#saygı

Saygıya değer üç varlık var: rahip, savasçı ve ozan. Bilmek, öldürmek ve yaratmak. Öteki insanlar angaryacı sürüsüdür, ahir için yaratılmıştır, meslek denilen şeyleri uygulamak için.

Ben bir ateistim. Eğer camiye ya da kiliseye gidersem beni şok edecek çok şeyler duyabilirim. Ben buralara gitmiyorum. Ben de inananlara eğer şok olmak istemiyorlarsa Charlie Hebdo’yu okumamalarını öneriyorum.

Yumuşak kalplilik de olmaz polemikte. Ölüm bir mazeret değildir. Voltaire: “Yaşayanlara saygı borçluyuz az çok.” diyor… “Ölenlere tek borcumuz kalmıştır: Hakikat“

Hiçbir tarihi karakteri aşağılayan adam akıllı bir adam olamaz. Şimdi sen tut Atatürk'ü aşağıla, Cengiz Han'ı aşağıla, İsa'yı aşağıla; böyle aptalca şey olur mu? Niye aşağılıyorsun ya? Ne demek bu? Niçin yani? Sonra bir grup insanın saygı duyduğu bir adam. Bir de aşağılanacak da bir adam değil, müthiş bir adam.

Din-bilim diyaloğu olacaksa, ya bilimi adam gibi öğreneceksin, ya bilimden gelen adamlara saygı göstereceksin.

İtibar saygıdır ancak saygı dilenilmez, hak edilir. Saygı oturduğun ev veya üzerindeki kıyafetle de kazanılmaz.

Bilim tarafından gözler önüne serilen evrenin muazzamlığını ön plana çıkaran eski veya yeni bir din, geleneksel dinlere nazaran çok daha derin ve kuvvetli bir saygı, merak ve huşu uyandırabilir. Er ya da geç, böyle bir din oluşacaktır.

Ben bağlama çalıyorum ama bağlamacıyım demem. O yüzden saydığım isimler beni hep sever.

Şaka yapmaktan sakının. Çünkü, şaka yapmak, düşmanlık getirir, kin doğurur; aynı zamanda küçük bir sövüştür de.

Babalarınıza iyilik edin ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler. Halkın hanımlarına karşı iffetli davranın ki, hanımlarınız da iffetli olsunlar.

İleri görüşlü olmak üç şeyledir: Kendisinden üstekilere hizmet etmek, babaya itaatta bulunmak ve efendisine karşı tevazu göstermek.

Bilgelik size güç verir ama karakterli olmak saygı getirir.

İnsanın içine hiçbir elin uzanmağa hakkı yok, olmamalı.

Kül Tigin koyun yılında, on yedinci günde uçtu. Dokuzuncu ayın yirmi yedisinde yuğ yaptırdık. Barkını, nakışlarını, yazılı taşını, maymun yılında, yedinci ayın yirmi yedisinde, ona saygılar sunup kutluladık.

Topluma mutlak şekilde teslim olmak, bütünüyle onun esiri olmak gerekir. Toplum ancak o zaman —yalnızca kölelere, ruhsal olarak intihar etmiş kimselere— saygı duyar.

Komşunu sev ama aradaki bahçe duvarını asla kaldırma.

Bir insan herkese saygı göstermek ya da güvenmek zorunda değildir.

Akrabalarına saygılı davran; zîrâ onlar kendileriyle uçtuğun kanatların, ona varacağın kökün, kendisiyle hamle yapacağın elindir.

Başkalarının saygısı olmadan kendine saygı, gün ışığına dayanmayacak bir mücevher gibidir.

İnsanları aşağı görmeye hakkı olan tek bir insan yoktur.

Kendi ilkelerinizle savaşmak, onlara saygı duymaktan çok daha kolaydır.

Eğer başkaları beni rahatsız etmiyorsa onları rahatsız etme gibi bir alışkanlığım yok. Böylesi daha iyi!

Eğer başkaları beni rahatsız etmiyorsa onları rahatsız etme gibi bir alışkanlığım yok.

Kilise ve ikonalara saygı gösterdiğimiz gibi Müslüman komşularımıza da saygı göstermek zorundayız. Kiliseye saygı duyduğumuz gibi camiye de saygı duymalıyız. Bunu çiğneyebileceğini düşünenler karşısında devleti bulur.