#savaş

(Müslümanların aksine) diğer dini grupların evrensel bir misyonu yoktu ve kutsal savaş onlar için sadece savunma amaçlı bir görev değildi... Onlardan sadece dinlerini kendi halkları arasında kurmaları gerekiyor. Bu nedenle, Musa ve Yeşu'dan sonra İsrailliler, yaklaşık dört yüz yıl boyunca kraliyet otoritesine ilgisiz kaldılar. Tek dertleri dinlerini kurmaktı... İsrailliler, Musa aracılığıyla kendilerine anlatıldığı gibi, Tanrı'nın Kudüs'te ve çevresinde kendilerine miras olarak verdiği topraklardan Kenanlıları mülksüzleştirdiler. Filistliler, Kenanlılar, Ermeniler, Edomlular, Ammonlular ve Moavlılar onlara karşı savaştı. Bu süre zarfında siyasi liderlik, aralarındaki yaşlılara emanet edildi. İsrailliler yaklaşık dört yüz yıl bu durumda kaldılar. Herhangi bir kraliyet gücüne sahip değillerdi ve yabancı ulusların saldırıları tarafından taciz edildiler. Bu nedenle, peygamberlerinden biri olan Samuel aracılığıyla Tanrı'dan kendilerine kral yapmalarına izin vermesini istediler. Böylece Saul onların kralı oldu. Yabancı ulusları yendi ve Filistliler'in hükümdarı Golyat'ı öldürdü. Saul'dan sonra Davud kral oldu ve sonra Süleyman oldu. Krallığı gelişti ve Hicaz ülkesinin sınırlarına ve daha sonra Yemen sınırlarına ve Bizans topraklarının sınırlarına kadar yayıldı. Süleyman'dan sonra kabileler iki hanedanlığa bölündü. Hanedanlıklardan biri, başkenti Samiriye (Sabastiyah) olan Nablus bölgesindeki on kabilenin, diğeri ise Kudüs'teki Yahuda ve Benyamin oğullarınınkiydi. Kraliyet otoriteleri kesintisiz bin yıllık bir süreye sahipti.

O zaman Ermenileri ve Yunanlıları sakinleştirmek için Platonik yöntemleri kullanabiliriz, ancak savaş zamanında araştırıp pazarlık yapamayız. Derhal ve kararlılıkla hareket etmeliyiz. Ben de Ermenilerin Ruslara bağımlı olarak hata yaptığını düşünüyorum. Ruslar onları canlı görmektense öldürülmüş görmeyi gerçekten tercih ediyor. Bizim için olduğu kadar Ruslar için de büyük bir tehlike. Türkiye'de bağımsız bir hükümet kurarlarsa Rusya'daki Ermeniler orada bağımsız bir hükümet kurmaya çalışırlar.

Ey Dağıstan Ve Çeçenistan milletleri! Dinleyiniz beni... Ben sizleri para ve menfaat için bu savaşlara sürüklemedim. Bu Allah'ın emridir. Toprağımızı hürriyetimize kavuşturmak ülkümüzdür. Bu emre itaat ediniz. Hiçbirimiz kamasını kınına sokmasın. Parolamız ölünceye kadar savaş olmalıdır.

Bundan sonra onların mukadderatı çizilmiştir, onları yok edeceğiz, hiçbir kimseye müsamaha etmeyeceğiz. Bütün Kafkasya'nın ırmakları gölleri ancak onların kanları ile boyandığı zaman kurtulmuş olacağız.

Milletim, siz Allah'a karşı çok günahlarla suçlusunuz. Siz dini ölüme mahkum ediyorsunuz. Namazlarınız, oruçlarınız nafiledir. Dualarınız Allah ile bir istihzadır. İbadetleriniz O'nu oyalamak arzusundan başka bir şey değildir. Evet, namaz kılın, oruç tutun, fakat unutmayınız ki en büyük ibadet gazavattır. Ruslar topraklarımızı çiğniyorlar, ben size ancak kurtuluşun savaşta olduğunu söylüyorum. Ruslara ölüm!

