#tesettür

Kadının, avret dediğimiz yerlerini çıplak deri ile görmek haram olduğu gibi üzerine giyilmiş bir elbisenin ayrıntıları belli edecek şekilde iken görülmesi de haramdır. Pantolon, bu açıdan kadının kocasından başkasının görülmesi haram olan avretini belli etmektedir. Evet üzerine ikinci bir kıyafet olarak ferace ve benzeri bir şey alındığında sokakta bu sıkıntı kalkabilir ancak ev ortamında yani üzerinde o ikinci elbise bulunmadığı durumlarda pantolon kalça ve baldırları belli etmektedir. Kadının çocukları açısından bile bu sakıncalıdır. Hatta kadının kendisi gibi kadınlar açısından bile sakıncalıdır.

Ve ona dedim ki, eğer bunu bir kanun haline getirirsem, insanların gündüz yürümesini yasaklayan ve sadece geceleri yürümeye izin veren Hâkim-Biemrillâh'ın günlerine döndüğümüzü söyleyecekler ... ... ve benim görüşüme göre her insan kendi evinde kurallara kendisi karar verir. O da "Hayır, lider olarak [tesettürü zorunlu kılmaktan] sen sorumlusun" diye yanıtladı. Ona dedim ki, "Senin tıp fakültesinde okuyan bir kızın var ve başörtüsü takmıyor. Taktırmamışsın, neden?"

1954 yılında, tahliyeleri için İngilizlerle müzakere halindeydik. O dönemde Müslüman Kardeşler, İngiliz büyükelçiliği üyeleri ile gizli görüşmeler gerçekleştiriyordu. Onlara şöyle diyorlardı: "Biz iktidarı ele geçireceğiz, şunları ve şunları yapacağız. Bizimle müzakere edin." 1953 yılında, gerçekten ve samimi bir şekilde Müslüman Kardeşler ile iş birliği yapmak istiyorduk. Bunu; doğru ve uygun olan yolu takip etmeleri için istiyorduk. Müslüman Kardeşler'in lideriyle görüştüm. Oturdu, taleplerini iletti. Söylediği ilk şey "Mısır'a hicab [tesettür] getirilmeli" oldu. "Sokakta yürüyen her bir kadın tarha [başörtüsü] taksın."

Bir feminizm sembolü olarak tesettüre girme işi, Yahudilerin gaz odalarına konulmasını Yahudi dininin yeni bir işareti olduğunu söylemeye ya da Hitler'in İsrail destekçisi olduğunu söyleyerek tapınmaya benziyor.

Liste
Yükleniyor…