- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#tıp
Eskiçağ ve ortaçağ tıbbındaki dört Özsu’yu anımsayınız: kan, balgam, öd ve kara safra.
Tanrının en değerli armağanı olan hayat, çok defa hemşirenin ellerine terk edilmiştir.
İnsanoğlu dünya tarihi boyunca birçok amansız hastalıkla mücadele etti. Bunların çoğu insanlığın azmi karşısında yenildi ve ortadan kalktı. Bugün bu hastalıkların çoğunun adlarını sadece işin uzmanları biliyor. Tarih boyunca "Mahşerin Dördüncü Atlısı" denilen kolera, çiçek, verem, sarı humma, kızamık, cüzam, sıtma, difteri, tifo, tifüs, frengi, grip ve veba gibi bulaşıcı hastalıklar milyonlarca insanın ölümüne sebep olduğu gibi, tarihin gidişatında da birçok önemli değişikliklere yol açtı.
Uzun zaman önce, uygarlığın bebeklik döneminde, insanoğlu Doğada ilaçlar olduğunu öğrendi, "kardeş organizmalarımız, bitkilerin" büyümesinin veya dönüşümünün hücre ürünleri, aracılığıyla acı zevke dönüştü.
Hayvan deneylerinde net bir araştırma havası var; ama tamamıyla hayvan modelinin insan tepkilerini öngöreceği gibi rastgele bir önkabule dayandırılmıştır. Yaş, cinsiyet, ırk, hayat tarzı vb. gibi kontroller kullanılmadan bir insan hastalığı incelemesi yapıldığını düşünün, acaba nasıl bir eleştiri alırdı? Bu tür bir çalışmaya tıp dergilerinde gülünüp geçilirdi. Ancak biyomedikal araştırmalar sanki insan hastalığını çalışır gibi yapıyor; ama tür kontrolü yapmıyor bile.
Revir nedir biliyor musun? Tıbbın geldiği son nokta. Hatta tıbbı geçiyorsun, ileride camiinin karşısında.
Hayatımda fenne hizmet eylediğim gibi, cenazemin de öyle hâdim olmasını arzu eylediğimden, cenazemi teşrih olunmak üzere teberruan Mekteb-i Tıbbiye’ye terk eyledim ki veresem şu arzuma mâni olmazlar. İntiharımı da fenne tatbik edeceğim; şiryanlardan birinin geçtiği mahalde cildin altına ‘klorit kokain’ şırınga edip buranın hissini ibtal ettikten sonra orasını yarıp şiryanı keserek seyelan-ı dem tevlidiyle terk-i hayat edeceğim…
Bugün hangi çocuk doktoruna giderseniz gidin çocuğa bakmadan D vitamini de içeren bir ilaç yazıyor. Bunu muhakkak almalısınız diyor. Burada birisi yanılıyor ya doktor ya da doğaüstü güç. Çünkü akıllı tasarım olsaydı, ana sütü ile birlikte bu maddeler de verilmiş olurdu.