Eğer Çillerler, Birdallar, numaracı cumhuriyetçiler demokratsa, ben demokrat değilim. Çünkü onlarla aynı sıfatı taşımaktan utanıyorum!
- Henüz kategori yok.
-
MasterChef Türkiye'de Elenen İsim Belli Oldu: Onur Ved…13.11.2025
-
Efsanevi Çizgi Roman 'V for Vendetta' HBO'da Diziye Dö…13.11.2025
-
Russell Crowe ve Rami Malek'li "Nuremberg", Nazi Lider…13.11.2025
-
Kağıthane'de Apartman Dairesinde Doğalgaz Patlaması: B…12.11.2025
-
Fabrika İşçiliğinden Beyazperdeye: Şener Şen'in Eşsiz …12.11.2025
-
Oppenheimer'dan Yakınlık Koordinatörlerine: Modern Hol…12.11.2025
-
Torino'daki ATP Finalleri: Sinner'ın Yükselişi ve Reko…12.11.2025
-
12 Kasım 2025 Altın Piyasası: Gram Altın Yükselişini S…12.11.2025
-
Beşiktaş'ın Stoper Radarında Vitao: Eski Galatasaray A…12.11.2025
-
Haluk Bilginer ve Feyyaz Yiğit'ten Tarihi IMAX Filmi: …12.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#siyaset
Çeşitli tarikat ve cemaatler altında örgütlenen İslami yapılar ideolojik olarak Kemalizme karşı dursalar da, her zaman devletin politik yapısını savunan, koruyan ve destekleyen güçlerdi.
Ben ise dünya içinde, ileriye açık, mazi ile hesabını gören bir Türkiye'nin peşindeyim.
Alman asıllı Avusturya devleti doğal olarak yeniden büyük Alman yurduyla birleşmelidir. Bu birleşme kaçınılmazdır. Ancak bu birleşme sadece birtakım ekonomik sebeplere dayanmamaktadır. Hayır, hayır! Bu birleşme ekonomik bakımdan önemsiz, hatta zararlı bile olsa gerçekleşmelidir. Çünkü aynı kanı taşıyan Alman halkı, tek bir imparatorluğa aittir. Alman devleti, kendi insanlarını bir tek devlet altında bir araya getirmedikçe, yayılmacı bir siyaset uygulama hakkına sahip olamaz. Reich'ın hatları bütün Almanları içine aldığı zaman, eğer insanın layık olduğu şekilde yaşamasını sağlayamazsa o zaman, saban yerini kılıca bırakacaktır ve geleceğin yeni dünyasını savaşın gözyaşlarına var edecektir.
Ah Ethem ah!... Bizim neyimize gerek politika... Serbest Fırka’ya girdik, yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Aydınlılar'a çok ıstıraba neden olduk. Demokrat Parti’ye girdik, bütün gayretimizle, bütün samimiyetimizle memlekete hizmet ettik. Bak ne hale getirdik memleketi! Anam avradım olsun, tövbeler olsun bir daha çiftlikten Aydın’a gelirsem! Oturacağım Çine Çayı’nın kenarındaki söğüt ağaçlarının dibine, başımı göğe çevireceğim, söğüt yapraklarının yüzümde dolaşmasının bana getireceği saadetle yetineceğim. Hiçbir şeye karışmayacağım.
Millete mal olmuş inkılapları muhafaza edeceğiz, millete mal olmamış inkılapları tasfiye edeceğiz.
Bu memleketteki zulüm devri İsmet Paşa ile onun iktidardan düşmesiyle kapanmıştır. (İsmet Paşa) hırsı için bu memleketi bir baştan öte başa ateşe vermek isteyen adamdır. Paşa yeter artık! Bu memleketi bizim gibi memleketin içinden gelmiş olan insanlar idare etsin!
1946'da kendisinin mebus seçilmediğini bilmiyor muydu? 4 yıl gayri meşrû cumhurbaşkanlığı yaptığını İsmet Paşa bilmiyor mu? Vatandaşların haklarını iptal etmek yolunda bizzat emirler vermemiş miydi? İsmet Paşa milletvekillerini takip etmek için bütün milletvekillerinin peşlerine hafiyeler koymamış mıdır?
Siz bu rejimi devraldığınız zaman darağaçları kurdunuz, o (İnönü) zannınca bu memleketin sahibidir. Tek başına memlekete tesahüb ediyor (sahip çıkıyor) ve tek başına bu memleket hakkında konuşuyor. Bunu, bu hakkı nereden alıyor? Biz sizin gibi istila veya fetih hakkına dayanarak mı geldik bu iktidara?
Bütün seçimlerde mağlup olurlar, yine de memleket bizimledir, derler. Hükümet işlerinde şimdiye kadar hiçbir başarı göstermemişlerdir. Gölge etmesinler, biz başka ihsan istemiyoruz.
Uzun seneler bir fetih hakkı olarak bu memlekete sahip oldukları zannında olanlar, hayatlarının ileri devresinde ruhlarına girmiş olan bu kanaati değiştirmek imkânını bulamazlar. Kendileri, Allah tarafından memur olunmuş insanlardır! Telakkileri böyledir.
İsmet Paşa, kendi zamanında, "Ben memleketi idare ediyordum" diyor. O devirde bu memleketi çocuklar da idare ederdi. Çünkü herkesi susturmuş, bir tek kendisi konuşuyordu, memleketi de böyle idare etti ve bu memleket seneler senesi olduğu yerde saydı.
Gözüme bak Paşa, gözüme bak! Senin kâzip şöhretinden çekinecek kimse yok burada! 1946'daki cinayetinin cezasını çekeceksin!
Reis Bey, neden bunlara (CHP) bu salonu tahsis ettiniz? Ne çabuk unuttunuz, bunlar bize Aydın'da kongre yapmak için sinemaları vermediler! Eşek damlarında kongre yaptık biz!