Başbakan Menderes'in, Balıkesir nutkunu sakin sinirle okudum. 1958 Türkiyesinde iftira ve tehditten yılacak siyaset adamı yoktur. Orta Doğu'nun İhtilal hareketleri memleketimize ancak felaket getirir. Tarih daima göstermiştir ki, ihtilal iki türlü olur: Ya doğru yoldan sapmış olan sokak serserileri, meşru hükümetler aleyhine teşebbüs ederler. Yahut insan hakları dışında hükümet sürmek sevdasına düşen siyaset serserileri, ihtilali zorla meydana getirirler. Siyaset adamlarının bu gerçeği, hiç unutmamalarını tavsiye ederim.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#orta doğu
Dış politikaya 360 derecelik bir perspektiften bakmaya çalışıyoruz. Bu nedenle, NATO üyeliğimiz, Orta Doğu, Kuzey Afrika'daki angajmanımız veya Afrika'ya açılmamız veya Asya ekonomileriyle daha derin ekonomik ilişkilerimiz arasında herhangi bir çelişki görmüyoruz.
Türkiye de Kürtlerle anlaştığı gün Orta Doğu bölgesinde istediği liderliği garantileyecektir.
Kendisine Özgür Suriye Ordusu diyen çok sayıda grup var. Tek bir merkez yok. Batılılar tek yapılı gibi lanse etseler de, gerçek öyle değil. Halep’teki başka düşünüyor, Humus’taki başka düşünüyor. Hatta Halep içinde birbirinden farklı düşünen birçok grup var. Bu da birçok elin Suriye içinde olduğunu gösteriyor.
İşgal altındaki Filistin topraklarını ilhak etme taahüddünde bulunan bir koalisyon hükümeti, Orta Doğu'daki güvenlik, barış ve istikrara yönelik tehdittir. İlhak, müzakere yoluyla çözümün sonu olur.
Başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan Orta Doğu'da adil ve kalıcı barış sağlanamaz.
Eğer Başkan Obama'nın Orta Doğu politikası bu kadar saf ve ukala olmasaydı şu an bir uçurum kenarında olmazdık.
Güç savaşlarında Orta Doğu, dünyanın geleceğini belirleme konusunda son derece önemli bir pozisyona gelmiştir. Böyle bir ortamda hiç kimse kalkıp uluslararası hukuk, BM kararları, AB hukuku, Avrupa Konseyi hukuku, AİHM kararları üzerinden birtakım sorunların çözülebileceğini ya da birtakım yaklaşımların geliştirilebileceğini söylemesin. Siz ülke olarak güçlü olmadıktan sonra, siz bağımsızlık konusunda tavizsiz olmadıktan sonra, siz ekonomik, askeri ve siyasi olarak kendi iradenizi ortaya koymadıktan sonra bu uluslararası güç savaşları içerisinde ezilmeye mahkum olursunuz.
Orta Doğu'nun halkları Türkiye gibi olmak istiyor ama Türkiye'nin yöneticileri Orta Doğu yöneticileri gibi olmak istiyor.
Orta Doğu’nun bir bölümünde laiklik öyle hızlı ve agresif bir biçimde kuruldu ki, öldürücü bir saldırı gibi algılandı.
Hamas, 7 Ekim'de bu alçak terörist saldırıyı gerçekleştirdi çünkü İsraillilerin ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşamasından korktuğu kadar çok korktuğu başka birşey yok. Terörün, şiddetin, ölümün ve savaşın yolunda ilerlemek, Hamas'a istediğini vermek demektir. Ve biz artık bunu yapamayız. Bu nedenle bugün, şu anda birarada olan ve yakında tekrar biraraya gelecek olan tüm aileler için şükran duymaya devam edelim... Önümüzdeki günlerde Orta Doğu'nun dört bir yanındaki liderlerle temaslarımı sürdüreceğim ve hep birlikte bölge için daha iyi bir gelecek inşa etmeye çalışacağım. Terör ve şiddetin düşünülemeyeceği bir gelecek, bölgedeki tüm çocukların; Yahudi, Müslüman, Hıristiyan, İsrailli, Filistinli, Arap ne olursa olsun farketmez; Orta Doğu'da her çocuğun sadece barışı bilerek büyüyeceği bir gelecek. Ve biz de bunu yapıyoruz!
Geleceğe bakarken, Orta Doğu'daki bu şiddet döngüsüne artık son vermeliyiz. İsraillilerin ve Filistinlilerin yan yana; iki devletli bir çözümde eşit ölçüde özgürlük ve onurla, iki halkın kendi devletlerinde yaşayabilecekleri çözümü sürdürme kararlılığımızı her zamankinden daha fazla korumamız gerekiyor.
