- Henüz kategori yok.
-
Balıkesir Sındırgı Depremlerinde Fay Yapısı ve Uzman D…11.11.2025
-
Sakatlıklarla Boğuşan İki Takım Karşı Karşıya: Lakers-…11.11.2025
-
A101 Kasım Fırsatları: Ayçiçek Yağından Beyaz Eşyaya G…11.11.2025
-
Atatürk'ü Anma Etkinlikleri Geniş Katılım Gördü, Mevli…11.11.2025
-
Burgos'ta Kültür ve Yetenek Şöleni: Kapsayıcılık ve Ya…11.11.2025
-
Brad Pitt'in Kariyerindeki Dönüm Noktaları ve Angelina…11.11.2025
-
Başkan Erdoğan'dan 10 Kasım Mesajı: Atatürk Tartışmala…11.11.2025
-
Kasım Ayı Tarot Rehberi: Günlük Açılımlar ve Milli Değ…11.11.2025
-
Milli Takım Kadrosuna Eren Elmalı'nın Yerine Mustafa E…11.11.2025
-
Netflix'in Popüler Dizisi Bir Başkadır, Beş Yıl Sonra …11.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#mücadele
Gelecek bizlerin elinde. Bu mücadeleyi sonuna kadar götürerek boşlukları kapatmalıyız. Herkes için tam özgürlük talep etmeliyiz...
Çok fazla melankolik olduğumda bazen, herkese olan bana da oluyor, aşağı inme gereği duyuyorsun. Ben de oldukça yalnız hissediyorum bazen. Ailem yanımdayken de bazen böyle hissediyorum. İşim ve hayat tarzım herkesin isteyeceği ya da kaldırabileceği bir tür değil. Onu yeğlediğimi söyleyemem. Çünkü daha önce de dediğim gibi yalnızlık bizim her zaman baş etmek durumunda olduğumuz bir şey. Kanser de bizi ilgilendiren bir şey. Kafamda o gölge olmadan hayatıma devam etmeye çalışıyorum. Ancak tabii ki bunu her gün hatırlıyorum.
Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.
Geçmiş bizim mirasımızdır, bugün bizim sorumluluğumuzdur ve gelecek bizim mücadelemizdir.
Siyaset sanatı, rakibe ne zaman belden aşağıdan vurmanın gerekli olduğunu tam olarak bilmekten ibarettir.
Bu dünyada kötüler var; bazen kötüler hep kötü kalır. Bazen onların karşısına dikilmen gerekir.
Mücadele, mücadele, mücadele... Vallahi mücadeleden bıktım. Hükûmetle mücadele, muhalefetle mücadele, eski siyasilerle mücadele, komünizmle mücadele, irtica ile mücadele, basın ile mücadele; velhasıl mücadelesiz bir günüm geçmiyor. Yine de bazı çevrelere yaranamıyorum. Ne yapayım ben böyle hayatı... Hoş geldin 1987 yılı... Kim bilir bu sene de nelerle mücadele edeceğiz?
Kaya gibiyiz, sır gibiyiz, yiğit gibiyiz, asla geri adım atmayacağız! Her şeyleriyle gelsinler, bir milim geri adım atmayacağız.
Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.
Zor olan yokuş yukarı suyu akıtmaktır. Şimdi gelinen bu ortam sonrası Türkiye'yi kurtarabilmek bağlamında suyu adeta yokuş yukarı akıtmalıyız.
Zulme ve zorba düşmana karşı koyun, kendinizi düşmana satmayın. Düşman kendi işini size gördürünceye kadar size katlanır, fakat şunu biliniz ki hiçbir zaman size acımaz ve güvenmez.
Doğanın ebedi kanunu adalet değil, güçtür. Bu yüzden biz de insanlarımızı daha da güçlendirip bu dünya üzerindeki her türlü mücadeleden sağ çıkmalarını sağlamayı hedefliyoruz.
Bunun bütün dünyaya bir işaret olması gerekir. Eğer gerçekten istenirse, doğru araçlar kullanılırsa ve bütün sahip olunan bütün güç ve cesaretle yıkıcı güçlere karşı çıkmak kararlılığı gösterilirse, en kötü şartlar altında bile Bolşevizm’in yenilebileceğini kanıtladık. Alman halkı bu sayede daha mutlu oldu ve bu mücadeleye kalkışmayı göze alacak insanlar yetiştirecek şanla sahip olan bütün uluslar da bu mutluluğu tadabilirler. Gözlerinden perdeler kalkacak ve Yahudiliğin şeytani açgözlülüğünü bütünüyle göreceklerdir. Böylelikle bir kere gerçek yüzü görüldükten ve anlaşıldıktan sonra onun ne zeki ne de tehlikeli olmadığını anlayacaklardır.
Dünyanın en tehlikeli düşmanıyla karşı karşıyayız. Savaşını gizli sürdüren bir düşmanla. Ancak onlar, yenilmez değillerdir. Biz, bütün toplumu ve imparatorluğumuzu ele geçirmek isteyen Yahudilerin terörist fikirleriyle mücadele ettik. 14 yıl boyunca, en zor koşullar altında. Onları nasıl Almanya'dan sürdüysek, bizi dünya çapında tehdit eden gücünü de yok edeceğiz!
Şu an dünyanın duymak istediği şeyleri söylüyorsunuz. Artık onlar, inancımızla ilgili şüpheleri ve yanlış fikirleri yok. Arkamızda çok güçlü bir müttefik duruyor. O müttefik, Führer'i takip eden Alman halkının ta kendisidir. Ve önümüze ne kadar tehlikeli olaylar çıkarsa çıksın, Alman halkı bu yükü taşımaya hazırdır. Büyük zafer uğruna en ağır yükleri kaldırmaya hazırdır. Yeni sloganımız şudur: O halde ayağa kalkın ve bırakın fırtına kopsun!