Teorilerimizin hepsini en sonunda gerçekler test edecek ve nihayetinde haklarında değerlendirilmeleri için başvurabileceğimiz yalnızca tarafsız bir jüri olabilir.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#tarafsızlık
Sağcısı, solcusu, ümmetçisi, bölücüsü ayırt edilmeden bu rejimi kimler yıkmak istemiş, memleketi kimler parçalamaya yeltenmiş ise onların üzerine gidilmiştir ve gidilmeye de devam edilecektir! Bu konuda emniyet kuvvetlerimizin ve Silahlı Kuvvetlerimizin gösterdikleri başarıları takdirle karşılarken bu kuvvetlere yardımda bulunan bütün vatandaşlarıma da sizlerin huzurunuzda teşekkür ediyorum.
Politika; orduya, camiye ve okula girmemeli. Şimdiki politikacılara sorarsanız: "Efendim okulda politika olmalıdır." Ben okul bitinceye kadar ilim irfan sahibi olmalarını, bunları öğrenmelerini beklerim.
Bazıları bizim bu yaptıklarımızı hayretle karşılıyorlar. "Bunlar kendi yönetimindeki adamları da mahkemeye veriyor." diyorlar. Elbette vereceğiz. Eğer hırsızlık ve suistimali benim çocuğum da yapmış olsa onu da veririz.
12 Eylül Harekâtını başlangıçta onaylamasının bir sebebi de, belki bu harekâtın sağ bir hükümet olan Süleyman Demirel'e karşı yapılmış olduğu, dolayısıyla solcuları destekleyecek bir iktidar gelecek beklentisine kapılmasıdır. Ne zaman ki, bu harekâtın sağcı ve solcuları koruyan bir idare olmadığı, sağcı kesime de, solcu kesime de kanunları eşit olarak uyguladığı anlaşıldı, işte o zaman işler tersine döndü.
Cumhuriyet solda, Tercüman ise sağda bir gazete. Her ikisi de aleyhimizde olduğuna göre demek ki biz 12 Eylül döneminde ne sağa ne sola taviz vermemiş, ortada yürümüşüz. Böyle hareket ettiğimizi ve hiçbir tarafa meyletmediğimizi biliyordum.
Cumhurbaşkanlığının en zor yanı burada. Olur olmaz yerde düşüncenizi açıkça söyleyemezsiniz. Ağzınızdan çıkan her kelimeye dikkat etmek zorundasınız. "Acaba şunu söylediğim takdirde taraf tutma durumuna düşer, tarafsızlığımı kaybeder miyim?" diye düşünmek zorundasınız.
Bu ülkenin Yüksek Seçim Kurumu tarafsız kalması gerektiğini söyleyemiyorsa, kimse cesaret edemiyorsa kim cesaret edecek? Allah'tan korkmayan biz cesaret edeceğiz.
Türk hakemlerini toptan suçlamak istemem. Tarafsız olurlarsa maçları çok iyi yönetiyorlar. Bu işin asıl suçlusu federasyondur.
Bir şeye düşman olacaksan onu bilmen gerekir. Bir şeyi savunacaksan yine onu bilmen gerekir.
Bana göre ciddi bir tarihçi için en büyük tehlike, sizin deyiminizle herhangi bir hükümdarı kendisine en yakın hissetmesi meselesidir. Böyle bir tercihim olamaz, yalnız olgulara bakarak, tarihi gelişme çizgisi içinde onları değerlendirirken yapılanlar ve bunlarda kendisinin ne ölçüde etkili olduğu noktası öne çıkar. O kadar.
Samimiyetle, duyguyla, bilgiyle, mizahla, tarafsızlıkla yapılan muhalefet, çifte su verilmiş çelik gibi oluyor. Ona kimsenin itirazı kalmıyor. Ama hakaret, iftira, takıntı, lakap takma, haksızlık gibi şeyleri muhaliflik gibi sunmaya kalktığınız zaman iş değişiyor. Onları okudukça şunu düşünüyorum: Bu tavır özünde iktidara muhalif değil, tam aksine müttefik bir tavırdır. Ki o da takıyyenin bir başka türüdür.
Bağımsızlığın mutlaka korunması gereği, devletin ve hükümetin de yargı karşısında bir "taraf" olmasından kaynaklanır. Bilindiği gibi Anayasa'nın 125'inci maddesine göre "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır". Yargı karşısında, aynen vatandaşlar ve öteki tüzel kişiler gibi hükümet ve devlet de bir "taraftır". Yargının, hükümet ve devlete karşı açılan davalarda tarafsız kalabilmesi için mutlaka siyasi etkilerden, özellikle de iktidardan bağımsız olması gerekir. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda söylenecek son bir söz "tarafsızlık" kavramı üzerinedir: Yargı, karşına gelen şikayetçi ve şikayet edilen konusunda tarafsızdır. Ama Anayasadan, yasalardan ve esas olarak adaletten, hukuktan yana taraftır!
Tarafsızlık, hep zulüm edene yardımcı olur, asla zulüm görene değil. Sessizlik işkence edene cesaret verir, asla işkence görene değil.