Kafkasyalılar! Senelerden beri göğüslemeye çalıştığımız en vahim an gelip çatmıştır. Yapabileceğimiz tek iş düşmanla fasılasız ve amansız çarpışmaktır. Bugüne kadar harp etmek şeref ve vatan borcu idi. Fakat bugün hepimizin üstüne farz Olmuştur. Kafkasya'nın hürriyeti için son kurşununa son kılıcına ve sağlam kalan son bileğe kadar dövüşmeyen kafirdir. Küfrün ve hıyanetin cezası merhametsizce ve derhal ölümdür.

Söyleyin O Rus Çar'ına; başında bulunduğum bu kahramanların kalplerinde kökleşen zafer imanı,kökünden kazınmadıkça; en genç muhariplerimle, en ihtiyar naiplerime kadar tek kurşunları ve tek kolları kalıncaya kadar bu mübarek vatanı, son dağına,son köyüne ve en son kaya parçasına kadar karış karış müdafaa etmekten beni hiçbir kuvvet men edemeyecektir. Bu uğurda bütün evlad ve ailemi kılıçtan geçirseniz, en son müridimi yok etseniz tek başıma ve son nefesime kadar; sizinle yine dövüşeceğim. Son cevabım budur!...

Ey Dağıstan Ve Çeçenistan milletleri! Dinleyiniz beni... Ben sizleri para ve menfaat için bu savaşlara sürüklemedim. Bu Allah'ın emridir. Toprağımızı hürriyetimize kavuşturmak ülkümüzdür. Bu emre itaat ediniz. Hiçbirimiz kamasını kınına sokmasın. Parolamız ölünceye kadar savaş olmalıdır.

Milletim, siz Allah'a karşı çok günahlarla suçlusunuz. Siz dini ölüme mahkum ediyorsunuz. Namazlarınız, oruçlarınız nafiledir. Dualarınız Allah ile bir istihzadır. İbadetleriniz O'nu oyalamak arzusundan başka bir şey değildir. Evet, namaz kılın, oruç tutun, fakat unutmayınız ki en büyük ibadet gazavattır. Ruslar topraklarımızı çiğniyorlar, ben size ancak kurtuluşun savaşta olduğunu söylüyorum. Ruslara ölüm!

Kafkasyalılar! Senelerden beri göğüslemeye çalıştığımız en vahim an gelip çatmıştır. Yapabileceğimiz tek iş düşmanla fasılasız ve amansız çarpışmaktır. Bugüne kadar harp etmek şeref ve vatan borcu idi. Fakat bugün hepimizin üstüne farz Olmuştur. Kafkasya'nın hürriyeti için son kurşununa son kılıcına ve sağlam kalan son bileğe kadar dövüşmeyen kafirdir. Küfrün ve hıyanetin cezası merhametsizce ve derhal ölümdür.

Askerler, kendinizi bu zebanilere teslim etmeyin. Sizi küçümseyen, sizleri köle yapan yaşamlarınızı sistematikleştiren, ne düşüneceğinizi, ne hissedeceğinizi, ne yapacağınızı söyleyen sizi terbiye eden, size koyun gibi davranıp, savaşa gönderen bu insanlara. Kendinizi makine kalpli, makine düşünceli, bu makine kalpli, makine adamlara teslim etmeyin. Sizler makine değilsiniz, sizler koyun değilsiniz, sizler insansınız. Kalbinizde insanlık sevgisine sahipsiniz. Sizler nefret etmezsiniz sadece hiç sevilmemiş olanlar nefret eder hiç sevilmemişlik doğal olmayandır. Sevgisiz ve nefret dolu olmayın. Askerler, kölelik için savaşmayın, özgürlük için savaşın!

Bu savaş, Volga’dan Don’a kadar tüm Müslümanlar kurtarılıncaya kadar sürecek. Bütün dünyayı alevler kaplasa da, bu cihada devam edeceğiz. Dünyadaki tüm Müslümanlar uyanıyor. Savaş 20-25 yıl sürebilir. Tüm Rusya savaş alanı olacak. Nihai hedef ise Kudüs’ün siyonist işgalinden kurtarılması olacak.

Liste
Yükleniyor…