27 Mayıs’ın klasik ve sıradan bir askeri darbe olmadığı söylenebilir. Kurgusu aşağıdan yukarıya doğru düzenlenmiş, gençlik ve halk hareketleriyle bütünleşip kaynaşmış, ordu içinde devrimci-tutucu hesaplaşmasıyla yönünü saptamış, 1961 Anayasası’yla sosyal devlet kavramını toplum yaşamına geçirmiş, sendikal hakları anayasalaştırmış, yargıç bağımsızlığını sağlamış, sola örülen duvarları büyük ölçüde yıkmış olan 27 Mayıs’ın anlamı 12 Eylül’den sonra büsbütün ortaya çıkmıştır.
- Henüz kategori yok.
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul İçin Kapsamlı Arama: A…08.11.2025
-
Kocaelispor - Galatasaray Rekabetinde Sarı-Kırmızılıla…08.11.2025
-
Kompany Liderliğindeki Bayern, Union Berlin Deplasmanı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#sosyal devlet
Göçmenlerin yüzde 40'ı geçimlerini üretime katkıda bulunmadan sosyal devleti sömürerek sağlıyor, topluma uyum göstermiyor, Almanya için yük oluyorlar.
Tekel işçilerinin karşılaştığı olay sosyal bir devlet halinden çıktığımızın göstergesidir.
Parası olana bakarız, parası olmayan başının çaresine baksın. Yok böyle bir şey. Göreve geldik hastanelerden rehine toplanıyordu. Ama şu anda bir tane böyle rehine gösteremezsiniz. Niye? Benim vatandaşımı hastanede rehin alacak olanın alnını karışlarım. Yok böyle bir şey.
Ben ki Kostantiniyye fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmed, bizatihi alın terimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım Kostantiniyye’nin Taşlık mevkiinde kain ma’lümu’l-hudud olan 136 bab dükkanımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakf-ı sahih eylerim. Şöyle ki: Bu gayr-i menkulatımdan elde olunacak nemalarla şehrin her sokağına ikişer kişi tayin eyledim. Bunlar ki, ellerinde bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler. Bu sokaklara tükürenlerin tükrükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye yirmişer akçe alsınlar; Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vaki olabilir. Böyle bir hal karşısında bırakmış olduğum 100 silah ehl-i erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-ı vahşiyyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda Balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.
Öğretmenlere ayda 1000 lira eğitim ve öğretim tazminatı verilmesini sağladık. Bunun büyük bir yardım olmadığını biliyorduk. Ancak o tarihteki geçim endeksine göre yine de fena sayılamazdı. Öğretmenlerin bugüne kadar çok ihmal edildiklerini biliyorduk. Hiç olmazsa bu şekilde bir ek gelirle yardımlarına koşmak istedik.
Kimsesiz çocuklara karşı olan sevgim ise daha da fazla idi. Bu yavruların perişan hâlini görünce üzülüyor ve her gittiğim şehir ve kasabada varsa çocuk yuvası ile yetiştirme yurtlarını ziyaret etmek suretiyle noksanlıkların giderilmesi emrini veriyorum. Böylece günden güne bu kuruluşlar eski perişan hâllerinden kurtuluyorlar. Demek ki üzerinde durunca olabiliyormuş.
Burada bulunmamın temel nedeni çocukların haklarını savunmak. Yeterli beslenme bütün çocuklar için bir haktır. Bu hakkı sağlayacak olan da sosyal devlettir. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım.
Herkes için insan hakları, sosyal haklar, eğitim, sağlık bakımı, emekli aylıkları, sosyal güvenlik ve iş alanları ile gerçek bir demokrasi inşa ediyoruz.
Her vatandaşın ücretsiz olarak eğitim ve eğitimin profesyonelini alma hakkı vardır, bu Amerika Birleşik Devletleri'nin tüm vatandaşları için sağlayamadığı bir şeydir.
Sosyal devlet gitmiş, alavere dalavere ile geleceğini arayan bir devlete dönüşmüştür. Eğitiminizi ticarete döktüğünüzde tüm değerlerinizin ticarete alet edilmesinin kapısı açılmış demektir.
Devletin en önemli görevi olan eğitim ticari meta haline getirilmiştir. Burada sosyal devletin niteliği ve Türkiye eğitiminin acıklı durumu ortaya çıkmış oluyor.