Orhan Veli'nin dejenere bir şair olduğunu ilk kez yazdım. Türk aydını 'öyle de yatılmaz ki' demeyi solculuk sanıyordu; çok küfür aldım ve şimdi meyhane şarkılarına söz arandığında başvurulan bir eski tutucudur ve artık dejenere Türk gericiliğinin şairleri arasında sayılıyor.
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#şair
Yıl bindokuzyüzkırkaltı Ankara'da Şükran Lokantası Köşede bir masa Masanın üstünde bir tabak Tabakta marul salatası Bir sandalyede sen vardın Orhan Veli Bir sandalyede ben Yıl bindokuzyüzkırkaltı Ankara'da Şükran Lokantası Köşede bir masa Masanın üstünde bir tabak Tabakta marul salatası Bir sandalyede sen vardın Orhan Veli Bir sandalyede ben, Kadehlerimizde Kulüp rakısı Ve dudaklarımızda yarım kalmış mısralar Hala gözlerimin önündedir O sarhoş gecenin hatırası. Şimdi mahzun kaldı şiirlerin Gittin "Sereserpe" "Hürriyete doğru" "Kitabe-i sengi mezarın" "Altındağın rüyası" Hey! koca Orhan Veli hey! Ne sana kaldı, ne bana kalır Bu gözünü sevdiğim dünyası.
Sonuç olarak genç şairlerin çok okuyup çok yazmalarını, fakat zor beğenip az yayınlamalarını dileyeceğim.
Gerçek şair ve yazar sokakta olmalı. Sokağın nabzını tutmalı. Sokaktaki insanı tanımalı. Sadece sokakla kalmamalı ama üst makamlarda da evlerde de bulunmalı. Büyük salonlarda yer almaları gerekir. Sadece müstesna toplantılara katılmak bir yazar, şair için son derece yanlış bir harekettir. Ben milletimle beraber yaşamaktan, onların birtakım zaaflarını görmekten, güzelliklerine şahit olmaktan üzüntü duyan ya da zevk alan bir kimseyim.
Şairin dediği doğru, 'Yalnız Tanrı yapabilir bir ağacı'... Tahminimce gövdenin nasıl giydirileceğini bulmak zor da ondan.
Nedir bir şair? İç çekmelerini ve çığlıklarını güzel bir müziğe dönüştüren dudaklara sahip olan, fakat ruhunda gizli acılar barındıran mutsuz bir insan.
Şair, hafif kanatlı kutsal bir şeydir; ilham duymadan, kendinden geçmeden, aklı başında iken bir şey yaratamaz.
Şair, her şeyden önce yaşadığı toplumun sorunlarına, giderek tüm dünyaya karşı sorumludur.
Biz ülke olarak söze çok önem veririz, çok güzel şairlerimiz var. Bazı şeyler çok olduğu için kıymet bilmiyor olabiliriz ama su yolunu buluyor. Ben sözün müzikten de önemli olduğunu düşünenlerdenim.
Gerçek şair kendi aşkı, kendi mutluluğu ve acısıyla uğraşmaz. Şiirlerinde halkının nabzı atmalıdır.
Şairlerin duygulu insanlar olması şart değil. Olabilir de olmayabilir de. Ama şairler düşünceli insanlardır.
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.
Ben, insanların şair ya da çılgın ya da dilenci dedikleri kişiyim, ya da hepsi birdenim.