Sanatçının sanata en yakın olduğu an, sistemle çatıştığı andır. Sanatçının sanatla özdeşleştiği, sanat olduğu an ise, kendi iç sistemiyle, kendisiyle çatıştığı andır.
- Henüz kategori yok.
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Haftanın Eleme Heyecanı: 7 Kasım…09.11.2025
-
8 Kasım 2025 Çılgın Sayısal Loto Sonuçları Belli Oldu:…09.11.2025
-
Ben Leman'da Gerilim Dorukta: Kaybolan Çocuklar İçin U…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#sanatçı
Sanatçı ya doğuyor ya da doğmuyordu. Tanrı vergisinden söz edilen sanatçı gerçek sanatçıydı ve “toplumuna borçlu” doğuyordu. Toplumuna borçlu olduğunu inkar eden sanatçı başaramadığından içinden yetiştiği toplumu suçluyordu... “Beni anlamıyorlar” Oysaki “O anlatamıyordu.” İşte tüm bunlar dank etti kafamıza ve toplumumuza borcumuzu ödemeye başladık, elimizden geldiğince... Çevre Tiyatrosu bu koşullar altında oluştu.
Benim hayranlarım benim yaptığım müziğin tarzını anlıyor ya işte bu benim için her şeyden önemli ben işimi sessiz sakin yaparım ama herkes yaptığım müziği anlar ben bir yol belirledim kendime o yolda gidiyorum beni bilen biliyor.
Sanatçı halkın gözü, ağzı, kulağı. Halkın yanında olduğunuz, dertlerini söylediğiniz zaman sizi seviyorlar. Ayrıca çok güldükleri zaman da unutmuyorlar. Sevgi ve saygımı seyircimden hiç eksik etmedim. İnsan onuruyla katiyetle hiç oynamadım.
Barış Manço sadece ülkemizde değil yurt dışında da çok sevilen, ülkemizin temsil noktasında birçok güzelliklere imza atmış bir şarkıcımız. Ülkemizin her kesimi tarafından saygıyla ve rahmetle yad edilen Barış Manço için bizlerde ölümünün yıl dönümünde onu anmak adına bir program tertip ettik. Çocuklar önce Barış Manço kostümleri ile sahneye çıkan sanatçılarımızla 'Adam Olacak Çocuk' programını yapacaklar. Akşam saatlerinde ise Barış Manço'nun en güzel şarkılarının seslendirileceği bir konser olacak. Ben bu vesile ile kendisine bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Toplumumuza mal olmuş sanatçılarımızı anmak ve onların fikirlerini yaşatmaya vesile olmak bizler için büyük bir onur ve gurur kaynağı
Sanat yapıtı ne bir dehanın ne de toplumun ürünüdür. Sanatçı belli bir ortamda gözlerini açar. Tıpkı bir satranç oyuncusu gibi belli bir durumla karşı karşıyadır. Bu durum ondan bir davranış bekler. Her hamle (atılım), yani oynatılan her taş yeni bir durum yaratır, her yeni durum yeni bir davranışı gerektirir. Sanat tarihçisi, satranç oyuncusunu izleyene benzer. Sanatçının karşılaştığı durumu ve onun davranışını baştan sona izler. Sanat yapıtını, sanatçının ortamıyla hesaplaşmasına bakarak anlamaya, onunla iletişim kurmaya çalışır.
Eğer bir sanatçının inançlarını yıkabileceklerini düşünüyorlarsa, inançları çok hassas olmalı.
Ben reddedilmiş, itilip kakılmış bir çocuk olmasaydım muhtemelen bir rock yıldızına dönüşüp, bu duyguyu topluma yöneltmek istemezdim. Hristiyan okuluna gitmemiş olsaydım bu kadar tepki gösterip bugün inandığım şeyler konusunda bu kadar açık fikirli olmayabilirdim. Bunlar bugün benim sahnedeki performansımı çok kesin hatlarla etkiledi.
Eğer ciddi bir şey yapacak gücünüz varsa, ucuz şeylere alışmayın. Daha çok çalışın, okuyun ve insanları gözleyin, sinirlenin. Ve sonra, sanatçı olmaya karar verirseniz gücünüzü sakınmayın!
Ben bir politikacı değilim, ben bir müzisyenim. Ben, insanlara hoşnutluk hissettirecek ve yaşamaya yeniden başlayacakları bir yer vermeye çalışıyorum. İnsana ruh vermelisiniz, ona ruh verdiğinizde, her şeyi başarmışsınızdır.
1959′da ilk hikâyelerim Hallaç’ta Sait Faik ve Beckett etkisinde kalacağım korkusuyla epeyi bocalamışımdır. Birilerine benzemeyi, onları taklit etmeyi, kendi benliğimi bulmadan başkalarının açtığı yoldan arz-ı endam etmeyi bir çeşit hak yemek saydığımdan onların adını anmadan çıkaramazdım kitabımı.
Pop müzik popüler kültüre hitap ediyor. Pop standardında bir sanatçı olduysan, başkalarına dil uzatman lazım. Başka türlü popçu kimliğinle maalesef bu piyasada yer alamıyorsun. Gördüm, yaşadım ve biliyorum. Pop star olmak bana göre değil.
Asıl ölümden korkanlar çalıp çırpanlar, halkı kandıranlar, Cumhuriyet’e zarar verenlerdir. Türkiye Cumhuriyeti’nde hayatını sanatına adamış bir oyuncu olarak görevimi yaptım, alnım ak, gönlüm rahat. Şu an ölsem gam yemem. Ölmeye hazır olmak da önemlidir. Alkışlar aldım, kalpler kazandım.
Bir kültür ancak hayalleri kadar harika ve hayalleri sanatçılar tarafından hayal ediliyor.
Bir albüm çıkaran kadar girdiğim ruh hallerinin bir dökümü olsa çoğunuz deli olduğumu düşünür, beni gördüğünüz anda koşarak kaçarsınız.
Bir müzik firmasıyla çalışıyorsanız bu sizin aslında bir 'ürün' olmanız, kalitesiz olduğunuz anlamına gelmez.
Hem bir sanatçı hem de bir insan olarak değişiyorum. Müziğimi de günün değişen şartlarına adapte ediyorum.