27 Mayıs'tan beri geçen 11 aylık zamanda maruz kaldığım acıklı muameleler, hapis ve neyfiyemdeki sıkıntılar ve bazı garazkâr neşriyatla üzerime tevcih edilen iftiraların hakikatsizliğini ifade etmek için şahsıma ait bu maruzatımı zikretmeye mecbur kaldım... Hatta bugün Şarkta Kürtçülük damarını kırdığımız ve aleyhinde bulunduğumuz için bu menfi fikri taşıyan Kürtler bize düşman kesilmişlerdir.
- Henüz kategori yok.
-
Müge Anlı ile Tatlı Sert Yeni Sezonunda Şüpheli Ölüm v…10.11.2025
-
Tera Yatırım Teknoloji (TEHOL) 2025/9 Döneminde Net Kâ…10.11.2025
-
EPDK'dan Ekim Ayında Enerji Piyasalarında Yoğun Lisans…10.11.2025
-
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 87. Ölüm Yıldönümün…10.11.2025
-
10 Kasım Anması: İki Dakikalık Saygı Duruşu ve Sirenle…10.11.2025
-
Montella'dan İrfan Can Kahveci Çağrısı: Kararın Nedeni…10.11.2025
-
Borsa İstanbul'da İki Yeni Halka Arz: Pasifik Holding …10.11.2025
-
İzmir'de 31. Ata'dan Ana'ya Saygı Koşusu Yoğun Katılım…10.11.2025
-
Erdoğan'dan Dış Politika ve Savunma Sanayii Açıklamala…10.11.2025
-
E-Devlet Kapısı Dijitalleşmede Zirveye Koşuyor: Yeni H…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#siyaset
Siyasal bir zafer kazanmadıkları sürece, çoktan hazırlanmış bir ekonomik yenilgi onları beklemekteydi.
Eğer kurucularının kazançlı çıkma olasılığı varsa, hiçbir rasyonel merci diktatörlüğe karşı bir yargıda bulunamaz.
Çağdaş diktatörlükler, biraz demokratik bir görünüş kazanmak amacıyla, yetkisiz bir kukla meclis bulundururlarsa da ülkeyi meclissiz yönetirler.
İkinci Dünya Savaşı sırasında faşist rejimlerin çöküşü tehlikeyi azaltmadı: çünkü faşizme yol açan nedenler ortadan kalkmamıştır.
Bir baskının gelişmesinden hürriyetin doğabileceğini düşünmek boş bir hayal gibidir.
Politikada bir şey söylenmesini istiyorsanız erkeğe, yapılmasını istiyorsanız kadına başvurun.
Eva Peron gibi hiçbir ideali olmayan bir kadın o kadar yol almışsa, sahip olduğum ideallerle benim ne kadar yol alacağımı düşünün bir.
Kamuoyu önünde uykuya dalmayacağı konusunda kocama güveniyorum; ayrıca genellikle alkışlaması gereken yerde alkışlar.
Toplum diye bir şey yoktur. Birey olarak erkekler ve kadınlar, bir de aileler vardır.
Devrim bir yemek daveti değildir; devrim makale yazmak, resim çizmek ya da nakış işlemek değildir; devrim öyle zarif, sakin, nazik, ılımlı, kibar ve asil olmaz.
Benim bir tek amacım var. Milliyetçi Hareket Partisi nasıl iktidar olur? Bir oy nasıl fazla alırız? Bir milletvekili nasıl fazla çıkarırız? Bütün arayışım bunadır. Yoksa, mazide hiçbir zaman bizimle olmamış 3-5 kişi yüzünden ve bazı başka partilerdeki makamlar yüzünden hiçbir zaman ben davasını, partisini satacak adam değilim.
İkide bir Deniz Gezmiş'i, hakim katili Yılmaz Güney'i, terörist Kör Eşber'i ve Yaşar Kemal'i kahraman ilan edip ülkücüleri mafya ve çete ilan eden azılılara soruyorum: Bu insanlar mı çete yoksa siz mi çetesiniz?