Bütün zenginliğin bir avuç açgözlü insanın elinde bulunduğu ve çoğunluğun sefalet içinde yaşadığı bir toplumda kimse mutlu olamaz.
- Henüz kategori yok.
-
10 Kasım Resmi Tatil Değil: Toplu Taşıma Ücretli, Bank…09.11.2025
-
Kripto Girişimcisi Roman Novak ve Eşi BAE'de Ölü Bulun…09.11.2025
-
TFF 2. Lig Kırmızı Grup Zirve Mücadelesi: Mardin 1969 …09.11.2025
-
Aston Villa ve Bournemouth Villa Park'ta Karşı Karşıya…09.11.2025
-
Süper Lig'de Kritik Randevu: Lider Galatasaray, Kocael…09.11.2025
-
Seda Sayan'dan Gündem Yaratan Temizlik İpuçları ve Fiz…09.11.2025
-
FIP Padel Dünya Kupası Yarı Final Heyecanı: Maribel Na…09.11.2025
-
Belçika Derbisi: Anderlecht - Club Brugge Maçında Vana…09.11.2025
-
Bursaspor, TFF 2. Lig'de Kritik Gebzespor Deplasmanınd…09.11.2025
-
Athletic Bilbao ve Oviedo San Mamés'te Kritik Galibiye…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#toplum
Zenginlik ve özgürlük devlete başkaldırmaya, hor bakmaya götürür. Özgür ve zengin adam haksızlığa, zorbalığa kolay katlanamaz. '' '' Yoksulluk ve açlık yürekleri çökertir, ruhları körletir, insanları acı çekmeye, köle olarak yaşamaya alıştırır: Öylesine ezer ki onları, boyunduruklarını sarsmaya güçleri kalmaz.
Özel mülkiyet tamamıyla terk edilmedikçe, malların eşit ve adil bir yöntemle dağıtılması ya da insanların yaşamının refaha kavuşması olanaksızdır.
Bir insan bir birey olarak sadece kendi kişisel hayatını yaşamaz. Aynı zamanda, bilinçli ya da bilinçsiz, kendi dönemi ve çağdaşlarının hayatını da yaşar.
Bilimsel yaşamın, yazılı olmasa bile, en güçlü kurallarından birisi de, bilimsel konularda gerek geniş halk kitlelerine gerekse devletin başındakilere başvurma yasağıdır.
Rakip siyasi kurumlar arasında yapılan seçim gibi, rakip paradigmalar arasındaki de aslında birbirine tamamen zıt toplumsal yaşam tarzları arasında yapılacak bir tercihtir. Böyle olduğu için de, söz konusu tercih yalnızca olağan bilime özgü değer yargıları tarafından belirlenemez. Çünkü bu değerler zaten üzerinde mücadele yapılan paradigmaya bağlıdır. Paradigmalar, paradigma seçimi üzerine bir tartışmaya girdikleri zaman, ister istemez döngüsel bir rol oynarlar. Her kesim, kendi paradigmasını savunmak için gene kendi paradigmasını kullanmak durumundadır.
İnsanlara eğitim ve bilgi sağla. Barış ve düzenin sağlanmasının kendi çıkarları için gerekli olduğunu onlara öğret.
Yönetim kurmanın tek amacı, o kurumun altında toplanan genel kütle için, olabilecek en büyük mutluluğu sağlamaktır.
Devletin olmadığı bir yerde sanayiye yer yoktur; çünkü sanayiden elde edilecek faydalar belirsizdir; netice olarak yeryüzünde bir kültür mevcut olmayacaktır; deniz ve hava taşımacılığı olmayacaktır; ithal malların kullanımı söz konusu olmayacaktır; yasalar olmayacaktır; mektuplar gönderilemeyecektir; toplum olmayacaktır; hepsinden kötüsü kuşku olacaktır; şiddet ve ölüm korkusu mevcut olacaktır. Devlet olmadan insanın yaşamı, yalnız, fakir, mutsuz ve kısadır.
Genellikle, bir ülkenin ekonomik kalkınma sürecinde yaptığı ilk şey, çok sayıda canlı hayvan getirmektir. Verilerimiz bunun çok akıllıca bir hareket olmadığını gösteriyor ve Çinliler dinliyor. Hayvan temelli tarımın gidilecek yol olmadığını anlıyorlar.... Temelde vejeteryan bir türüz ve çok çeşitli bitkisel gıdaları yemeli ve hayvansal gıda alımını en aza indirmeliyiz.
Devrimlerin en büyük nedeni, milletler ilerlerken anayasaların hareketsiz kalmasıdır.