#nato

Bence uzun zamandır Türk dış politikasının ileri gelenleri için de bazı çevreler, yalnızca ABD'nin ve NATO'nun bölgedeki uzantısı olma konusunda kuşku duymaya, bunun Türkiye'nin çıkarlarına tamamen hizmet etmediğine inanmaya başlamıştı. Bunu sadece İslamcılar düşünmüyordu; asla böyle olmadı. Kemalistler de, ordu da, sol da, başka çevreler de Türkiye'nin çıkarlarının ABD ile sıkı fıkı dost olmaktan öteye geçtiği görüşündeydi.

NATO'cular Gladyo'nun üstüne gidiyor, güldürmeyin! Şu senaryoya bakın, kurguya bakın. Başımızda bu Abdullah Gül, "Ben BOP eş başkanıyım, görevim de Diyarbakır'ı merkez yapmak" yani Türkiye'yi bölmek bunu televizyonlardan utanmadan söyleyen Tayyip Erdoğan, Fethullah bunlarla Gladyo'nun kökünü kazıyoruz. Bu adamlarla Gladyo'nun kökü kazınır mı? Bu adamlar Gladyo! Gladyo'nun bir numarasını iki numarasını mı arıyorsunuz? Bir numarası Abdullah Gül, iki numarası Tayyip Erdoğan, üç numarası Fethullah. Öğrendiniz mi şimdi sayın hakimler?

NATO'nun genişlemeye devam edeceğine dair İttifak'tan gelen açıklamaları duyuyoruz. NATO'ya yeni ülkeler çağıran Amerikalı yetkililerin açıklamalarını duyuyoruz. Finlandiya ve İsveç'ten bahsediyorum. Topraklarındaki asker sayısının artırılmasını talep eden bazı NATO ülkelerinin açıklamalarını duyuyoruz. Hal böyleyken gerilimi düşürmemiz mi gerekiyor?

Libya'da şahit olduğumuz şey sömürgeciliğin yeniden doğuşudur. Ancak bu kez münferit Avrupa devletlerinin imparatorluk ve kaynak rekabetine girdiği bir sömürgecilik değil bu. Yeni sömürgecilik “dünya toplumu” (NATO ve onunla işbirliği yapan ülkeler ) adı altında faaliyet yürütüyor. NATO, Sovyetlerin Batı Avrupa’yı işgal etme ihtimaline karşı kurulmuş bir savunma ittifakıydı bir zamanlar. Bugün ise Amerikan hegemonyası adına Avrupalı askerler temin ediyor.

Türkiye ve İspanya önemli kapasiteleri olan ve her alanda olumlu yönde ilerleyen ilişkilere sahiptir. Ticaretten üst düzey toplantılara kadar her parametrede benzersiz bir şekilde yüksek seviyelerdeyiz. Avrupa, Türkiye ile başlar, İspanya ve Portekiz'e kadar uzanır. Avrupa'nın sağlığı, komşularının sağlığı için gereklidir. Bu bağlamda Türk-İspanyol ortaklığı, Avrupa, transatlantik alanı ve kıtamızı çevreleyen geniş alan için NATO ve Avrupa Birliği işbirliği ile hayati önem taşımaktadır.

Türkiye, Nato’da Almanya, İngiltere ve Fransa’dan sonra en önemli oyuncudur. Türkiye İran’a bir model olacaktır. Orta Doğu için bir denge unsurudur. ABD Avrupa’nın güvenliğini sağlamalıdır. ABD, Japonya, Çin ve Hindistan arasında uzlaştırmacı bir rol oynamalıdır. Çin ile bağlarını kuvvetlendirerek dengeli bir ilişki kurmalıdır. Rusya çelişkiler ülkesidir ve ilginçtir ki Ruslar ‘Niye Türkiye gibi değiliz?’ şeklinde kendi kendilerini eleştirirler. Rusya’nın problemi demokrasidir. Onlar da demokrasi içinde bu problemi çözeceklerdir.

NATO'nun yüksek hazırlıklı 6 kolordusunun bir rotasyon çerçevesinde Afganistan görevini yürütüyoruz. Komuta sırası gelirse almamız söz konusu olabilecek. Ancak, biz faaliyetlerimizi şu anda Kabil'e yoğunlaştırmış durumdayız. Terörle mücadele, sabır gerektiren bir konu. Taliban ve El Kaide'de ne kadar başarılı olunduğunu izliyoruz. Bu birden bitecek bir harekat değil. Ancak, Kabil ve çevresinde halkın yaşam seviyesinin yükseldiğini görüyoruz.

Sol Kemalistler Baas tipi bir dış politika ve ona göre bir bölge tahayyülünden yanadırlar. İlk defa sol gelenekten gelen Kemalistler ve ulusalcılar Avrasyacı bir dış politikaya işaret ettiler. Bunun, Türkiye'nin NATO'ya girişinden bu yana bir ilk teşebbüs olduğunu göz önüne almak lazım. Tabii ki ABD bunu hoş görmez.

Ergenekon davasında tutuklanan kişiler, Türkiye’deki ABD karşıtı lobinin temsilcileri. Bu kişiler Türkiye’nin ABD yanlısı politikaları terk ederek, Rusya ile yakınlaşmasını istiyordu. Burada suç unsuru NATO karşıtı olmak. İşte bu yüzden harekete geçen NATO yanlısı güçler, tıpkı diğer Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi aktif kişileri toplumdan uzaklaştırmak istiyor.

16. yüzyılda Galileo dünya dönüyor dediğinde bütün dünya, dönmüyor diyordu. Bu hiçbir zaman dünyanın döndüğü gerçeğini değiştirmedi. Dolayısıyla bütün ülkeler 'Soykırım var' dese dahi, soykırım olmadığı gerçeğini değiştiremez.

Liste
Yükleniyor…