Türk milliyetçiliği ile birlikte Türk Ocağının, fikir ve kültür temeli üzerinde mücadele edeceği başlıca mevzulardan biri hiç şüphesiz solcu ve materyalist cereyanlardır. Maddi olmaktan daha fazla manevi sefalet içinde filizlenen, cemiyetin ahlak ve mefkûre nizamının dayandığı kıymetlerin sarsılması ile kuvvetlenen komünizmle mücadele Türk Ocağına eski kudretini fazlası ile iade edecek bir husustur.
- Henüz kategori yok.
-
Konya'da Duyulan Şiddetli Patlama Seslerinin Nedeni Be…10.11.2025
-
Müge Anlı'da Şoke Eden Vurgun: Kızları Ev ve Araba Sat…10.11.2025
-
Ede'de Acil Ambulans Sevkıyatı10.11.2025
-
Gelin Evi'nde 150 Bin TL'lik Büyük Ödül Sahibini Buldu…10.11.2025
-
Güntekin Onay'ı Hedef Alan Şüpheli, BeIN Sports Binası…10.11.2025
-
Cemre Baysel'in Aşk Hayatında Yeni Gelişme: Blok3 Sonr…10.11.2025
-
10 Kasım 2025 Pazartesi Tüm Kanalların Yayın Akışı: Sh…10.11.2025
-
ATV Canlı Yayın Rehberi: Frekanslar, Dijital Platforml…10.11.2025
-
Elle Fanning Başrollü 'Predator: Badlands' Gişede Seri…10.11.2025
-
Müge Anlı ile Tatlı Sert Yeni Sezonunda Şüpheli Ölüm v…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#mücadele
Her zaman ilk hasım, ilk düşman doğadır. Önce doğayı halledeceksiniz. Doğayla kimse başedemez. Doğa, canlılar adına hükmünü yürütür, son hükmüde ölümdür. Onu icra eder ve bitirir. Doğayla savaşılmaz. Doğayı kendi tarafınıza çekmek istiyorsanız, ona boyun eğeceksiniz.
Hakkari’de yürüttüğümüz mücadele boyunca yaşadıklarımdan sonra, yeryüzünde insanlara ait hiçbir şey artık beni şaşırtamaz. Yazık, çok yazık...
Bu dağlarda, vadilerde, gözlerinizin taramadığı, süngünüzün parlamadığı, bombalarınızın yoklamadığı, botlarınızın pençesinin değmediği hiçbir yerin sizin olmadığını bilin.
Büyük bir virüs salgınının yaşandığı günümüzde, bütün dünya ile birlikte ülkemiz, çetin bir imtihandan geçiyor. Meselenin ciddiyetinin farkında olan herkes, üzerine düşen tedbir ve vazifelere riâyet ederek, bu salgının bir an evvel ortadan kalkması için seferber olmuş durumda. Fakat bu büyük mücâdelenin en ön cephesinde, büyük bir risk altında, gece-gündüz demeden, cansiperâne mücâdele eden sağlık çalışanları bulunuyor. Kendilerine, bu fedakârca gayretleri sebebiyle minnettârız, şükran borçluyuz.
İnançtır bu / Tanı yavrum / Sevaptır pırıl pırıl / Demire tırnakla / Duvara kanla yazılır / Acılardan süzülür / Canı can / Zindan zindan içinde / Beton gülüdür / Bükülmez / Bükülmez yavrum / Cellat suratlara tükürür / Ve alnı şafağa doğru / Darağacına yürür
Düşünceme zincir vurmuyorum; bu, ilk özgürlüğümdür. İnsani olan tüm eğilimlerimi pratikte yaşamaya çalışıyorum; bu, ikinci özgürlüğümdür. İçimdeki yeteneklere kendilerini ispatlama olanağını sunmaya çalışıyorum; bu, üçüncü özgürlüğümdür. Başkalarının özgürlüğü için mücadele ediyorum; bu, dördüncü özgürlüğümdür. Yıkmayı kendimden başlatıyorum; bu ise çıplaklığımdır.
İşte pes etmemeliyim, bu yüzden : çünkü pes etmek, gerçekten de gerçek-dışı kılar onu, onları...
Yaşam öylesine güç bir çaba ki çocuk. Her gün yeni baştan başlayan bir savaş ; mutluluk anları ise acımasız bir bedelle ödenen kısacık ayraçlar.
Özgürlük adına lime lime kesilmeye, işkence çekmeye, hatta ölmeye razı insanlar tanıyacaksın. Umarım onlardan biri olursun.
Kimileri derler ki intihar bir irade işidir. Ben buna inanmıyorum. İntihar bir iradesizliktir. Dünyadaki güçlükleri yenebilen, o iradeyi gösterebilen kimse kolay kolay ölüme razı olmaz. Ölüme razı olan, hiçbir şeyle cedelleşmeyen, bu savaşta bütün ümitlerini kaybeden kişidir. O ümitleri kaybetmek için de, insanın, kendisini dünyaya bağlayacak hiçbir şeyi olmamalı. Ne para, ne pul, ne aşk, ne muhabbet, ne şeref, ne namus.
Cihadçılık eğilimine karşı mücadele etmenin hakiki yolu, IŞİD’i iblisleştirmekten ziyade, onu çevreleyen hayalî balonu söndürmektir: Güleryüzlü bir Tanrı’ya artık inanmayan gençler, hayli zamandır iblisi daha çekici buluyorlar.
Biz 40 senedir bunu Türkiye’nin her tarafında hatta Türk olan her yerde, bunları anlatarak, binlerce ahaliye konuşmalar yaparak, ta Van’dan bilmem nereye kadar, bundan sonra yazarak çizerek bütün bilimsel dalların yani çalışmalarımızın yanı sıra bunlarla gece gündüz uğraşarak bu mücadeleyi veriyoruz, verdik. Fakat şuna da herkes sevinsin. Şimdi artık Türkiye’nin her tarafında bizim sağduyusu hala sağlam kalmış, milletine yabancılaşmamış, gizli cemiyet üyesi olmamış, gerçek Türk milletinin evlatları, bu davaya sahip çıkmaktadır ve bizim Türkiye olarak kurtuluş savaşımız da buradan başlayacaktır.
Özgürlüğe ermek kölelikten, tutsaklıktan kaçmakla değil, köleliği, tutsaklığı yıkmakla, ortadan kaldırmakla olur.
Şeytanın yapmaya çalışacağı ilk şey sana namazı/duayı bıraktırmaktır. Neden biliyor musun? Çünkü eğer şeytan bir kaleye girmek istiyorsa önce muhafızı öldürmek zorunda. Muhafız bir kere öldü mü, şeytan kalenin kapılarını kötülük için açabilir. Ve şeytan çok sabırlıdır. Bunu daha önce birçok insana yaptı yani aynı zamanda oldukça tecrübeli de.
Hayatının sorumluluğunu tamamen kendi ellerine almış olmak her zaman kolay değil. Hiçbir yol engebesiz değil. Bazen o kuzey yıldızının önünü bulutlarla kapandı yani.