Saddam, 2000 yılında, İsrail’i ortadan kaldıracağını söylemişti. Şimdi Ahmedinejad İsrail’i haritadan sileceğini söylüyor. Bu tür radikal tutumların soruna bir faydası yok zararı var ama bu liderlere bir faydası var tabii: Orta Doğu Müslümanlarının sağını da solunu da birleştiren Filistin rüzgârını kendi yelkenlerine doldurup güç kazanmak, yani istismar etmek...
Dünya barışı Orta Doğu barışından geçmektedir. Orta Doğu'da akan kan durmadıkça dünyaya da barış gelmeyecektir. Kudüs ve Mescid-i Aksa çevresindeki 'Yahudileştirme' operasyonlarını hız kesmeden sürdüren İsrail'in esas amacı zamanla oradaki Müslüman ve Hristiyan toplumu bölgeden tecrit etmek, uzaklaştırmaktır. Bu bir Yahudileştirme projesidir. Tarih, halkları sokaktayken hala sessiz kalan Arap liderlerini kara sayfalarına yazacaktır. İsrail askeri operasyonlarını derhal durdurmalı, başta Şeyh Cerrah Mahallesi olmak üzere işgale, yeni yerleşim alanları açılmasına son vermelidir. Evleri elinden alınan Filistinlilerin evleri geri iade edilmeli, Mescid-i Aksa girişlerine konulan barikatlar kaldırılmalıdır. İnanç ve ibadet hürriyetine getirilen kısıtlama ve yasaklara derhal son verilmelidir. Filistin halkının topraklarındaki her türlü işgal, ilhak, haksızlık ve adaletsizlikler son bulmalı, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik eylemleri engellenmelidir.
Ulu Tanrı'nın sözleri sürekli aklımda; 'Git Filistinlilere devletlerini, İsraillilere güvenliklerini sağla ve Orta Doğu'da barışı sağla'. Ve Tanrı'ya yemin ederim ki, bunu yapacağım!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa Filistin davası ile Orta Doğu'da özgürlük ve barış sağlanması için çok mücadele ediyor. O yüzden Müslüman halklar kendisini hem çok iyi tanıyor hem de çok seviyor. İktidarı süresince adeta yeni bir Türkiye inşa etti. Türk halkının hayat kalitesini yükseltti. Ayrıca alt-üst yapı, sağlık hizmetleri ve eğitim alanlarında büyük yatırımları oldu. Asyalı bir siyasetçi olarak, 24 Haziran seçimlerinde Orta Doğu'da, Filistin'de ve hatta dünyada adalet için mücadele eden Erdoğan'ı destekliyorum. Çünkü Erdoğan, adalet için mücadele eden bir lider.
Gerçek o kadar altta bir yerde değil, bilakis gözümüzün önünde. Yeni bir Orta Doğu kurulacak ve Türkiye burada söz sahibi olmak istiyor. Bunun için de bir alışveriş yapıyor. Başkalarının yapmak istemediği işleri yapacak ve sonunda ülkeye para ve kudret akacak. Beni hasta eden şey bunun adlı adınca söylenmemesi. Onun yerine sanki vicdani bir meseleymiş gibi yutturulmaya çalışılması. Kendi çocuklarının ölümünü, kendi demokrasisinin, insan haklarının mahvoluşunu böyle kılı kıpırdamadan izleyenlerin hepimize Suriye üzerinden vicdan dersi vermesi asap bozucu. Çocuk kandırır gibi!
Bu coğrafyada (Orta Doğu) korkuyla, baskıyla, despotlukla, hile hurdayla sittin sene gücü elde tutmaya "siyasi istikrar" denir. En büyük örnekleri Hüsnü Mübarek, Esad, Aliyev ..
Bu coğrafya batağa saplanıyor. Nerelerde hata yaptık, yapmaya devam ediyoruz? Bizi ne bekliyor? Bu katliamların suçlusu kimlerdir?
Dogma, sorunun köküne ulaşmayı önleyen en önemli çarpık öğreti biçimidir. Bu nedenle dogmanın çukuruna batmış ülkeler, kendi yollarını bulamazlar; onların yol haritalarını, dogmanın kıskacından kurtulmuş sürücüleri çizer. Bu nedenle bu coğrafyada her sorunun çözümü için binlerce kilometre uzaktaki devletler, Müslümanların deyimi ile gâvurlar çağırılmaktadır. Bu coğrafyada hiç kimsenin bir ötekine güveni kalmamıştır.