yaptığında kimse suratına bakmaz; yolunu ona göre seç.
Yığını anlamak insanı anlamak değildir. İnsanı anlamayınca yığını anlıyorum sanmak, kendini aldatmaktır.
Bir memlekette insanlar namuslu olduklarıyla ayrıca övünüyorlarsa, o memleketin hali dumandır.
Teori sizin hayata bakışınızı sağlama alır. Ancak tarihin, sınıflar mücadelesinin, toplumsal dinamiklerin hareket yasaları ancak gelişkin soyutlama düzeyinde ele alınabilir.
Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.
Toplumda her zaman iyiler ve kötüler vardı. Kötüler amip gibi bölünerek çoğalıyorlar. Bizim de bu hususta işi ciddiye alarak Voltaire’in de dediği gibi iyilerin de örgütlenmesi lazım. Kötüler hep vardı. Her insanda insanlığın her hali mevcut. Hangi ailede yaşıyorsan o çizgileri alarak büyüyorsun.
Bu uygarlık henüz kendi doğumunun şokunu; —büyülü güçlere teslim olduğu kabile toplumu ya da kapalı toplumdan insanın eleştirel güçlerini özgür bırakan açık topluma dönüşümünün şokunu tümüyle atlatmadı.
Mademki insanı biçimlendiren yaşadığı koşullar; koşullar en insani şekilde biçimlenmelidir.
İnsanların maddi yaşam koşullarını belirleyen onların bilinçleri değildir, bu maddi koşullar onların bilinçlerini belirler.
İnsan doğaya ne kadar yabancılaşırsa o kadar toplumsallaşır, ne kadar toplumsallaşırsa da o kadar kendine yabancılaşır.
Dini ıstırap, hem gerçek ıstırabın ifadesi hem de gerçek ıstıraba karşı bir protestodur. Din, ezilenlerin iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz koşulların ruhudur.
İnsanların gerçek mutlulukları için aldatıcı bir mutluluk kaynağı olan dinin ortadan kaldırılması şarttır.