#mektup

Benim adım Samantha Smith. On yaşındayım. Yeni görevinizi kutlarım. Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin nükleer savaşa girmesinden endişeleniyorum. Savaşmak için oy kullanacak mısınız? Eğer kullanmayacaksanız bir savaşın olmayacağı konusunda lütfen nasıl yardım edeceğinizi söyleyin. Bu soruya cevap vermek zorunda değilsiniz, ama eğer isterseniz bilmek isterim. Neden dünyayı ya da en azından bizim ülkemizi ele geçirmek istiyorsunuz? Tanrı dünyayı barış içinde birlikte yaşamak ve özen göstermemiz için yarattı. Savaşmak için veya bir grup insanın her şeye sahip olması için değil. Lütfen O'nun istediğini yapalım ve herkes mutlu olsun.

Bundan önce ananın ricasıyla pençe-i gazabımdan kurtulmuştun. Biz de senin ıslah olduğunu ve barışa yöneldiğini tasdik ederek affetmiştik. Senin gibi imansız birinin benim adaletli padişahlığım zamanında saltanat ve istiklal davasında bulunması haramdır. Tokat'a ve sonra da Karaman vilayetlerine asker göndererek kötü karakterin gereğince ahaliye zulmettiğin bir takım şiddetlere başvurduğun ve rezaletlere sebep olduğundan haberimiz vardır. Sen vilayet yıkmayı padişahlık mı zannettin? Er isen meydana gel, avrat gibi delikten deliğe girme, hazırlıklarını yap havadis verilmedi deme. Zira soysuz vücudun yok edilecektir, bu konuda özür ve bahane bertaraftır.

Anne, baba ve evlat arasındaki sevgi çok güçlüdür, kolay kolay kaybolmaz. Evlat acısının da sizin için ne derece etkili olacağını biliyorum. Ama ne kadar zor olsa da bu tür duygusal yönleri bir tarafa bırakmanızı istiyorum. Sizin binlerce evladınız var. Zavallı ve çaresiz biriymişim gibi ardımdan ağlamanız beni yaralar. Hepinize özgür ve mutlu bir yaşam diliyorum.

Kâtip sen yaz saba sen de kerem kıl Götür arzıhalim yare tez elden Naziktir efendim nezahetli bil Gönderelim o dildara tez elden Kâtip çok uzatma sarfı imlayı Hemen yaz derdime iste davayı Kerem et bekletme bad-ı sabayı Azmeylesin o diyara tez elden Hasretli dideme nem mi gönderir Hicran mı gönderir gam mı gönderir Kendi mi gelir merhem mi gönderir Zahm-ı dil-i Zihni'zara tez elden

Benim aziz Leylâm, sevgili belâm. Ya sen olmasan, ben ne bok yerim, neye yararım? Mânâsız bir otomatisme’in, mânâsız bir fiziğin, kahrolası boşluğunda, ben garip, ben duyan, ben yirmi dört saatte, yirmi dört bin parça olan, ne yapardım?

Liste
Yükleniyor…